İzmir’de cinsel istismara maruz bırakılan bir çocukla ilgili görülen dava duruşmasında, görevini yaparak çocuğun haklarını savunan yargı emekçisi sosyal hizmet uzmanı arkadaşımız duruşma hakimi tarafından tutuklandı.
Duruşmada hakim, çocuğun avukatının çocuğun dinlenmesi için sanık ve yakınlarının salondan çıkartılmasını talebini reddetti. Talebin reddine dair sosyal hizmet uzmanı arkadaşımızın mesleki görüşünü ifade etmesi ve avukatın talebini tekrar etmesi üzerine duruşma hakimi tarafından “duruşma disiplinini bozmak” iddiasıyla disiplin hapis cezası verilerek tutuklandı. Tutukluluk hali, 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “hukuka aykırı” bulunarak bozuldu ve arkadaşımız serbest kalabildi.
Mevcut adalet sistemi içerisinde çocukların korunabilmesi ve ikincil mağduriyetlerin önlenmesi için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Çocuklar Hakları Sözleşmesi, bu sözleşme temel alınarak düzenlenen Çocuk Koruma Kanunu ve buna göre CMK’da çocukların korunması için yapılan düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere uymak ve her adımda çocuğun yüksek yararı ilkesine uygun olarak hareket etmek adalet sisteminde görevli herkes için zorunludur.
Mahkemelerde görev alan sosyal hizmet uzmanları ve diğer meslek gurupları, çocukların hem çocuk olmalarından hem de yaşadıkları süreçten kaynaklanan ihtiyaçlarının tespit edilmesi, çocukların ihtiyaçları ve olası riskler konusunda uyarıcı olmak, adalet sistemi içerisinde çocuğun bu ihtiyaçlarına ve risklere uygun olarak hareket edilmesi ve gerekli önlemlerin sağlanması konusunda görevlidirler. Bu görevlerini de mesleki eğitim ve mesleki bilgi ve becerilerini kullanarak ve çeşitli araç ve yöntemlerle hayata geçirirler. Bu yöntemlerden biri de CMK’nın ilgili maddeleri gereği duruşmalarda istismara maruz kalan ya da tanık durumundaki çocukların yanında bulunmaktır. Mahkemede bulunan uzmanlar da mahkemede çocukların beyanının en az örselenecek şekilde alınması ve özel koşullarda alınması dahil olmak üzere çocuğun haklarının korunması konusunda mahkemeyi uyarması ve gerekli önlemlerin önerilmesiyle yükümlüdür.
İzmir’de çalışan sosyal hizmet uzmanı arkadaşımız tam da bu kapsamda görevini yerine getirmiştir. Tam tersine, eğer bu konuda mahkemede gerekli uyarıları yapmamış olsaydı hakimin tabirine göre “disipline uymuş” olmazdı, görevini eksik yapmış olurdu.
Bu nedenle, mahkeme hakiminin mahkemede hem istismara maruz bırakılan çocuğa hem de görevli sosyal hizmet uzmanına karşı tutumu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Anayasa, Çocuk Koruma Kanunu ve ilgili mevzuata aykırıdır. Mahkeme hakiminin tavrını ve arkadaşımıza verilen cezayı kabul etmiyoruz. Sosyal hizmet uzmanı arkadaşımızın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
İzmir’de sosyal hizmet uzmanı arkadaşımıza yapılan hukuksuzluğa karşı gerekli idari ve adli hukuki süreçlerin işletilmesini talep ediyoruz. Bu sürecin takipçisi olacağımızı buradan da ifade ediyoruz.
Benzer hukuksuz uygulamaların ve baskıların bir çok yerde var olduğunu biliyoruz, yaşıyoruz. mesleklerimizi uygulamamıza yönelik her türlü baskı ve engellemeyi ancak dayanışma ile, birlikte hareket ederek önleyebileceğimize inanıyoruz.
Çocuk alanında çalışan meslek gurupları ve bu alanda çalışanların haklarını koruyan meslek örgütleri, sendikalar ve kurumlar olarak çocukların yaygın şekilde istismara uğradığı ülkemizde mevcut Çocuk Koruma mekanizmalarının çocuklar için yetersizlikleri ve eksiklerine, bazen olanaksızlıklara, çalışma koşullarımızın zorluğuna, görevimizi yaparken yaşadığımız baskılara ve mesleki haklarımızın eksikliğine rağmen mesleklerimizin gereklerini yerine getirmek, çocukların haklarının korunması ve iyileştirilmesini sağlamak, aynı zamanda mevcut sistemdeki yetersizliklerin giderilmesine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz.
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi
Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP)
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Merkezi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şube