24 Temmuz Salı günü Giresun Gemilerçekeği Mahallesi’nde eşinin ilaçlarını yazdırmak üzere bir hasta yakını aile sağlığı merkezine başvuru yapmıştır.  Hekimin hastayı görmeden ve muayene etmeden ilaçlarını yazamayacağını beyan etmesi üzerine tartışma yaşanmıştır.  Yaşanan tartışma nedeniyle devreye giren polis memurları tarafından -Sendikamız tarafından yıllardır insanlık dışı olarak değerlendirdiğimiz ve yasaklanması için çaba gösterdiğimiz- ters kelepçe kullanılarak, darp edilerek ve biber gazı kullanılarak hasta yakını gözaltına alınmaya çalışılmış, bütün bu muamelenin sonucunda da kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir.

Aileye baş sağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.

Giresun’da yaşanan bu üzücü olay sonrasında sosyal medya başta olmak üzere, ilgili hekime karşı bir linç kampanyası başlatılmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından ise hekim arkadaşın açığa alındığı duyurulmuştur.

  1. Hekim, hasta yakınına hastanın kendisi olmadan ilaç yazamayacağını söylemiş ve tartışma buradan başlamıştır. “Ne olacak hekim de ilacı yazsaymış” benzeri değerlendirmeleri kesinlikle yanlıştır. Sağlık Bakanlığı mevzuatında “hastanın kendisi olmadan reçete yazılamayacağı” çok açıktır ve hekimler buna uymak zorundadır. Kanunen yasak olmasının yan ısıra hastayı görmeden yazılacak ilaç hastaya yarar değil zarar vermektedir; Üstelik hastayı görmeden, onunla konuşmadan, ilacın etki ve yan etkilerini değerlendirmeden –kolaylık adına, iyi niyetle- ilacının reçete edilmesi maalesef çoğu zaman istenmeyen sonuçlara neden olmaktadır.
  2. Hekim arkadaş, hekimlerin, sözlü veya fiziksel şiddet ve şiddet tehlikesi veya görevini yapmaya engel durumlarda adli süreci başlatmak üzere Sağlık Bakanlığı tarafından kurulmuş olan Beyaz Kod sistemi kullanarak yardım talebinde bulunmuştur. Bu uygulama hem sağlık emekçilerini hem de sağlık hizmetinin sürdürülebilmesini temin etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu sistemi kullanmak suç değildir. Polisin davranışından ötürü sağlık emekçileri sorumlu tutulamaz.
  3. Hastanın evde bakım hizmeti alma hakkı vardır. Ancak bunu uygulamakla yetkili olan aile hekimi değildir, evde bakım hizmetlerinin sağlanması için ayrı birimler vardır. Bu görev aile hekimlerine ait olmadığı gibi, hekimin mesai saatleri içerisinde görev yerini terk etmesi suçtur, yasaktır.
  4. Yap-boza çevrilen sağlık sistemi nedeniyle hasta ve hasta yakınlarının sağlık kurumlarına ulaşamayacak durumda olan yakınları için nereden hizmet talep edeceklerini, haklarının ne olduğunu bilmeleri ve takip etmeleri imkânsız hale gelmektedir. Bunun sonucunda sağlık emekçilerinden yetkileri ve görevleri olmayan işlemleri yapmaları sıklıkla talep edilmektedir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi bu çürümüş sağlık sistemi sorunun esas kaynağıdır. Bu örnekte de Yusuf Topal yakınının sağlık problemini gidermeye çalışırken sağlık sisteminin duvarlarıyla karşılaşmış, polis zoru nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
  5. Sağlıkta şiddetin korkunç boyutlara ulaştığı, basının ve hükümetin bile artık daha fazla görmezden gelemez hale geldiği bugünlerde olayda adı geçen hekimin –suçluymuş gibi- açığa alınması yapılabilecek en kötü hatadır, derhal bu hatadan dönülmelidir. Sağlık Bakanlığı’nın bu tavrı sağlık emekçilerine yönelik şiddeti meşrulaştırmaktadır, sağlık emekçilerini şiddete açık hale getirmektedir.

6: Sağlık Bakanlığı’nın hekimi açığa almasının ardından pek çok sağlık emekçisi aynı soruyu sormaktadır. “Hastayı görmeden reçete yazmak mı suçtur, yazmamak mı?”

7: Sağlık emekçisi ile hastaları karşı karşıya getiren sağlık politikaları derhal terk edilmelidir.

Açığa alınan hekim arkadaşımızın görevine iade edilmesi için Sağlık bakanlığı ile gerekli yazışmalar yapılmıştır.

Bu sağlık sistemi sağlık emekçisini de hastayı da öldürüyor. Sağlıkta yıkımı çok geç olmadan durduralım!30.07.2018

 

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]