Çanakkale Şubemiz, ‘Nitelikli Sağlık Hizmeti İçin Pedal Çeviriyoruz’ etkinliği başlattı. Bu sene ilki yapılan etkinlikte, İskele Meydanı’ndan start alan bisikletçiler, Dardanos’a kadar pedal çevirdi. KESK Şubeler Platformu ile ortak düzenlenen etkinlikte, ilk olarak SES Sendika Okulu Örgütlenme Modülü Sekretaryası Murat Dağdelen, etkinlik hakkında bilgilendirmede bulundu. Dağdelen, etkinliğin amacının sağlık çalışanlarının yıllardır yaşadığı sıkıntıları ve sorunları anlatmak olduğunun altını çizdi. Çanakkale Devlet Hastanesi’nin taşınmasına da değinen Dağdelen, bu şekilde sorunların çözülmediğini, sorunların daha da arttığını söyledi. Dağdelen şöyle konuştu: “Biz, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak sağlıkta dönüşüm programlarıyla yıllardır sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları bugün burada anlatmak istedik. Yani Çanakkale Devlet Hastanesi’nin yerinden taşınmasıyla birlikte yeni binada oluşan sorunların aslında bu sağlıkta dönüşüm programlarının bisiklet pedalları gibi birbirine zincirlenmiş devam eden sorunlar olduğunu gördük. Bugün burada nitelikli sağlık hizmeti istiyoruz diyerek mobbingsiz çalışma ortamı, sağlık çalışanlarının performansa dayalı olmayan bir sistem ile çalışmasını istediğimizi söyledik. Kreş hakkı istiyoruz. Çünkü çalışanlarımızın çocuklarının nitelikli ve 7/24 hizmet veren bir kreşte kalması gerekiyor. Bununla beraber hastaların da hastaneye ulaşmasında ciddi sorunlar var. Yeni yapılan AVM tarzı binalarla yeni hastalıkların yaratıldığını, hastalıklara çare olmadığını ve sağlıksız bir toplum yaratıldığını dile getirmek istiyoruz”
Bu tür bir etkinliği ilk defa yaptıklarını söyleyen Dağdelen, sözlerine şöyle devam etti: “Biz Çanakkale Şubesi olarak bundan önce şehir hastaneleri ile ilgili bir panel yapmıştık. Bu panelde, sağlıkta dönüşüm programlarını ve şehir hastanelerinin maliyetlerinden bahsetmiştik. Bugün de bunun devamı olarak sağlıkçıların yaşadığı sorunları dile getirmek için böyle bir eylem yapıyoruz. Bizim yaptığımız bisiklet etkinliği ilk defa yapılıyor. Bisiklet etkinliği, biraz da sağlık için yapılan bir eylem. Bu sorunlar devam ettiği süre içinde, bu sorunlara çare bulunamadığı süre içinde bu tür etkinliklere devam edeceğiz.”
Etkinliğin sonunda yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: İş güvencemiz elimizden alınıyor. Hiçbir soruşturma süreci yürütülmeden yüzlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşımız ihraç edildi, açığa alındı. Kamu emekçilerinin iş güvencesi demek kamu hizmetlerinin güvencesi demektir OHAL ve KHK rejimi son bulmalı, güvencesizlik ortadan kalkmalı. Mobbing’in meşrulaştığı bir çalışma ortamı istemiyoruz. Kadrolu istihdam edilmeyen tüm sağlık çalışanları ayrım olmaksızın kadroya geçirilmelidir. Performansa dayalı çalıştırılma sistemi ortadan kaldırılmalıdır. Sağlık çalışanları olarak iş yükümüz her geçen gün artmaktadır. Bu yoğunlukla ne ailemize ne sevdiklerimize ne de kendimize vakit ayırabiliyoruz. Bunun yükü sebebiyle birçok sağlık emekçisi arkadaşımız intihar etmiştir. Çanakkale’de yaptığımız iş yeri ziyaretlerinde çalışma yükü sebebiyle yoğun stres altında olan birçok arkadaşımıza rastladık. Sağlığın sermayeleşmesi bizi öldürüyor. Kar esaslı değil, toplum yararını esas alan sağlık hizmeti için sesimizi yükseltiyoruz. Vatandaş sağlık hizmetini tüketici olarak almamalıdır. Sağlığı ve sağlık hizmetinin niteliğini yok eden bu sistem, yurttaşları tüketici eylemiştir. Hastalara yeterince zaman ayrılamamaktadır. Her hastaya en az 20 dakika ayrılması gerekmektedir. Yeterli sayıda, nitelikli sağlık çalışanı istihdam edilmelidir. 7 yıldızlı otel konforunda hastaneler açarak vatandaşın ulaşamadığı, ulaşım zorluğu çektiği AVM tipi hastanelerle sağlığın gelmeyeceğini, hastalıkların azalmayacağını biliyoruz. Şehrin dışına yapılan hastaneler sağlığı bizlerden uzaklaştırmaktadır. Acil bir vaka olduğunda merkezde oturan bir kişi hastasını hastaneye nasıl yetiştirebilecek? Yoksa ölümünü mü izleyecek? Temel ücret belirlenirken; eğitim giderleri, çocuk bakım ücreti ve konut edinme giderleri esas alınmalıdır. Yemek, giyecek, yakacak ve eş-çocuk yardımları günümüz yaşam koşulları gözetilerek güncellenmeli ve bu haklar için yapılan ödemeler sembolik bir katkı olmaktan çıkarılmalıdır. Koruyucu hizmetlere önem kağıt üstünde kalmamalıdır. Nitelikli bir koruyucu hizmet politikası geliştirilmedikçe ve uygulanmadıkça hastalıklar azalmayacaktır. Servis, yemek ve kreş hizmetleri tüm kamu emekçileri için ücretsiz olmalıdır. Nöbet tutan ve vardiyalı birimlerde çalışan emekçiler gözetilerek 24 saat açık ve nitelikli hizmet veren ve kamu eliyle örgütlenmiş kreş hizmeti sunulmalıdır. Emeklilik yaşı düşürülmelidir diyoruz. Türkiye’deki zorlu çalışma koşulları, çalışılan işin niteliği, kadın, engellilik, kronik hastalıklar, yıpranma ve mesleki riskler göz önünde bulundurulmalıdır. Emekli maaşlarından herhangi bir kesinti yapılmamalıdır. Bugün burada haklı taleplerimizi dile getirmek için toplanmış bulunmaktayız. Böyle bir eylem ile bir araya geldik Çünkü sağlıklı ve sosyalleşen bir toplum olmayı hedeflemeliyiz. Bisiklet haklı taleplerimizi dile getirmek için sağlıklılığın ve sosyalleşmenin güzel bir göstergesidir.”