25 Kasım 1960′ da Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten Mirabel kardeşler dikatatörTrujillo’ nun askerleri tarafından tecavüz edilerek vahşice katledildiler. Erkek-Devlet şiddetine karşı mücadelenin simgesi olan ve ”Kelebekler” adıyla efsaneleşen üç kız kardeşin öyküsü bugün tüm dünyada adeta kelebekçesine kanat çırparak özgürlüğe uçmayı sürdüren milyonlarca kadının mücadelesine ışık tutuyor.
Kadınlar dünyanın dört bir yanında; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, toplumsal şiddete, aile içi şiddete, gericiliğe, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve faşizme karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar.
ERKEK ŞİDDETİ HER YERDE, O HALDE ŞİDDETE DUR DİYORUZ !
Bianet’in verilerine göre; 2017 yılının ilk on ayında en az 242 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından katledildi, 77 kadın tecavüze uğradı. 207 kadın taciz edildi, 286 kız çocuğu cinsel istismara maruz kaldı. Basına yansıyan vakalar sonucu oluşturulmuş bu sayıların gerçekte çok daha fazla olduğunu biliyoruz.
Her gün en az iki kadın katlediliyor. iyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulanıyor ve ne yazık ki cezasızlık politikası taciz , tecavüz ve kadın cinayetlerinin artmasına neden oluyor.Siyasal iktidar tarafından üretilen cinsiyetçi söylemler kadının sokakta, otobüste, metroda tanımadığı erkekler tarafından kıyafeti neden gösterilerek fizikselşiddete maruzkalıyorlar.
İçeride ve dışarıda yürütülen savaş politikası, kutuplaştıran, ayrımcılığı körükleyen söylem ve uygulamalar kadın bedeni üzerinden yürütülmekte, kadına yönelik sistematik devlet şiddetini arttırmakta, barıştan yana tavır koyan kadınların meşru mücadelesi , gözaltı ve tutuklamaların nedeni haline getirilmekte.
KHK’LER KADIN KAZANIMLARINI HEDEF ALIYOR!
O HALDE HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ!
Siyasi iktidarın 15 yıl boyunca aileyi korumayı önceleyen kadını ikincil konuma iten uygulama ve politikaları Kadını birey olarak görmeyen, fıtratını eşitsizlik olarak niteleyen, tek tip yaşam biçimini dayatan söylem ve pratikleri meşru kılınmak isteniyor. Bugüne kadar çıkarılan 28 KHK ile 21 bin 409 kadın kamudan ihraç edildi. 1409 kadın akademisyen işinden edildi. On binlerce kadın emekçi adli idari soruşturmalara ve cezalara maruz kaldı.
Belediyelere Atanan Kayyımların ilk uygulaması kadın birimlerini kapatmak oldu. Belediye eş başkanları, kadın milletvekilleri, kadın insan hakları savunucuları kadın gazeteciler ve sendikacılar tutuklandı. KHK ile 11 kadın derneği ve 1 çocuk derneği kapatıldı.
KADIN DÜŞMANI YASALAR, FETVALAR HAYATIMIZI KUŞATIYOR.
O HALDE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!
Toplumsal yaşamı kadın bedeni üzerinden muhafazakarlaştırarak kadını kamusal alanlardan uzaklaştıran politikalar üretilmektedir. laik-seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler, kadınların rızası olmadan zorla yasalaşmaktadır.. Müftülere nikah yetkisi verilmesi, cinsel istismarda rıza yaşını 12’ye düşüren düzenlemeler, boşanmaları engelleyen arabuluculuk uygulaması başta olmak üzere eğitim politikaları ve daha pek çok örnek,siyasi iktidarın yasalar eliyle kadınlara dayattığı yaşamın sınırlarının daraltıldığını yaşamlarımızın kuşatıldığını göstermektedir
Ankara Valiliği LGBTİ örgütlerinin etkinliklerini “ toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar,kamu güvenliği gibi” gerekçelerle yasaklanmıştır. Bu karar ile LGBTİ’lere yönelik ayrımcılığın meşrulaştırıldığını düşünüyoruz. Bu karar anayasaya ülkemizin taraf olduğu Uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu yasak ile yerel mülki idare; kamu görevini sağlama yerine, kamunun önemli bir parçası olan LGBTİ’ler ve sivil toplum kuruluşlarının hedef haline getirerek kamu güvenliğini de tehlikeye atmaktadır.Bu kararı buradan kınıyoruz. AHLAKINIZ BATSIN!
Kadınları söz, yetki ve karar mekanizmalarından dışlayan, toplumdan soyutlayan uygulamalara karşı biz kadınlar tüm renklerimizle, bulunduğumuz her yerde sesimizi yükseltmeye, isyanımızı büyütmeye, buyurduğunuz itaati reddetmeye ve düşlerini kurduğumuz eşit ve özgür yaşamın gerçekleşmesi için mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz.
GÜVENCESİZLİK, GELECEKSİZLİKTİR
O HALDE GELECEĞİMİZE VE İŞ GÜVENCEMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!
Neoliberal politikalar aracılığıyla emeğimiz esneklik formülüyle yeniden dizayn edilerek daha fazla sömürülmek isteniyor. Hükümet, orta vadeli istihdam strateji belgelerinde sunduğu biçimiyle; aile ve iş yaşamını uyumlaştırma projeleri çerçevesinde kadın emeğini güvencesizleştiriyor. Özel istihdam büroları aracılığıyla kadınları kölelik şartlarında örgütsüz, güvencesiz bırakmayı, esnek çalışmayı yaygınlaştırarak çocuk, yaşlı ve engelli bakımını kadına yüklemeyi ve kadın emeğini ucuzlatarak, zaman içinde kadınları ücretli-güvenceli istihdamdan uzaklaştırmayı hedefliyor.
Biz kadınlar, 15 yıllık iktidar karnesi kadın düşmanı örneklerle dolup taşan siyasi iktidarın OHAL ve KHK’ler eliyle oluşturmaya çalıştığı cinsiyetçi ayrımcı sisteme izin vermeyeceğiz.
DÜŞLERİMİZİN PEŞİNDEYİZ
*Kadın cinayetlerini durdurmak için
* Tacize ve tecavüze, haksız tahrik indirimine son vermek için
* siyasi iktidarın kadın düşmanı politikalarına dur demek için
* Güvencesiz, kayıt dışı, kölece çalışmaya hayır demek için
* Nefret suçlarına dur demek için
* OHAL’in son bulması için
* Laik-seküler yaşamı savunmak için
* Savaşa karşı onurlu bir barış inşa etmek için
* Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir demek için,
Haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden” DÜŞ PEŞİNE” diyerek hesap soracağız!
KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK!
YAŞASIN KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!