SAĞLIĞIMIZ İÇİN FAŞİZMİ YENECEĞİZ
12 Eylül 1980 darbesi ile sendikal hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, hak mücadelesi yürütenlerin her türlü baskı ile karşı karşıya kaldığı karanlık günlerin içerisinde aydınlık yarınlara olan inançla harekete geçen kamu emekçileri olarak hastanelerden okullara, adliye koridorlarından vergi dairelerine, kreş ve yurtlardan demiryollarına kadar tüm kamu kurumlarında örgütlenmeye başladık.
Askeri darbe öncesinde, örgütlendikleri derneklerde emekçilerin hakları için çalışmalarını yürüten, o dönemlerde demokrasi mücadelesinde etkin yer alarak, demokratik muhalefetin önemli bileşenleri arasında yerlerini alan kamu emekçileri olarak, 80’li yılların sonunda da yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarımızı kullanarak sendika çatısı altında birleştik.
Geleceğimiz hakkında söz ve karar sahibi olmak, emeklerimizin karşılığını almak için harekete geçen biz kamu emekçilerinin arasına diğer sağlık ve sosyal hizmet emekçileri de katıldı. Sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda sırası ile Genel Sağlık İş, Tüm Sağlık Sen, Sağlık Sen ve Sosyal Hizmet Sen kuruldu.
Sağlık ve sosyal hizmet sunumu yaparken kol kola giren biz emekçiler, her geçen gün artarak devam eden saldırılara ve hak gasplarına karşı mücadelenin en güçlü aracının birlikte örgütlenmeden geçtiğinin bilinci ve tek bir çatı altında birlikte mücadele etme konusundaki ısrarlı tutumuzla sağlık ve sosyal hizmet alanındaki dört sendikanın birleşimiyle SES’i kurduk.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin SES’i kurulduğunda tarih 1 Ağustos’u gösteriyordu.
Yani bundan tam 21 yıl önceydi..
21 yıldan beri sendikal hak ve özgürlüklerimiz için, emeğimize sahip çıkmak için, halkın sağlık hakkı için, barış-demokrasi-insan hakları için yılmadan, yorulmadan mücadeleye devam ediyoruz. Mücadeleyle geçen bu yıllarda pek çok engelleme ve zorluklarla karşılaşmamıza rağmen hiç durmadık.
Meşruluğumuzu haklılığımızdan gücümüzü örgütlülüğümüzden aldık.
Sağlıkta özelleşmeye biz karşı çıktık, sağlık ocaklarımıza sahip çıktık, hayatı durduran grevler, binlerce emekçiyle beyaz eylemler yaptık. Yeri geldi emekçiye düşman politikaların hayata geçirilmesini engelledik.
Bugün ise çok daha zor zamanlardan geçmekteyiz. OHAL/KHK rejimiyle emekçilere hayatı dar ettikleri bu dönemde yine örgütlülüğümüz sayesinde ayakta duruyor, birbirimizden güç almaya devam ediyoruz. Sorgusuz sualsiz ihraç edilen emekçi arkadaşlarımızla dayanışmayı büyütüyoruz.
Sağlık ve sosyal hizmet ortamına yapılan gerici ve liberal saldırıları ifşa ediyor, sağlıkta dönüşümün ikinci fazı olarak adlandırdıkları yeni saldırılara göğüs geriyoruz.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ile birlikte oluşturduğumuz taleplerimizin TİS görüşmelerinde dikkate alınması için, TİS görüşmelerinin hükümet ve yandaş sendika arasında orta oyuna dönmesini engellemek için de mücadele edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Başta sağlık ve sosyal hizmetler alanı olmak üzere kamu alanında uygulanan liberal, gerici, ırkçı ve piyasacı uygulamalara karşı,
Güvenceli iş, insanca yaşam için,
Çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret,
Fiili hizmet süresi zammı,
Taşeronun kaldırılması,
Cinsiyet ayrımcılığına son verilmesi,
Çalışma koşullarımızın düzeltilmesi,
Fazla çalışma/angaryaya son verilmesi,
Herkese eşit, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık ve sosyal hizmet,
Grevli toplu sözleşmeli sendika,
taleplerimizin yanı sıra
OHAL’in kaldırılması ve KHK’ların sonuçları ile birlikte iptal edilmesi,
Barış, demokrasi, laiklik ve insan hakları için mücadele edeceğiz.
21 yıl önce işyerlerinden sokaklara, sokaklardan caddelere, caddelerden meydanlara taşan SES’imizin emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüyüşünü mücadelemizi kuran ve büyüten Onur Üyelerimiz ve yaşatmaya çalışırken yaşamlarını kaybeden Barış Şehitlerimizden aldığımız güçle, her türlü faşizan uygulamanın karşısında demokrasinin yanında yer alarak yürüttük ve bundan sonra da büyüterek yürütmeye devam edeceğiz!
Faşizm yenilecek, biz kazanacağız…