Konfederasyonumuz tüm sendikaları ve bir bütün olarak üyeleriyle birlikte 15 Temmuz darbe girişimi karşısında daha ilk gün net bir tutum almış, bedeli ne olursa olsun her tür darbeye karşı olduğumuzu, karşı bir duruş sergileyeceğimizi, temel hak ve özgürlükleri kim çiğnerse çiğnesin onlara karşı bir mücadele içerisinde olacağımızı belirtmiştir.

15 Temmuz darbe girişimi, darbelerin panzehiri olan demokrasinin tüm kural ve ilkeleriyle hayata geçirilmesi, parlamenter sistemin kurum ve kurallarıyla işletilmesi, farklı düşünce ve inançların kendilerini ifade edebilmelerinin sağlanması için bir zemin ve gerekçe haline getirilmeli iken tam tersine, AKP’nin sivil darbesine gerekçe haline getirilmiştir.Ve çıkarılan KHK lar ile yüzbinleri aşan sayıda kamu çalışanı açlığa mahkum edilmiştir.

15 Temmuz’dan bu yana110 binden fazla kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Bunlardan 3249’u konfederasyonumuza bağlı sendikaların üyesi olup 700 dolayında arkadaşımız ise açığa alınmış durumdadır. 114 sağlık çalışanı ise, darbenin yıldönümünde 14 Temmuz gecesi çıkarılan 692 sayılı KHK ile haksız-hukuksuz ihraç edilerek toplamda SES den 777 üyemiz işinden edilmiştir.

Bir kamu emekçisinin hiçbir adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı verilmeden ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi, sosyal güvencelerinden edilmeleri,vatandaşlık haklarının sınırlandırılması düzenlemesi nasıl bir zorbalık ile karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir. Kendi çıkardıkları yasaya bile uyulmamış, bir ay içinde kurulması gereken OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu aylar sonrasında kurulmuş, ilgili tebliğ iki gün önce Resmi Gazetede açıklanmıştır. Hükümete bağlı/bağımlı bu komisyonun mağduriyetleri ortadan kaldırmayı değil, içeride ve dışarıda yoğunlaşan tepkileri dindirmeyi, sürece yaymayı ve göstermelik bazı işlemlerle hukuksuzluğu meşrulaştırmayı amaçladığı bileşiminden ve çalışma tarzından anlaşılmaktadır.

AKP sivil darbesi açıkça sendikal örgütlülüğü, temel hak ve özgürlükleri hedef almaktadır. Sendikal hak ve özgürlükler KHK’lar yoluyla ortadan kaldırılmıştır. Sendikal faaliyetlerimiz açığa almaların, ihraçların, gözaltı ve tutuklamaların gerekçesi haline getirilmiştir. Hala 70’e yakın KESK’li sendikal faaliyetleri, meşru ve haklı eylem, etkinlikleri nedeniyle tutukludur.

Gerek ihraçlarda ve gerekse de açığa almalarda herhangi bir hukuksal süreç işletilmemiş, siyasi iktidar keyfiyete dayalı ve kendi siyasal ajandası doğrultusunda çıkardığı KHK’larla emekçileri, ailelerini ve milyonlarca insanımızı sosyal ölüme terk etmek istemiştir.

Üyelerimizden ikisi işlerine dönmek talebiyle 128 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’dır. Bu arkadaşlarımızın tutukluluk hallerine son verilmesi, taleplerinin karşılanarak tüm ihraç edilenlerin görevlerine iade edilmesi acilen sağlanmalıdır.

İhraçların bir amacı da demokratik, bilimsel, özerk, laik eğitimi savunan akademisyenlerin uzaklaştırılarak barış ve bir arada yaşama talebinin bastırılması, gerici eğitimin önünün sonuna kadar açılmasıdır; gerici-mezhepçi temelde kültürel hegemonya tesis etme çabasıdır. On binlerce eğitim emekçisinin ve akademisyenin ihraç edilmesi eğitim hakkının da ihlal edilmesidir.

Cumhurbaşkanı dünkü beyanında; “Diyorlar ki bu kadar kişi işinden oldu, ne olacak onlara? Gitsin özel sektörde çalışsınlar bize ne, devlet mi besleyecek bunları?” diyerek hem gerçekte adaletsizlikleri kabul etmediklerini, hem de İnceleme Komisyonunun bir oyalama komisyonu olacağını açık etmiş oldu. Yine Cumhurbaşkanı aynı beyanında, “Zaten Türkiye’nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657’dir. Bu 657’nin de eğer bir mutabakat sağlanabilse aynen batıda olduğu gibi, 657’nin memur-işçi ayrımı değil, tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz” diyerek hedeflerinin iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmak olduğunu; haksız-hukuksuz şekilde ihraç edilen kamu emekçileriyle ilgili hakkaniyetli bir sürecin işlemeyeceğini de dile getirmiştir.

İhraç edilen arkadaşlarımız tekrar görevlerine dönünceye, OHAL kaldırılıncaya, KHK’lar ve iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemeler geri çekilinceye kadar kesintisiz bir mücadele yürütecek, darbelere karşı kararlı ve ilkeli duruşumuzdan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyeceğiz.

AKP 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü etkinlikleri adı altında gövde gösterisi yapmaya, muhalif kesimlere gözdağı vermeye ve sivil darbesine meşruiyet sağlamaya çalışmaktan vazgeçmelidir. Yine birçok ilde bu etkinliklere kamu emekçilerinin katılımının zorunlu hale getirilmesi dayatmasına son verilmelidir.

“NE ASKERİ NE SİVİL DARBE, ACİL DEMOKRASİ!”

MUTLAKA GERİ DÖNECEĞİZ! BİZ KAZANACAĞIZ!

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×