KHK ile işten atılan sağlık emekçilerinin işe geri döndürülmesiyle ilgili olarak SES’in başlattığı eylem programı çerçevesinde her akşam sürdürülecek olan eylemlerin ilki, bugün ( 18.11.2016 ) akşam Sakarya Caddesinde saat 18.00 de yapıldı. Eylemde SES Ankara Şube Eşbaşkanları Hüsnü Yıldırım ve ardından Rona Temelli, daha sonra SES Eşbaşkanı İbrahim Kara ve ihraç edilen SES eski Yürütme Kurulu üyesi Aslıhan Han ve yine ihraç edilen Maden Mühendisleri Odası Denetleme Kurulu Üyesi Erşat Akyazılı konuşma yaptılar.
SES adına basın metnini Şube Eşbaşkanı Rona Temelli okudu. Sakarya Caddesinde yapılan basın açıklamasının ardından, Yüksel Caddesinde Kadın Platformunun , “tecavüzcüleri kurtarma” yasasına karşı yaptığı eyleme katılındı.
Basın Açıklaması tam metni
İŞİMİZE, İŞYERLERİMİZE GERİ DÖNECEĞİZ!
15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamuda yaşanan açığa alma ve ihraçlar 29 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan 675 sayılı KHK ile tam bir cadı avına dönüşmüştür.
675 sayılı KHK ile darbe ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, neredeyse tüm yaşamlarını emeğin özgürleştiği demokratik bir Türkiye mücadelesine adamış, yaşamı boyunca darbe karşıtı olmuş, eşitlik, adalet, özgürlük, parasız sağlık/parasız kamu hizmeti diye haykıran yüzlerce SES ve KESK üyesi de ihraç edilmiştir. Kamudan ihraç edilen kamu emekçileri arasında; AKP’nin neoliberal politikalarına karşı sendikal haklarını kullanarak direnen ve bu yüzden AKP tarafından yıllardır defalarca hukuksuz biçimde cezalandırılan aktivist üyelerimiz de bulunmaktadır. Bu üyelerimiz sağlık alanındaki yolsuzluklara, halkın sağlık hakkını metalaştıran ve yoksulları hizmetlerden dışlayan neoliberal uygulamalara, AKP-cemaat işbirliğiyle gerçekleştirilen kadrolaşmalara, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma ve yaşam hakkının yok sayılmasına karşı emek, demokrasi ve barış mücadelesinde ısrar eden ve bu nedenle defalarca mahkemelerde yargılanan, sürgün edilen, cezalandırılan üyelerimizdir. 15 Temmuz öncesinde de sonrasında da cemaatle mücadele adı altında gerçekleştirilen kıyımın asıl hedefi AKP’nin bu hukuksuz, haksız ve kirli politikalarına direnenlerdir.
675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle 10 bin 131 kamu personeli, sağlık alanında da 2774 personel ihraç edilmiştir. Türkiye genelinde 11’si Ses Ankara Şube üyesi toplam 436 SES üyesi, bu KHK ile ihraç edilmiştir. Yine Ankara’da toplam 31 KESK üyesi ve toplam Türkiye geneli 1400 KESK üyesi bu KHK ile ihraç edilmiştir.
Darbe girişimini kendileri için “Allahın Lütfu” olarak görenler çıkardıkları KHK’larla; emekçilerin, Alevilerin, demokratların, laiklerin, devrimcilerin, kadınların, Kürtlerin kısacası tüm muhaliflerin ve ezilenlerin yaşamlarını zindana çevirmek istiyorlar.
Türkiye KHK’larla biçim verilen, halkın demokratik iradesinin hiçe sayıldığı, örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere sendikal hakların askıya alındığı, ifade ve basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı bir ülkeye dönüştürülmüştür. Bu keyfi ve hukuksuz idare biçimi OHAL’e yaslanarak genişletilmiş ve şimdi başkanlık dayatmasıyla daha da netleşmiştir. Bu intikamcı ve hukuksuz dayatmalar karşısında kamu emekçileri olarak hukukun bizleri yok saydığı yerde meşru direnme hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı daha önce ifade etmiştik ve kullanmaya devam ediyoruz.
Din- iman, hak-hukuk edebiyatı yapanlar; suçsuz yere sırf kitlelere korku salmak adına kış ortasında insanları açlığa mahkum etmekten çekinmemektedirler. Kamudan ihraç edilen kamu emekçilerinin kamudaki onlarca yıllık emeklerini ve üretimlerini yok saymakta ve güvencesiz bir biçimde kapı önüne koymaya çalışmışlardır.
15 Temmuz öncesinde de sonrasında da cemaatle mücadele adı altında gerçekleştirilen kıyımın asıl hedefi; AKP’nin bu hukuksuz, haksız ve kirli politikalarına direnenlerin başında KESK gelmektedir. Ama hesap edemedikleri bir şey var: KESK’liler zulmünüze de, kirli politikalarınıza da boyun eğmez. AKP’nin bu ayrımcı ve fırsatçı uygulamalarını her yerde ve her zaman teşhir edeceğiz. Hukuksal mücadelenin yanında, fiili ve meşru mücadele ile direnme hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu direniş işyerlerimize geri döndüğünde de bitmeyecek. Bizlere bu haksızlıkları ve acıları yaşatanlar yargılanıncaya ve gerekli cezaları alıncaya kadar devam edecek. Bu mücadele; özlemini duyduğumuz barışın inşa olduğu, eşitlik ve halkların kardeşliğine dayalı, gelir dağılımının adil olduğu bir ülke yaratıncaya kadar devam edecek.
Bugünden itibaren;
- Pazar günleri hariç hafta içi her gün saat 18:00’de Sakarya meydanında buluşarak sözümü söylemeye devam edeceğiz. Emekçilere reva görülen haksızlıkları, hukuksuzlukları anlatacağız. Deşifre edeceğiz.
- Her hafta ihraçların yaşandığı işyerleri önünde bulunarak yöneticilerin haksız ve hukuksuz tutumlarını teşhir edeceğiz.
- Sağlık alanında örgütlü emek meslek örgütlerinin birlikte düzenleyeceği sağlık buluşmaları etkinliklerine katılım sağlayacağız.
KAMUOYUNA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ:
Ankara Emek Ve Demokrasi Güçleri, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, öğrenciler, kadınlar, çevreciler, haktan hukuktan demokrasiden ve özgürlüklerden yana olanlar ve bu sistemin tüm mağdurları her akşam Sakarya caddesinde kuracağımız kürsümüz sözünüzü söylemeniz için sizlere açık. Sözünüzü söylemeye ve mücadeleyi ortaklaştırmaya sizleri bekliyoruz.
EMEKÇİLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ:
Dayanışma emekçilerin inceliğidir. Bu zulmün karşısında direnişin en güzel yollarından biri de dayanışmadır. Evimizi ve yüreğimizi ihraç edilen açlıkla terbiye edilmeye çalışılan dostlarımıza, arkadaşlarımıza açmaya, eylemlere güç katmaya ve direnişe omuz vermeye çağırıyoruz. Susmuyoruz, sıramızı beklemiyoruz!
HÜKÜMETE SESLENİYORUZ:
Baskıcı politikalarınızdan vazgeçin. İhraç ettiğiniz, açığa aldığınız arkadaşlarımızı derhal göreve başlatın. İfade ve örgütlenme özgürlüğüne, demokrasi güçlerine, muhaliflere, kadınlara saldırmaktan vazgeçin.
Sizin söylediğiniz gibi size sesleniyoruz.
“zulümle abad olunmaz” diyoruz.
“Zulmün karşısında susan dilsiz şeytan olmayacağız” diyoruz.
Sizin zulmünüze direneceğiz ve biz kazanacağız.
Çünkü biz haklıyız.
SES ANKARA ŞUBESİ
YÜRÜTME KURULU