Hadım yasası olarak bilinen ve Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik”, 26.07.2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Açıklanan yönetmeliğe göre, cinsel taciz başlığında suç işleyen hükümlü ve kişilere, cinsel dürtünün azaltılmasına, denetimine veya yok edilmesine yönelik ayakta veya yatarak, ilaçlı ya da ilaçsız tedavi uygulanabilecek.
Toplumsal ve politik boyutu göz ardı etmek taciz ve tecavüzü meşrulaştıracaktır. Taciz ve tecavüz hastalık değil erkek egemenliğinin dışavurumudur.Bu yasa ile ”hastalık” olarak tanımlanan tecavüz ve ”hasta” olarak tanımlanan tecavüzcüler tıbbi bir patolojiye indirgenerek masum gösterilmek isteniyor. Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı sistematik ve politik bir mesele olduğunu ve devletin erkek şiddetine karşı kurumsal mekanizmaları ve önlemleri içeren politikalar geliştirmesi gerektiği gerçeği yine görmezden geliniyor.Cinsiyet eşitliğini geliştiren politikalar üretmek, caydırıcı yasal çözümler bulmak yerine taciz ve tecavüzü münferit bir olaymış gibi lanse edip, tecavüzcüyü rehabilite etmeye çalışarak bu soruna çözüm bulma anlayışı ancak , eril aklın yasalarıyla toplumda tecavüz kültürünü meşrulaştırma çabası olarak nitelendirilebilir.
Erkek egemenliğinin oluşturduğu bu zihniyet ortadan kalkmadıkça hiçbir uygulama çözüm olamaz. Tek çözüm erkekliğe ve erkek egemen sisteme karşı mücadele etmektir.
Geçtiğimiz günlerde ise, Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), çocuğun cinsel yönden istismarını düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrasındaki “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına” ilişkin hükmü iptal etti.Kararla, çocukların her türlü taciz ve tecavüze korunmasız bırakılmış hale getirilmesine, kız çocuklarının eğitimden yoksun kalarak küçük yaşta evlendirilmesine yol açarak, eğitimin önü kapatılacak. Çocuklar yeniden mağdur edilirken bu suçların failleri de özgür bırakılmış olacak.
Çocuklar gözetilmeyerek cinsel istismarın normalleştirildiği ve bu durumun devlet ve yargı eliyle desteklendiğini görmekteyiz. Rıza arayan zihniyet istismar eden lehine karar verecek. Bu karar, siyasal iktidar tarafından yürütülen muhafazakâr politikaların sonuçlarıdır. AKP’nin 14 yıllık iktidarı boyunca cinsel taciz %449, çocukların cinsel istismarı %434 artmış ve 3,5 milyon civarında çocuk gelin vardır. Bütün bu rakamlar büyük bir toplumsal sorun olduğunu gösterirken kararla görünen o ki daha da derinleşecek.
Biz KESK’li kadınlar olarak, çocuk istismarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran yasalarınıza, eril söylem ve politikalarınıza karşı, her türlü tahakkümden arınmış, eşit ve özgür bir yaşam için kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.