30 Aralık 2015 tarihinde yaralı bir yaşlı kadına yardım etmek isterken özel harekat polislerince başından vurulan Cizre şube yöneticimiz Aziz Yural’ın cenazesini almak için SES üyesi ve Aziz’in arkadaşı yüzlerce kişi 31 Aralık 2015’te Şırnak’a gitmiştik. Tüm çabalarımıza rağmen cenazesini alamamış ve 8 gün morgda bekleyen cenazesi gizlice sadece anne-babasının katılımı ile defin edilmişti.
Sokağa çıkma yasağı kalktıktan sonra arkadaşımızın ailesini ve mezarını ziyaret etmek için İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Niğde, Urfa, Muş, Bitlis, Van, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Mardin’den yola çıkarak Cizre’ye gitmek için yollara düştük. 150‘yi aşkın SES üyesi olarak 9 Nisan 2016 tarihinde saat 11.30’da Midyat’ta buluştuk. Saat 14.00’te Cizre girişine geldiğimizde karşımızda çok sayıda özel harekat polisini, TOMA’ları ve akrep tipi zırhlı araçları bulduk.
“Verilen talimat gereği kesinlikle sizi Cizre’ye sokamayız ve acilen burayı terk edin” diyen soğuk sözler ve yüzlerle karşılaştık. Sokağa çıkma yasağı kalkmıştı ancak sıkıyönetim devam ediyordu. Kimlik kontrolü yapıldı ve tek tek araçlarımız arandı. Yetmedi araçlarımızda normal zamanda sorun olmayan birçok şeyi sorun olarak görerek cezalar kestiler. Her şeye rağmen biz Cizre’ye girme ısrarımızı sürdürdük. Yoğun çabamıza rağmen girişimize izin verilmedi ve sadece 6 kişilik heyetle girişimize izin vereceklerini söylemeleri ise hukuksuzluğu diğer bir adıydı. Bu hukuksuz ve keyfi uygulamayı reddederek geri dönüş kararı aldık. Kısa bir basın açıklamamıza bile tahammülleri yoktu. Tüm baskılara rağmen kısa bir duyuru yaparak araçlarımıza binerek geri döndük.
Basın açıklamasını yapan Eş Genel Başkanımız İbrahim Kara; “ Faşizm yaşam tanımıyor, insanlık tanımıyor, barış tanımıyor. Bu anlayış Aziz’ in yoldaşları ile buluşmasını engelliyor. Ancak bilinmelidir ki Aziz’e sözümüz barış olacaktır” dedi.