13 Kasım 2015 tarihinden itibaren başlatılan ve günlerce süren Nusaybin ve Derik’te sokağa çıkma yasağı boyunca eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk yaşandı, yaşanmaktadır. Günlerce Nusaybin de 120 bin, Derik’te 10 binlerce insan evlere hapsedilerek, adeta topluca cezalandırıldı. En temel insani ihtiyacına dahi ulaşımı engellendi, balkona, dama çıkamaz oldu. Günlerce evler, sokaklar fütursuzca tarandı. Onlarca sivil evlerinde, bahçelerinde, balkonlarında veya damlarında öldürüldü ya da yaralandı.
İlçeler günlerce susuz ve elektriksiz bırakıldı. Adeta eldeki gıda ve diğer temel besin stokların kullanılamaz hale getirilme zemini hazırlanması, camı penceresi kırılmış evlerde barınmaya mecbur bırakılma gibi insanlıkla bağdaşmayan uygulamalara tanıklık ettik.
Tüm bu olumsuz koşullar ve günlerce süren ağır silah kullanımının yarattığı ruhsal travmanın, stresin sonucunda sağlığı bozulan kişiler, kronik hastalıklı yaşlılar, gebeler hastaneye gidebilmek adına beyaz bayrakları ile sokağa çıkma durumunda kalıp, hastaneye ulaşmaya çalıştılar. Nusaybin devlet hastanesinde Günlük acilde 450-500 kişi, polikliniklerde ise 1500-1600 kişiye hizmet verirken, çoğunluğu köylerden gelen hasta olmak üzere 100 civarında kişiye hizmet verebildi. Çoğunluğu ağır kronik hasta olmak üzere, doğumlar, bulaşıcı hastalıklar ve ateşli silah yaralanmaları başvurabildi. Başvurabilen kronik hastalıklı hasta ve yaşlıların yüzlercesi gidip gelme sıkıntısına karşı hastaneye yatırılarak, gözlem altında tutuldular.
Bu zor koşullarda bir avuç sağlık emekçisi, 7 gün 24 saat esası ile fedakârca, hiç yakınmadan ve gocunmadan, hiçbir ayırım yapmadan, gönüllü bir şekilde hizmet üretmeye çalışmışlardır. Ayrıca Nusaybin Devlet Hastanesinin 4. Katının kapalı olduğu ve güvenlik güçlerince kullanıldığı bilgisine ulaşılmıştır.
Herhangi bir ödül beklemeyen ve günlerce 7 gün 24 saat çalışan arkadaşlarımızdan, biri acilde çalışan doktor, biri radyoloji teknisyeni ve ikisi servis hemşiresi olmak üzere 4 (Dört) kişi iradeleri dışında başka ilçelere sürgün edildiler. Hem Nusaybin’de bu abluka sürerken, hem de çok sayıda çalışanı sokağa çıkma yasağından dolayı hastaneye gelemezken, 24.11.2015 tarihinde, yasağın başladığı günden itibaren hastanede çalışan iki arkadaşımıza görevlendirmeleri tebliğ edilmeye çalışılmış; 21.11.2015 tarihinde hastaneden ayrılan iki arkadaşımızda telefonla aranarak görevlendirmeleri bildirilmiştir. Mardin Tabip odası ve SES Mardin şubesi olarak Kamu Hastaneler Birliği Mardin Genel Sekreterliği ile konu ile ilgili görüşmemizde, önce yapılan uygulamanın rutin bir görevlendirme olduğu söylenmiş, bunun kabul edilemez olduğu tarafımızdan ısrarla vurgulanınca, üstten gelen bir talimatla bu görevlendirmeyi yapmak zorunda kaldıklarını belirtmişlerdir. Nusaybin devlet hastanesi baş hekimide sürgün edilen arkadaşlarımıza, bir kişinin kendisi tarafından gönderildiğini diğer üç kişinin valilik kararıyla gönderildiğini beyan etmiştir. Sokağa çıkma yasağı sürdüğü halde hastanede bulunan arkadaşlarımıza, Başhekimlik tarafından biran önce hastaneyi terk etmeleri yönünde baskı yapıldığı bilgisi genel sekreterlikle paylaşılmış, genel sekreterlik makamı tarafından, sokağa çıkma yasağından dolayı hastanedeki arkadaşlarımızın, hastane dışına çıkamayacağı ve konu ile ilgili başhekimin aranacağı, ayrıca sokağa çıkma yasağı kalktığında konunun yeniden değerlendirileceği beyan edilmiştir. Bu bilgi tarafımızdan hastanedeki arkadaşlarımızla paylaşılmıştır. Aradan iki saat geçtikten sonra hastanedeki arkadaşlarımız, tekrardan başhekimlik tarafından kendilerine hastaneyi terk etmeleri yönünde baskı yapıldığını bunun genel sekreterliğin talimatı olduğunu beyan ettiğini söylemişlerdir. Ve kısa bir süre sonra adeta yangından mal kaçırırcasına bu arkadaşlarımız, başhekimlik tarafından bir araba tahsis edilerek ilçe dışına gönderilmişlerdir.
21.11.2015 tarihinde sokağa çıkma yasağı sekiz saatliğine kaldırılmıştı. Yasağın başlangıcından itibaren hastanede çalışan personelin bir kısmı evlerine gönderilip yerlerine yeni personel çağrılmıştır. Bu süreçte de hastane başhekimi tarafından bizzat isim verilerek SES yönetiminde yer alan ve SES in aktif üyesi olan arkadaşlarımızın çağrılmaması talimatı verilmiştir.
Hiçbir mantıklı gerekçe gösterilmeden, Nusaybin’deki bu olağanüstü durum varken ve hastanemizde çok ciddi personel sıkıntısı yaşanıyorken, bu arkadaşlarımızın Nusaybin’den, evlerinden ve aile ortamlarından uzaklaştırılmaları kabul edilemez. Bu keyfi tutum, bu zorba sürgün mantığını kınıyoruz.
Arkadaşlarımızın başka yerlere sürgünü, hastanemizde var olan personel açığını daha da artırmış, hastanenin birçok biriminde ciddi sıkıntılar yaşanmasına sebep olmuştur. Bu sıkıntıların aşılması için sürgünler iptal edileceğine, başka hastaneden bir doktor arkadaşımız işyerinden uzaklaştırılarak hastanemizde görevlendirilmiştir.
Buradan başta Mardin Valisi olmak üzere, Mardin Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterine ve Nusaybin Devlet Hastanesi Başhekimine sesleniyoruz, Arkadaşlarımıza uyguladığınız bu hukuksuzluktan bir an evvel dönünüz ve tek dertleri ayrımsız ve herkese nitelikli sağlık hizmeti sunmak olan bu üyelerimizi eski görev yerlerine bir an önce iade ediniz.
Uygulanan yeni konsept adeta bizlere 90’lı yılları yaşatmaktadır. Güvenlik veya başkaca gerekçeler ile kamu çalışanları sürgüne tabii tutulduklarına şahit olmaya başladık. Özellikle bölgemizde sağlık çalışanlarına bunca yoğun ihtiyaç varken, kamu çalışanı açığı varken, hiçbir gerekçeye sığmayan keyfi tutumla kamu çalışanı kıyımını kabul etmemiz mümkün değil.
Tüm örgütlü gücümüz ve haklı taleplerimiz ile üyelerimize uygulanan bu hukuksuzluğa karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Sağlık Emekçileri arkadaşlarımız eski görev yerlerine iade edilene kadar eylemlerimiz sürecektir.
SES MARDİN
MARDİN TABİP ODASI