Samsun’da özel bir hastanede görev yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Aynur Dağdemir, uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Edindiğimiz bilgiye göre Dr. Aynur Dağdemir’i öldüren kişi, aynı kurumda çalışan kadın arkadaşımızın boşandığı eşidir ve cinayeti işledikten sonra da intihar etmiştir.
25 Kasım Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma günü etkinliklerinin dünyanın dört bir yanında büyük katılımlarla devam ettiği bir süreçte yine bir kadın arkadaşımızı erkek şiddeti sonucu kaybetmiş olmak bizleri sadece üzmüyor, öfkemizi ve isyanımızı da büyütüyor. Aynı zamanda sistematik ve ideolojik olarak kadın kimliğine yönelen tüm saldırılara karşı dayanışma sorumluluğumuzu da ortaya koyuyor.
Ülkemizde kadın düşmanı yaklaşımlar, yasaları, sokakları, iş yerlerini, evleri ve aslında nefes aldığımız her yeri derinden bir dönüşüme uğratmaya çalışmaktadır. AKP siyasetinin ve devletçi sistemin şiddet geleneği kendini yeniden üreterek genişlemeye devam etmektedir. Kadın cinayetleri ve nefret cinayetlerinin devam eden varlığı, AKP’nin kadın düşmanı politikalarının sonucu olduğu kadar AKP öncesinde de var olan toplumsal cinsiyetçiliğin sistemli devamlılığının da sonucudur.
Kadın bedenine ve kadının varlığına düşman olan, bizleri yok sayan, baskı ve şiddet politikalarıyla kadınlığımızı silmeye kalkışan yaklaşımların siyasal olarak her yerde oldukça örgütlü olduğunu unutmamalıyız.
Sağlık emekçilerinin iş yerleri neoliberal sağlık politikaları, hükümetin kadın düşmanı bakış açısı ve savaş politikaları nedeniyle her geçen gün daha da güvensiz mekânlar haline gelmektedir. Bu mekânlarda özellikle bir kadın olarak sağlık hizmeti üretmenin bedeli gün geçtikçe ağırlaşmaktadır. Sağlık alanında son yıllarda artan şiddet olayları sağlık emekçilerinin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyecek bir noktaya ulaşmıştır. Kamu ve özel ayırımı olmadan; her düzeydeki sağlık kurumunda, her düzeydeki sağlık çalışanı şiddete maruz kalmaktadır.
Özellikle kadın sağlık emekçileri olarak, sağlıkta şiddetin her türlüsüne en çok maruz kalanlar olarak sağlık ortamında yaşanan şiddeti toplumsal şiddetten ayrı düşünemeyiz. Çözümü de bu bağlamda ele almalıyız. Genel olarak kadına özelde de kadın sağlık emekçilerine yönelik şiddeti önlemenin yolu, kendi gücümüze inanmak ve onu dayanışmayla ve direnişle büyütmektir. Şiddet karşısında, bulunduğumuz her yerde mücadele ve direnişimizi kendi gücümüzle büyüterek ve kadını kurban değil toplumsal özne olarak açığa çıkaran daha güçlü bir kadın örgütlenmesi yaratarak direnebiliriz.
20.11.2015
SES Merkez Yönetim Kurulu