7 Ekim 2015 Çarşamba günü Şubemizin de bileşeni olduğu Mersin Barış Bloku Forum ‘da stant açarak bildiri dağıtımı yapmış olup Mersin halkını 10 Ekim mitingine çağrıda bulunmuştur. Bildiriler dağıtıldıktan sonra ardından basın açıklaması yapılmıştır. Basın metnini Şube Eş Başkanımız Yılmaz BOZKURT okumuştur.
BASINA VE KAMUOYUNA
“Gülün sesidir barış / Kardeşliğin ekmeği / Suyun ışık demetidir / Bir testi doluşu umuttur barış / Başağın vakur duruşudur / Rüzgâr yeleli atın özgürlüğe koşuşu / (…)” Ahmet Ada
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki ülkemizde, savaş tamtamları ile barış çığlıkları birbirine karışıyor. Kahramanlık kılığındaki militarizm, insanlığın yüzlerce yıldır bin bir zahmetle örmeye çalıştığı yaşam güzelliğini bir kez daha çiğniyor. Ülke olarak tehlikeli bir çatışma ve savaş ortamına doğru hızla sürüklendiğimiz bu süreçte Mersin Barış Bloku olarak, KESK,DİSK,TTB,TMMOB tarafından düzenlenen “SAVAŞA İNAT- BARIŞ HEMEN ŞİMDİ” demek ve sizi “10 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek Emek, Barış, Demokrasi Mitingi”ne davet etmek için yeniden karşınızdayız. Tam da barışı ellerimizle ilmek ilmek örmek istediğimiz şu zamanlarda Nazım Usta’nın dediği gibi günler ağır ve ölüm haberleriyle başlıyor nicedir. Gençler hayat dolu bedenlerini toprağın sonsuzluğuna bırakırken anaların acı feryatları göğün sonsuzluğuna yükseliyor. Giden canların, biten savaşların ardından geriye kalan acıların telafisi imkânsız. Oysa bu topraklar kana ve gözyaşına fazlasıyla doymuş durumda. 35 yıldır yaşananlar ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalarda ısrarın Kürt sorununu çözemeyeceğini tüm açıklığı ile göstermiştir. Bir avuç silah tüccarının ve sarayın dışında kimsenin çıkarının olmadığı çatışma ve savaş ortamının bedelini Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni her milliyetten, her inançtan binlerce yoksul halk çocuğu hayatı ile ödemiştir.
Kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, üzerinde eşit haklara sahip yurttaşlar olarak barış içinde insanca yaşayacağımız, demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, AKP diktatörlüğünden kurtulmuş bir Türkiye’nin sadece bizim değil milyonların özlemi olduğunu biliyoruz. 10 Ekim’de hayata geçirilecek miting yüreği emekten, barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yana atan herkesin mitingidir.
Çünkü 7 Haziran öncesi “400 vekil vermezseniz kaos olur” diyerek halkları tehdit edenler ne kadar gerçekleri çarpıtmaya çalışsalar da bu savaş emekçilerin, ezilen, yoksullaştırılan on milyonların savaşı değildir. Bu savaş otoriter rejimini ilelebet sürdürmeyi planlayan AKP’nin ve 7 Haziran seçimlerinden umduğunu bulamayıp kaos için düğmeye basan Saray’ın savaşıdır.
Barışın kapısını açmak ise, bu ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan işçilerin, emekçilerin, yoksullaştırılan-ezilen halklarının ellerini birbirine uzattığında ulaşabileceği kadar yakındır.
Yeter ki barış ve kardeşlik köprüsünü kurmak için doğusuyla, batısıyla kuzeyi ile güneyi ile ellerimizi birbirine uzatalım. Yeter ki vicdanlarımızı, insanlığımızı aramıza kin ve nefret tohumları ekmeye çalışanlara esir etmeyelim. Yeter ki barışa giden yolda sadece kendi evlatlarımıza değil, “benim evladım senin evladın, senin evladın benim evladım” diyerek tüm evlatlara sahip çıkalım. Yeter ki, işçiler, emekçiler, yaşamını alın teri ile kazananlar olarak barışın ile emeğin-emekçinin haklarının ve demokrasinin arasında bir zincirin halkaları gibi kopmaz bağlar olduğunu görelim.
Gelin savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini yaşamın her alanında birlikte yükseltelim.
Gelin her ölümün bizi birbirimizden daha uzağa savurmasına izin vermeyelim.
Gelin bir saniye bile ertelemeden: Barışa ve kardeşliğe birlikte sahip çıkalım. Bu gün, ozanımızın dediği gibi: “Barış için yola çıkma zamanı /sokaklara çıkma, barış sloganları atma / ve el ile söz ile / kalem ile fırça ile / nota ile halay ile / çark ile dişli ile / bu sloganları hayata geçirme zamanı /çocuklarımızın yüzüne utanç içinde bakmak istemiyorsak/ adam gibi adam / kadın gibi kadın olarak anılmak istiyorsak / barış mücadelesine biz de katılmalıyız…/ barış mücadelesine biz de katılmalıyız…”07.10.2015
YÜREĞİ BARIŞTAN YANA ATAN HERKESİ 10 EKİM’DE ANKARA’DA BARIŞA SES VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ!
MERSİN BARIŞ BLOKU A.
Yılmaz BOZKURT
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Mersin Şube Eş Başkanı