12 Eylül’de Patronlar: “Bugüne Kadar İşçiler Güldü, Şimdi Sıra Bizde!”

Facebook
Twitter
WhatsApp

12Genel olarak yönetime el koymak olarak tarif edilen darbe, özü itibariyle halkın kendini yönetme kapasitesinden yoksun olduğu varsayımına dayanır. Bu haliyle halkın doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla ortaya koyduğu iradeyi yok sayan bir tutumdur. Hukukun askıya alındığı darbe dönemleri, işçi haklarından gündelik hayatın düzenlenişine dek tüm toplumsal kazanımların iptal edildiği buna ilişkin toplumsal hafızanın silinmek istendiği dönemlerdir.

12 Eylül darbesi grev hakkının yok sayılması ile başlamış ve hemen ardından seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine son verilmesi ile devam etmiştir. Hukukun yok sayıldığı önemli bir dönem olarak 12 Eylül  hak mücadelelerinin şiddetle bastırıldığı, işkence ve yargısız infaz gibi pek çok insanlık suçunun rahatlıkla işlenebildiği bir dönemdir. Darbeyi gerçekleştirenler tarafından hazırlanan Anayasa hala yürürlüktedir ve tüm toplumsal ilişkiler bu mentaliteye göre düzenlenmeye devam etmektedir.

Toplu sözleşme yasasından seçim barajlarına dek pek çok alanda militarist ve darbeci bakış açısı gündelik hayatımızı eşitlik ve adaletten mahrum etmektedir.12 Eylül mentalitesinin tüm toplumsal alandan kazınması ve etkilerinin ortadan kaldırılması iktidarların yasal düzenlemeleri ve seyirlik duruşmalarıyla değil sistematik ve zorlu toplumsal mücadelelerle mümkün olacaktır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak bu zorlu mücadelenin parçası olmaya devam edeceğiz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×