Kamuya açık alanlar, binalar ve toplu taşıma araçlarının engelliler için erişilebilir hale gelmesini zorunlu kılan Engelliler Yasası’nın süresi bugün doldu. 10 yılda engeller kalkmadı, 1,5 yılda hiçbir kuruma ceza kesilmedi.

Kamuya açık alanlar, binalar ve toplu taşıma araçlarının engelliler için erişilebilir hale gelmesini zorunlu kılan yasanın süresi bugün doldu. Ancak aradan geçen sürede bir arpa boyu yol alınmadı.

Üstelik denetlemeden sorumlu Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Kurulları’nın ceza verme yetkisi olmasına rağmen kamu ve özel kurumlara hiç ceza kesmediği ortaya çıktı. Kurullar ceza yerine 1,5 yılda sadece 4370 yere ceza erteleme kararı vermiş.

Ancak bugün yasanın verdiği süre doldu. Yani artık kurullar hiçbir yere ceza erteleme kararı veremeyecek. Tüm kurumlar erişilebilirlik kriterlerine uymadığı takdirde öngörülen cezaları ödemek zorunda kalacak.

7 yıl geçti, 3 yıl uzatıldı, süre doldu

Türkiye’de erişilebilirlikle ilgili en önemli yasa Temmuz 2005’te Engelliler Kanunu adı altında yürürlüğe girdi.

Yasaya göre kamuya açık alanlar, binalar ve toplu taşıma araçlarının engelliler için yedi yıl içinde erişilebilir hale gelmesi gerekiyordu. Ancak denetime dair hiçbir düzenleme yapılmadığı için yasanın öngördüğü sürenin dolmasına birkaç gün kala yani Temmuz 2012’de yasanın süresi üç yıl daha uzatıldı.

Cezalar 1 lira ila 25 bin lira arası

Umuma açık hizmet veren her türlü yapı ve açık alan ile toplu taşıma araçlarının sahibi olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine her bir tespit için bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının tutarı ellibin lirayı geçemez.

Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına her bir tespit için beşbin Türk Lirasından yirmibeş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının tutarı beşyüzbin lirayı geçemez.

Denetleme kurulları oluşturuldu

Sürenin uzatılmasıyla birlikte yasanın uygulanabilirliğini denetlemek için her ilde Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Kurulları oluşturulmasına karar verildi. Temmuz 2013’te konuyla ilgili genelge çıkarıldı.

Yedi kişiden oluşan kurulların beşi kamudan ikisi ise sivil toplum örgütlerinden oluşuyor. Bu kurullar şikayet üzerine ya da resen denetim yapacak ve ceza kesecekti.

Kurullar hiç ceza kesmemiş

Ancak aradan geçen zamanda ilgili denetleme kurullarının hiçbir özel ve kamu kurumuna ceza kesmediği ortaya çıktı.

Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nin (TOHAD) Sabancı Vakfı desteği ile yürüttiğü Engelli Hakları İzleme çalışması kapsamında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na denetleme kurulları ile ilgili bilgi edinme kapsamında sorular yöneltildi.

Alınan cevaba göre Engelli İzleme Denetleme Kurulları kuruldukları günden 31 Aralık 2014’e kadar hiçbir kuruma ceza kesmemiş. Kurullara 531 kişi şikayette bulunmuş, ancak kurullar ceza kesmek yerine 4370 yere ceza erteleme kararı vermiş.

Bugün yasanın verdiği süre doldu. Yani artık kurullar hiçbir yere ceza erteleme veremeyecek. Tüm kurumlar erişilebilirlik kriterlerine uymadığı takdirde yukarıda öngörülen cezaları ödemek zorunda kalacak.

”Bürokrasi dayanışması göstermişler”

TOHAD Genel Sekreteri Hakan Özgül, Engelleri İzleme Denetleme kurullarının 81 ilde hiçbir ceza kesmemesinin kararın politik olduğunu gösterdiğini belirtiyor.

”Burada bir bürokrasi dayanışması var. Komisyonların bağımsızlığı da tartışmalı. Kamu üye sayısı STK temsilcilerinden fazla. Sözsüz bir anlaşmayla devlet kurumlarına ceza kesmemişler. Bazı illerde kurullar hiç toplantı bile yapmamış. İstanbul gibi büyük bir ilde sadece 49 yere ceza kesilmiş.’’

Sokakların yüzde 81’inde rampa yok

Engelli Hakları İzleme Grubu’nun kısa süre sonra çıkacak raporundan erişilebilirlikle ilgili 2014 verilerinden satır başları şöyle:

Türkiye’de 285.871 adet yaya yolunun (arter, cadde ve sokaklarda bulunan kaldırımlar) yüzde 81,40’ında rampa ve yüzde 96,08’inde ise hissedilebilir zemin uygulaması bulunmuyor.

Türkiye’de 51 ilde hizmet veren 26.463 şehir içi ulaşım aracının yüzde 58,98 rampa ya da asansör bulunmuyor. Yüzde 73,08’inde sesli ikaz sistemi bulunmuyor. Yüzde 70,40’ında görsel ikaz sistemi bulunmuyor.

29.795 kamu binasının yüzde 32,51’inde asansör, yüzde 34,68’inde asansörlerde sesli ikaz sistemi, yüzde 5,81’inde hissedilebilir zemin, yüzde 48,10’unda bina girişlerinde rampa, yüzde 24,68’inde uygun tuvalet ve yüzde 0,23’ünde indüksiyon döngü sistemi bulunuyor.

Kamu binalarında işaret dili bilen personel oranı yüzde 15 ile sınırlı. Kamu kurum ve kuruluşları internet web sayfalarının yüzde 95,24’ü görme engelli kişilere ve yüzde 92,86’sı ise işitme engelli kişilere uygun değil.

Sigara yasağında gösterilen irade engelliler için gösterilmedi

Peki 2005’ten bugüne yani 10 yılda üstelik son iki yılda denetim kurulları olmasına rağmen neden ilerleme sağlanamadı?

Hakan Özgül, bunu hükümetin yeterli iradeyi ortaya koymamasına bağlıyor. Somut bir örnek gösteriyor; sigara yasağı.

”Sigara yasağı çıktığında hepimiz ‘hadi canım kahvehanede sigara içilmeyecek mi?’ dedi. Ama bugün görüyoruz ki uygulanabilirmiş. Çünkü bizzat irade koyan başbakan oldu, kamu spotları, medya işledi, kaymakamlaıklar ceza kesti.

Sadece ceza yetmez

”Ama erişilebilirlikle ilgili hükümette aynı irade söz konusu değil. Herhangi bir kurumun erişilebilirlik planı yok. Üstelik ceza vermek yetmez. Teşvik, kampanya, toplumsal farkındalık, eğitim gibi unsurlar dâhil edilmeli. İş Kanunu’nda kota sistemiyle bunu deneyimledik.

”Engelli çalıştırmayan işverenlere idari para cezaları kesildi fakat istihdam sorunu çözülmedi. Kaldı ki bütçesi milyarları bulan belediyelere kesilecek idari para cezaları caydırıcı olmaktan uzak.” (NV)

Nilay Vardar

Galatasaray Üniversitesi Gazetecilik mezunu. 2011 yılından beri bianet’te muhabir/editör olarak çalışıyor.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×