Hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik sözlü ve fiziki saldırılar,iftiralar hergün giderek artmakta, hekimler ve diğer sağlık çalışanları her yönden mağdur edilmektedir. Daha geçen hafta Samsun’da “yılın doktoru” seçilmiş bir hekim arkadaşımız öldürülmüştür. Ertesi gün Muğla’da bir ambulans şöförü darp edilmiştir. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırı,yaralama,öldürme olaylarının sıradanlaştığı bir dönemde bunu önlemekle görevli olan idarecilerimizin bırakın önlemeyi adeta şiddete davetiye çıkaran bir uygulamasına Muğla’da şahit olmaktayız.

Hekimleri poliklinik odalarında yalnız çalışmasını emredenler her zamanki gibi kararlarını göz boyamak için bir ambalaja koymuşlardır. Bu seferki ambalaj ise hasta mahremiyeti olmuştur. Yıllar önce hekimlere muayene de yardımcı olan hemşireleri alıp yerine taşeron şirket çalışanı işçileri koyduklarında bizim onlara söylediğimiz bu uygulama hasta mahremiyetine uygun değil sözünü şimdi bize karşı kullanmak istiyorlar.Bizim itirazlarımız sonrası kurslara gönderip tıbbi sekreter sertifikası aldırdıkları işçilere şimdi siz tıbbi sekreter değilsiniz diyorlar.

Hemşirelerimizi poliklinikten çektiklerinde “bu iş tıbbi sekreterlerin görevidir” denmişti. Şimdi ise tıbbi sekreterler sağlık personeli değildir ve bu hasta mahremiyetine uygun değildir denilmektedir. Sağlık hizmetinin bir ekip konusu olduğunu unutanlara ,hekim emeğini değersizleştirenlere bu uygulama ile poliklinikleri bir kaosun içine attıklarını hatırlatmak istiyoruz. Kadınların erkek doktora,erkeklerin kadın doktora muayene olmasını zorlaştırdıklarını,tıbbın içine cinsiyet ayrımcılığını yerleştirdiklerini görmelerini istiyoruz.

            Sormak istiyoruz yöneticilerimize; mevcut yönetmelik,yönerge,tüzüklere aykırı bir şekilde bunu yaparak ne kazanacaksınız? Sizler hastaları host/hostesler ile karşılayıp “müşteri memnuniyeti” yaratacaksınız diye bizlere ek iş yüklenmesini istemiyoruz.Biz hastaların gözünün boyanmasını değil nitelikli sağlık hizmeti almasını istiyoruz. Biz hekimlerin mevcut performans baskısı da göz önünde tutulacak olursa daha yoğun çalışmasıyla sonuçlanacak bu uygulamayı kabul etmiyor, her an başımıza bir şey gelecek korkusuyla çalışmak istemiyoruz.Sadece hekimlik yapmak istiyoruz.

            Afiliye olmanın ve fiziki sorunların tüm zorluklarını yaşayan biz hekimler arasında Sağlık Bakanlığı ve Üniversite kadrolarında çalışanlar arasında iş barışını bozucu idari uygulamalara bir yenisinin eklenmesini istemiyoruz. Hasta mahremiyeti kavramının doktorlar aleyhine kullanılmasını kabul etmiyoruz.

            Poliklinik günü sonunda 100’e yaklaşan sayılarla hasta muayene eden biz hekimlerin tek başına çok yoğun bir stres ile karşı karşıya kalacağımız açıktır. Aynı zamanda bir hastanın sözlü/fiziki saldırısına,çirkin iftiralarına maruz kalmamız çok daha kolay olacaktır.Gelişecek böyle bir durumda şahit dahi bulamayacak durumda bırakıldığımızı hatırlatmak isteriz.Bundan böyle poliklinikte başımıza gelecek her türlü sözlü/fiziki saldırının,çirkin iftiranın sorumlusu uyarılarımıza rağmen bu uygulamayı başlatan ,gerekli önlemleri almayan hastane yönetimi ve genel sekreterlik olacaktır.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü,İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,Poliklinik Hizmetleri Yönergesi,Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği,Hasta Hakları Yönetmeliği’ne aykırı bir şekilde uygulama başlatıldığını bir kez de basın aracılığı ile yöneticilerimize duyuruyoruz.

Bu sorunları konuşmak,çözüm yolları önermek için görüşmek istediğimiz ancak oturduğu sırça köşkten bize randevu vermeyen Başhekimi kınıyoruz. Kendisini istifa etmeye çağırıyoruz.Bu uygulamayı başlatma talimatı veren Genel Sekreterimizi uygulamanın mevcut mevzuata uygun olmadığını ilettiğimiz dilekçemiz üzerindeki incelemesini biran önce tamamlamasını ve yanlıştan dönmeye çağırıyoruz.

Bu kaos ortamında çalışırken herhangi bir hekim arkadaşımızın başına bir şey geldiğinde Sağlık Bakanlığı’nın Çalışan Güvenliği Genelgesinde tariflenen Hizmetten Çekilme Hakkımızı kullanacağımızı ilan ediyoruz.

   Bir an önce Sağlık Bakanlığı Yönergesine uygun şekilde polikliniklerde tıbbi sekreter veya gerekli sağlık personeli görevlendirilmesinin yapılmasını istiyoruz.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]