METAL PATRONLARI HALK SAĞLIĞI SUÇU İŞLİYOR

Facebook
Twitter
WhatsApp

Bilindiği üzere 14 Mayıs’ta Bursa’da Renault fabrikasında çalışan metal işçileri insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayacak ücret taleplerinin karşılanması için fabrikalarında direniş başlatmış; direniş bu tarihten itibaren Türkiye’nin farklı illerinde onlarca fabrikaya sıçramıştır. Ankara Türk Traktör fabrikasında çalışan metal işçileri de 20 Mayıs gecesi fabrikalarında üretimi durdurarak direnişe katılmıştı.

           Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası olarak 29 Mayıs günü akşamı Türk Traktör’deki direnişi gözlemlemek ve oluşan/oluşabilecek sağlık sorunlarını tespit etmek üzere Türk Traktör fabrikasındaki işçilere ziyaret gerçekleştirdik.

Bu ziyaret ile bir kez daha tanık olduk ki, patronlar işçilerin taleplerini karşılamamak, haklı mücadelelerini kırmak için işçilerin sağlığıyla oynamaktan, halk sağlığını hiçe sayarak işçilerin koşullarını bile-isteye sağlıksız hale getirmekten çekinmemektedir.

Ziyarette yaptığımız görüşmelerde, 28 Mayıs gecesi itibariye fabrika içinde bulunan lavabo ve tuvaletlerin bulunduğu bölümün fabrika yönetimi tarafından tel örgülerle kapatılarak işçilerin suya ve tuvaletlere erişiminin engellendiği ifade edilmiştir. Yönetim, fabrika bahçesinin kirleneceğini düşünmüş olacak ki, yaklaşık bin işçiye, ancak 11 adet seyyar tuvalet getirmiştir. Seyyar tuvaletlerde ise su bulunmamaktadır. Dolayısıyla işçilerin suya ve tuvalete erişimi fiilen engellenmiştir. Direniş koşullarında işçiler arasında ishal, mide yanması, baş ve kas ağrıları, sinüzit gibi şikâyetler baş göstermeye başlamıştır. Suya ve tuvaletlere erişim sağlanmaması durumunda ise bu şikâyetlerin daha da çeşitleneceği ve artacağı ortadadır. Bu koşullarda oluşacak ve olması muhtemel bir salgının işçilerin sağlığını ciddi bir tehlikeye atacağı gibi, bu salgının burayla sınırlı kalmayacağını biliyoruz.

            Sermaye ve onun temsilcileri için halk sağlığının, işçi sağlığının nasıl kolay vazgeçilebilir bir olgu olduğunu her gün yaşanan iş cinayetlerinden çok iyi biliyoruz. Şimdi de görüyoruz ki sağlık, bu kez hakları için direnişe geçen işçiler için bir “tehdit”, “yıldırma” konusu olarak kullanılmaktadır. Fabrika yönetimi tarafından direnişte olan işçilerin suya ve tuvalete erişiminin engellenmesi, açıkça salgın hastalıklara davetiye anlamına gelmektedir. Fabrika bu girişimi ile çok açık bir şekilde halk sağlığı suçu işlemektedir.

Ziyaretimiz sırasında işçilerin beslenme ve barınma koşulları ile ilgili de bilgiler aldık. Yemekler, hem ailelerinin hem de direnişe destek sunanların dayanışması ile sağlanıyor. Evlerden ve diğer yerlerden gelen ve “tok tutsun” düşüncesiyle tercih edilen katı ve hamur işi yiyecekler tek yönlü beslenmeye neden olmanın yanı sıra, işçilerde mide ve bağırsak sorunlarına sebep olmaya başlamış durumdadır. Fabrikadan ayrılmayarak burada kalan işçiler, kendi elleri ile yaptıkları barakalarda kalmaktadır. Yağmurlu ve soğuk havaların devam etmesiyle işçilerin sağlığının büyük tehlike altında olduğu ortadadır.

Ziyaretimiz sırasında; fabrikanın dışında işçilerin aileleri, direnişe fabrikanın dışından katılan işçiler ve direnişe destek verenler tarafından öbek öbek kurulmuş barakalar ile karşılaştık. Direniş, sadece fabrikada bulunan işçileri değil ailelerini, yakınlarını, dostlarını da kapsayacak bir genişliğe ulaşmıştır. İşçiler ve işçi temsilcileri ile yaptığımız görüşmeler, ortaya koydukları iradenin ne kadar derli toplu ve net olduğunu hemen göstermektedir. İşçilerin talepleri çok sade, net ve işverence de anlaşılabilir taleplerdir aslında. Bir; ücretlerin makul bir seviyede düzenlenmesi, iki; bu eylemden ötürü kimsenin işten çıkarılmaması veya cezalandırılmaması…

           Bizler Ankara Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak metal işçilerinin bu onurlu ve haklı bir direnişinde her türlü dayanışma içinde olacağımızı belirtiyoruz. Halkın sağlık hakkını her alanda savunan sağlık örgütleri olarak, fabrika yönetiminin işlediği bu suç karşısında gerekli girişimlerde bulunacağımızı belirtiyor ve fabrika yönetimini işçilerin sağlığıyla oynamak yerine işçilerin haklı taleplerini bir an önce kabul etmeye çağırıyoruz.

Fabrika yönetimi tarafından direnişi engellemek uğruna halkın sağlığı ile oynamakta tereddüt göstermeyerek işlenen halk sağlığı suçu karşısında Sağlık Bakanlığını da uyarıyoruz ve göreve çağırıyoruz. Henüz bu konuda hiçbir açıklaması ve girişimi olmayan Sağlık Bakanlığını, derhal işçilere karşı işlenen bu suç karşısında harekete geçmeye, sorumlular hakkında gerekeni yapmaya, oluşabilecek sağlık sorunları ve oluşabilecek risklere karşı önlem almaya çağırıyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak halkın sağlığından olduğu gibi, işçilerin sağlığından da sizler sorumlusunuz; hatırlatalım, çünkü siz “Sağlık Bakanlığı”sınız… 01.06.2015

 

 

                                                                                  MERKEZ YÖNETİM KURULU

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]