23 Mart tarihinden beri kayıp olan 34 yaşındaki Fidan Kayanın, önceki gün Akçadağ’ın Develi mahallesinde öldürülmüş ve vücudunun bir kısmı yakılmış olarak bulunması kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Fidan’ın yaşadığı şiddetin ve vahşice katlinin sorumlusu, ülkede kadına yönelik şiddet bu denli yaygınken, şiddeti azaltmaya ve kadınları her halleriyle kabul eden bir toplumsal yapıya zemin oluşturmaya yönelik politikalara kafa yormak yerine, kadına yönelik şiddet davalarında erkekten yana tavır alan, tacizde tecavüzde kadının rızası olup olmadığını sorgulamayı adaletten sayan, kadınların erkeklerce katledilmesine ve kadına yönelik şiddete karşı yükselen sese kulak tıkayan, en yetkili makamlardan eşitsizlik fıtrattandır diye bağıran, “kadın”lığa hiçbir alanda tahammülü olmayan siyasal iktidarın erkek aklıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan her seferinde fıtrat var kadın erkek eşit olamaz diye konuşarak,
– Arınç kahkaha atan kadınları hedef göstererek,
– Yargı, cinsel saldırı ve cinayet davalarında adalet sağlamayarak,
– Münevver öldürüldüğünde dönemin Emniyet Müdürü Cerrah “kızını dövmeyen dizini döver” diyerek,
– TRT ve RTÜK cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını düşünce özgürlüğüymüş gibi ele alarak
– Cemil Çiçek dekolteye, bilumum lüzumsuz insan kadınların nasıl yaşayacağına, ne giyeceğine karışarak, her gün tekrarlanan sayısını unuttuğumuz kadın düşmanlığı ile bu adamları elbirliği ile yarattılar ve eli birliğiyle öldürdüler.
Geçen sene öldürülen kadın sayısı Emniyet verilerine göre 133 olmasına rağmen kadın örgütlerinin haberlerine göre 283`tür. 2015 yılı ilk üç ay için şiddetten ölen kadınların sayısı ise 71dir. Tüm bu vahşet tablosu içerisinde kadınların canice katledilmesi tesadüf değildir. Erkek egemen sistem içerisinde kadınlara açılan savaş yaşam hakkımızı elimizden almaktadır. Mecliste ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonu`nda bile sadece erkek vekiller konuşmakta, yaptıkları önerilerle kadınları aşağılanmaya devam etmektedirler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ise öldürülen kadınlar ülkesinde hükümeti savunmaya devam etmekte ‘Koruma altında öldürülen kadın yok` yalanları ile gündem değiştirmeye çalışmaktadır. İstanbul Sözleşmesi`nin gereklerini yerine getirmemek için bu alanda çalışma yapan kadınları sürecin dışında bırakmak isteyen hükümet cinayetleri meşrulaştırmaktadır.
Sümeyye Erdoğanın AKP Brüksel Siyaset Akademisi’nde ‘Erkeğe evi geçindirme sorumluluğu verilirken, kadına böyle bir sorumluluk verilmediğini ve doğal olarak erkeğe daha çok miras düşmesinin normal, hakkaniyetli ve adil bir durum haline geldiğini görürüz’ diyerek cinsiyet eşitliğini değil de cinsiyet adaletini savunduklarını belirtmeleri AKP ve kurumlarının kadına bakış açısını ortaya koymaktadır.
Malatya Demokratik kadın platformu olarak 34 yaşında genç bir kadın olan Fidan’ı vahşice katleden canilerden ve bu katliamları önlemeyen erkek sistemden sorulacak hesabımız var. Kadınlarımızın çığlıklarına kulaklarını tıkayan erkek adalet sistemi ile mücadelemiz devam edecek. Yeni Fidanların Özgecanların katledilmemesi için herkesi mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Öznur Arslan
MALATYA DEMOKRATİK KADIN PLATFORMU