Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine…
Nazım Hikmet’ in şiirinde vurguladığı gibi bazen bir direnişin simgesidir ağaç, bazen ise kardeşliğin, dayanışmanın, özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolüdür. İnsanlık tarihi bazen bir gemiden atılan bir kurusıkı ile, bazen ise gezi parkındaki bir ağacın kesilmeye çalışması ile değişebilir. Ülkemiz tarihindeki en büyük sivil hareketin ağaçların katledilmesine karşı başlaması en azından metaforik dünyamızda, ağaç ve orman kavramlarını Nazım Hikmet’ in şiirinde anlattığı algılama şekline bürünmesini sağlamıştır. Çevreci bilinç, doğa, şehir planması gibi kavramların yoğunca tartışılmasına neden olan bu hareketin yine park içi ağaç kesimine karşı direnme esnasında olması da manidardır. Artık kitleler daha bilinçlidir yeşile karşı, daha bilinçlidir toprağa, havaya, suya karşı. Gelecekte bir gün gelecek düşünselinin yerleştiği bilinçlerimizde sosyal, siyasal, politik ve psikolojik değişimi yaratan ağaçlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Pragmatik ve idealist eğitim modellerinin yetiştirdiği postmodern kuşakların okullarda, üniversitelerde anlatamadığı gerçeklikleri dalları ve yapraklarından başkaca bir şeyi olmayan canlı grubunun anlatması yine mutluluk vericidir. O halde yapacağımız en güzel teşekkür ağaç sayısını arttırıp bu bilincin daha fazla oluşmasını sağlamaktır. Didim SES olarak çevreci, doğa, sosyal, psikolojik duruşumuz adına ağaçlarımızı dikerken bu bilinçle hareket edeceğiz. Nice ağaçlara, nice ormanlara…