Bugün (12 Mart 2015) Başbakan Davutoğlu’nun yapmış olduğu açıklama ile düşük ücretle, esnek ve kuralsız çalıştırılan sağlık çalışanlarının sorunlarını kavramaktan uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Başbakan Davutoğlu’nun vaat ettiği zam maaşlarımıza yönelik değil sadece nöbet ücretlerine dairdir. Yani nöbet ücretlerinin saatine ortalama 3.5 – 4 liralık artış olup 130 saatin üstü ise ücretlendirilmemektedir.
Sağlık çalışanları giderek daha yoğun biçimde güvencesizleştirmenin hakim kılındığı ve rekabetçi bir yapıda örgütlenen performans sistemi çerçevesinde kamu hizmetlerini üretmeye zorlanmaktadırlar. Sağlık sisteminin ticarileştirilmesi sağlık emekçilerine yönelik şiddetin, iş kazalarının ve çalışanlar arası rekabete dönüştürülen çalışma ilişkilerinin yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin herkesin vicdanına bırakılmış bir vefa ya da merhamet duygusuyla değil, tüm çalışma alanlarında yapısal çözümler üretilerek engellenebileceğini Davutoğlu’na hatırlatmak isteriz. Sağlık çalışanı ve hasta arasında yaşanan sorunların ne güvenlik önlemlerinin arttırılması ne de neoliberal yönetim anlayışı ile değil, tüm sağlık sisteminin herkese nitelikli ve kamusal sağlık hizmeti sunulmasını ilke edinen, sağlık çalışanını ticari ilişkilerin cenderesinden uzak tutan bir anlayışla yeniden örgütlenmesi gerekmektedir.
Kadın cinayetlerinde de sıkça rastladığımız gibi cezasızlık, sağlık çalışanına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasında önemli bir engel durumundadır. Cezasızlık uygulamaları, paranoyak ilkelerle şekillendirilen ve düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne derin bir saldırı olarak adlandırabileceğimiz iç güvenlik paketi anlayışı ile ortadan kaldırılamaz. Bu uygulamalar ancak bağımsız ve adil yargı mekanizmaları üzerinden çözüme kavuşturulabilir. Gerekli yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmediği ve bugün sağlık sisteminin merkezinde duran ticarileştirme ve güvencesizleştirme çözülmediği sürece, sağlık çalışanına yönelen şiddetin giderek artacağını ve güvenlik mantığının bir çözüm üretemeyeceğini biliyoruz.
Geçen yıl Sağlık Sen’in toplantısında sağlık çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmesi için talimat veren dönemin Başbakanı bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’dan sonra Başbakan Davutoğlu’da talimat verdi.
Korkarız ki, fiili hizmet zammı bir başka bahara kalacak, tabi biz mücadele etmezsek.
Bu yapısal sorunlar, bugün açıklanan nöbet ücretlerine %50 zamda olduğu gibi zaten hakkımız olanı bize lütuf gibi sunan bir anlayışla ve seçim öncesi haklarımızın rüşvet gibi sunulmasıyla elbette çözülemez.
G(ö)REV öncesi böyle sadaka zamlar ve vicdana sıkıştırılmış duygulanımlarla sağlık çalışanlarının sorunlarına çare olduğunu zanneden Başbakan, çözüm istiyorsa 13 Mart’ta pür dikkat sağlık emekçilerinin sözlerini dinlemeli ve taleplerini yerine getirmelidir.