AKP İktidarının sağlıkta dönüşüm programı adı altında yürüttüğü piyasalaştırma ve çalışanlara yönelik esnek ve kuralsız çalıştırma uygulamaları artarak sürmektedir. Bu uygulamalardan birinci basamak kamu sağlık kurumları da (Aile Sağlığı Merkezi, Toplum Sağlığı Merkezi) fazlasıyla nasibini almaktadır.
Sağlıkta dönüşüm programının önemli ayaklarından biri olan aile hekimliği düzenine bir yönetmelikle resmen 06 Temmuz 2005’de girdik.
AKP Hükümetinin övünerek uygulamaya koyduğu aile hekimliği düzeni, öncelikle koruyucu sağlık hizmetleri alanında faaliyet yürütmesi gerekirken, aradan geçen dokuz yıla rağmen yönetmelik sürekli değiştirilerek vatandaşın sağlık talebi doğrudan doğruya tedavi edici hizmetlere kaydırıldı ve bununla baş edebilmek için neredeyse her sağlık kuruluşuna nöbet getirtilerek tüm kuruluşlar muayene ve tedavi yapan birer ticarethaneye dönüştürülmeye çalışıldı.
25 Ocak 2013’de yönetmelik son halini aldı zannedilirken, fazla çalışma ve nöbetler konusu 2014’de yasa ile dayatıldı.
Aile Hekimliği Kanununa Ocak 2014’te 6514 sayılı kanunun 52.maddesi ile getirilen düzenleme sonucu aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat nöbet görevi verileceği düzenlendi. Zorunlu nöbetin öncelikle hastane acil servislerinde tutulması ile ilgili 9 Nisan 2014 tarihli 2014/12 sayılı genelge çıkarıldı.
Yetmedi.
Hastaneler ve 112 acil sağlık hizmetlerinin yanı sıra aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde de nöbet tutulacağına dair aile hekimliği kanununa Eylül 2014’te 6552 sayılı kanunun 117. Maddesi ile yeni düzenleme getirildi. Bu düzenleme 9 Aralık 2014 tarih ve 2014/33 sayılı genelge ile 1 Ocak 2015’ten itibaren uygulamaya geçileceği belirtildi.
9 Nisan 2014 tarihinden itibaren birinci basamakta çalışan emekçiler fazla çalışmaya/angaryaya karşı direniyorlar.
Gitmiyor bu düzen!
Çalışanlar mutsuz, umutsuz!
Neden?
Çünkü, kayıp çok fazla ve ağır oldu.
Aile Hekimliği düzeninin kaybettirdikleri :
- Aile Hekimliği düzeni ile halkın sağlığının korunması konusu önceliğini kaybetti.
- Aile Hekimliği düzeni, Toplum Sağlığı Hekimliği anlayışını yok etti. Hekimi hastaya mahkum etti.
- Aile Hekimliği düzeni Halk Sağlığı Hemşireliğini yok etti. Hemşireyi hastaya mahkum etti.
- Aile Hekimliği düzeni, Hemşirelik Kanununda ve yönetmeliğinde açıklığa kavuşturulan hemşireliği yok etti.
- Aile Hekimliği düzeni, farklı meslekleri yok etti. Hekim dışında ki farklı meslekler olan hemşire, ebe, acil tıp teknisyenini bir meslek olarak kabul edip, onlara topluca eleman deyip, hepsine niteliği çok zayıf olan aynı görevleri verdi.
- Aile Hekimliği düzeni, çalışanları normal mesai saatlerinin dışında daha fazla sürelerle çalışmaya ve acil nöbetleri tutmaya zorunlu kıldı.
- Aile Hekimliği düzeni, koruyucu sağlık hizmetlerini değil muayenehaneciliği ön plana çıkardı.
Bu düzenin ne halkın sağlığına ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşam mücadelesine bir katkısı yoktur. Olmayacaktır.
Bunu “onlar “da biliyorlar.
Nereden biliyoruz bildiklerini?
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin devamlı değiştirilerek anlaşılmaz hale gelmesinden. Yetkililerin devamlı açıklama yapma gereği duymasından…
Yetkililerden açıklama değil, halkın ve sağlık çalışanlarının taleplerine kulak vermesini ve sorunları çözecek adımları atmasını bekliyoruz.
Biz sağlık ve sosyal hizmetler alanında örgütlü sendika, oda ve dernekler olarak; özellikle yukarıda belirtilen nedenler ve birinci basamakta özveri ile sağlık hizmeti sunan emekçilere dayatılan fazla çalışma/angaryaya ve baskılara karşı bugün hizmet üretmiyoruz ve AKP İktidarının halkın sağlığını hiçe sayan, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran ve köleleştiren uygulamalara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.
GELİN HEP BİRLİKTE, GİTMEYEN BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN MÜCADELE EDELİM.
Türk Tabipleri Birliği
Türk Dişhekimleri Birliği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası
Türk Hemşireler Derneği
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Türk medikal Radyoteknoloji Derneği