Cumartesi anneleri bu hafta 510. haftasında yeniden devlet ve hükümet yetkililerinden kaybettikleri çocuklarının akıbetlerini sordu!

“Siyasetçiler ülkedeki her şeye dair söz söyleyip öncülük yapacak kişilerdir” diyor Sağlık bakanı Müezzinoğlu. Peki o halde bu ülkede 510 haftadır en önemli “kariyer” sahibi annelere yanıt vermek bu önceliklerin içinde ne zaman yer alacak?

2015 yılının ilk bebeğini ziyaret eden Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, “Annelik en önemli ve tartışmasız kariyerdir” demiş, bununla yetinmeyerek kadınlara “Annelerin, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir” diyerek kadınlara bakışlarını, toplumsal yaşamda kadını “annelik” dışında başka bir yerde görmek istemediklerini, cinsiyetçiliklerini ortaya koyan bir açıklamada daha bulunmuştur.

Sağlık bakanının açıklamaları kabul edilemezdir. En başta annelik bir kariyer değildir. Kadınların hangi kariyeri seçeceğine ise siyasetçiler değil kadınlar karar verir. Siyasetçilerin görevi ise cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların istihdam süreçlerinde ve çalışma hayatının bütününde karşılaştıkları ayrımcılıkları ve engelleri ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.

Çünkü kapitalist sistemin aklı, düzlemi ve ideolojisi masum değildir. her değerin, her şeyin alınır satılır hale dönüştürüldüğü ve herkesin işçileştirildiği, kalanların da yoksullaştırıldığı ve meslekleştirdiği bir eril akılla dizayn edilen kapitalist iktidar modelinin savunucuları islami söylemlerle de olsa anneliğin gerçek anlamının ötesinde, dışında değerlendirmelerin yapıldığını Müezzinoğlu ifadesinde de görmüş olmak bizler için şaşırtıcı değildir. Kadını tarihsel, toplumsal gerçek bağlamından kopartılarak yapılan annelik değerlendirmesi tamamen toplumsal cinsiyetçi yaklaşımların pekiştirilmesine yönelik çabadır.

Bu yaklaşımlar kadının, birey olma ve kendi adına söz söyleme, karar verme sürecinden kopartılarak eve kapatma iştah ve arzusunun siyasetidir. Kaldı ki cumhurbaşkanının üç çocuğu dört çocuğa çıkardıktan sonra Müezzinoğlunun da anneliği mesleğe dönüştüren açıklaması manidardır.

Toplumsal değerler kullanılarak, sözüm ona anneliğin onura edilmek istendiği algısı yaratılmaya çalışılması samimi değildir. AKP hükümetinin kadına dair yaptığı her değerlendirme, her söylem bugüne kadar yapılan her uygulama kadını güçlendiren değil tam tersine onu yeniden geri geleneksel rolü içerisinde tutmaya yönelik sonuçlar doğurmuştur. Müezzinoğlunun bu söylemi de kadının toplumsal şekillenişteki rolünü güçlendiren, toplumda daha da öne çıkmasını sağlayan, iş yaşamında, iş bölümünde etkin ve önde olmasını sağlayacak durum değildir. Tam tersine kadını geleneksel annelik rolüyle sınırlandıran siyasal yaklaşımların ürünüdür.

Sağlık Bakanı, anneliği gerçekten önemsiyorsa, sağlık ve sosyal hizmet emekçisi binlerce kadının çalışma koşullarında gerekli düzenlemeleri yapmakla işe başlamalıdır. AKP hükümeti, kadın konusunda samimi yaklaşım içine girmek istiyorsa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının adını Kadın Bakanlığı olarak değiştirmekle başlamalı, tüm kadın yapılarının ve kadın örgütlerinin görüşleri alınarak, temelde toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarını oluşturup gerekli yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapma sorumluluğuna yerine getirmelidir.

Ve yeniden 510 HAFTADIR EN KIYMETLİLERİNİN akıbetini soranlara da yanıt olma sorumluluğunu hatırlatmayı gerekli görüyoruz

BELKIS YURTSEVER

SES KADIN SEKRETERİ

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]