Değerli Basın Emekçileri;
Bilindiği üzere 13 Mayıs’ta Soma’da, Türkiye emek tarihinin en büyük facialarından biri yaşanmış, resmi rakamlara göre 301 madencimiz hayatını kaybetmiştir. Öncelikle bir kez daha yaşamını yitiren tüm madencileri saygıyla anıyor, ailelerine ve arkadaşlarına baş sağlığı dileklerimizi yineliyoruz.
Değerli Basın Emekçileri;
Daha önce de söyledik. Soma’da yaşanan başta Başbakan olmak üzere Hükümet yetkililerinin ifade ettikleri gibi kader ya da kaza değil açıkça bir iş cinayeti, işçi kırımıdır.
Ekmeğini yerin altından çıkaran, çocuklarına güzel bir gelecek vermek için ağır çalışma koşullarına dayanan işçiler taşeronluk sistemi sonucunda öldürülmüştür. Sermayenin kar hırsı uğruna çıkardığı yasalar, özelleştirmeler, yapmadığı denetimler ve ihmaller ile yüzlerce maden işçisinin canına mal olan bu olaydan AKP Hükümeti doğrudan sorumludur. Ancak Hükümet yalan ve iftira dolu haberlerin ardına sığınıp bu olaydaki sorumluluğundan kurtulmaya, hedef saptırmaya çalışmaktadır.
Bugün burada bir basın toplantısı yapmamızın nedeni bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümet yanlısı haber sitelerinin KESK’e yönelik karalama kampanyaları hakkında kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmek.
Değerli Basın Emekçileri;
Hatırlanacağı üzere Soma’da işlenen cinayetin ardından uluslararası yayın kuruluşlarından biri; Soma’da madenci yakını iki kadınla röportaj yapmış, kadınlar; röportajda AKP hükümetini eleştiren değerlendirmelerde bulunmuşlardı. Bu haber üzerine Soma’da yaşanan işçi cinayetindeki sorumluluğu nedeniyle hükümete yönelik eleştirilerden kurtulmak için çıkış yolu arayan yandaş gazete ve haber siteleri, Soma halkını provoke ederek hedef saptırıp, Eğitim Sen ve SES yöneticisi iki arkadaşımız ile Soma’da yakınlarını kaybeden iki kadın arasında zorla benzerlik kurmaya çalışmış, Gezi direnişi sürecinde yaptıkları gibi alçakça iftiralarla arkadaşlarımızı açık hedef haline getirmişlerdir.
KESK üyesi iki mücadele arkadaşımız, iki kadın yoldaşımız bu konuyu hemen yargıya taşımışlar, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunmuşlardır. Ayrıca SES, Eğitim Sen ve KESK konuyla ilgili bir basın açıklaması yaparak; iftira dolu haberlerin kaldırılması çağrısında bulunmuştur. Ancak tüm bunlar Başbakan için bir anlam ifade etmiyor olacak ki, 20 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Başbakan KESK üyesi kadınlara iftira atmaya devam etmiştir.
Bugün sizler aracılığıyla SES üyesi kadın arkadaşımızın yaptığı şikâyetin mahkeme tarafından haklı bulunduğunu herkesle paylaşmak istiyoruz. Mahkeme yalan dolu haberlerin yandaş haber sitelerinden kaldırılmasına karar vermiştir.
Bizler KESKli kadınlar olarak Soma’da yaşanan iş cinayetinin sorumluluğunu üzerinden atmak için yalan haberlerin arkasına sığınan hükümetin acizliğini görüyor, herkesi gerçekleri görmeye davet ediyoruz. Başbakan yalan haberlere dayanarak yaptığı konuşmasını düzeltmeli ve arkadaşlarımızdan özür dilemelidir.
Bizler sömürüsüz, eşit ve özgür bir dünya için mücadele eden KESKli kadınlar olarak diyoruz ki “Kömür Karası Silinir ama Yüz Karası Silinmez”… Bizleri hedef haline getirmenize asla izin vermeyeceğiz.
KESKli kadınlar olarak sorumlusu olduğunuz katliamların hesabını sormaya devam edecek, her alanda iktidarınızla mücadele edeceğiz. Biz her yerdeyiz, alanlarda iş yerlerinde madenlerde doğuyor, yeni bir geleceği yaratıyoruz. Sizin nasihatlerinize inat; madenlerde katledin diye bu devlete üç çocuk hibe etmiyoruz; “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, bizimdir!” diye haykırıyoruz. 04 Haziran 2014
Yaşasın Kadın Mücadelesi!
Yaşasın KESK!