‘halkların kardeşliği ve barış kongresi’
20-21-22 haziran-dersim
AÇILIŞ KONUŞMASI
Merhaba değerli katılımcılar,
Bu yıl ilkini Değerli katılımlarınızla DERSİM’DE gerçekleştireceğimiz ‘’1.Anadolu Travma Çalışma Günlerine’’ hoş geldiniz.
Oncelikle İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Travma Çalışmaları ikinci dönem öğrencileri olarak ‘’Yollarımız birleşsin, bu topraklara barış gelsin ‘’ ŞİARIYLA çıktığımız yolda ‘halkların kardeşliği ve barış’ adlı bu organizasyonu yapmaya niyetlendigimizde, bu küçük fikrimizi tartıştırıp geliştirerek, kongreye dönüştüren, bu toplantıya can veren, ve bu kongrenin, adı toplumsal travmalarla anılan DERSİM DE gerçekleşmesinde büyük emekleri olan, İstanbul bilgi üniversitesi travma çalışmaları direktörümüz ve düzenleme kurulu başkanımız değerli hocamız Ayten zara ya sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu kongrenin ortaya çıkması sürecinde değerli katkılarını sunan, İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ KULÜBÜNE , AÇIK TOPLUM VAKFI VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA KULÜBÜNE, düzenleme kurulundaki değerli arkadaşlarım ve danışma kurulundaki değerli hocalarımıza,
Bizlere kongre süresince HER KONUDA destek veren Dersim belediyesi Eşbaşkanlarımız MEHMET ALİ BUL VE NURHAYAT ALTUN’a, ses genel merkez yönetim kurulumuza, Eğitim sen Dersim şube başkanımız ve yönetim kuruluna ve diğer DERSİM KESK e bağlı sendikalarımıza,
Bu çalışmalarda yanımızda olan emek harcayan TÜM üyelerimize teşekkür EDERİZ..
Ayrıca davetlerimize yanıt vererek kongremize katılan, DEĞERLİ VAKİTLERİNİ BİZLERE AYIRAN, bilgilerini bizlerle paylaşacak, mesleğimizi yaparken bir çok konuda kendimize örnek aldığımız, bilgilerinden faydalanmaya çalıştığımız çok değerli hocalarımıza ve katkı sunan diğer arkadaşlarımıza da geldikleri için çok teşekkür ederim.
Maalesef Travmatik olayların birbirinin peşisira yaşandığı, henuz birinin yasi tamamlanmadan yeni acıların eklendiği bir ulkede yasiyoruz.
Bireysel, ailesel ve toplumsal siddet ile her an burun burunayiz. Din dil ırk ayrımı, afetler, savas ve sosyo-politik baskılar, göçmenlik ve multeciligin sebep oldugu güçlükler cinsiyet ayrımcılığı, yoksulluk ve her turlu dışlanma yaşantısı bireysel ve toplumsal travmaların temelini oluşturmaktadır.
Dillerin yasaklandığı, kimliklerin yok sayıldığı, KATLİAMLARIN VE DARBELERİN TEKRARLANDIĞI, İŞÇİ, KADIN VE ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN ARTTIĞI bir ülkedeyiz. Bu agir yaşantıların yarattığı PSİKOLOJİK SORUNLAR VE KLİNİK TABLOLAR ve tum bunlarin sosyolojik yansımaları ile mücadele edebilmek icin bu alanda calisan uzmanlara buyuk gorevler düşmektedir.
- Zamanında gereği gibi yüzleşilmemiş politik-etnik katliamlar yavaş yavaş toplumun gündemine girmekte ve ciddi sosyo-psikolojik sarsıntılara neden olmaktadır. Katledilenlerin çocukları ve torunları hala aramızda yaşamaktadır ve bu süreç onlar için yeniden travmatize olma ihtimalini barındıran bir süreç olmaktadır.
Son derece zengin ve cok boyutlu olan bu alanda multidisipliner yaklaşımların travmayi ele alirken onemli oldugunu dusunmekteyiz.
Türkiye’nin demokratikleşmeSİNDE ÖNEMLİ BİR ADIM olacak OLAN BARIŞ sürecinde, geçmişte yaşanmış ve bugün halen yaşanan travmalarla yüzleşilmesi çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu yüzleşmenin, travmatik olayları anlama, mağdurların yaralarını sarma, gibi TEMEL KONULARDA, BARIŞA VE HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE önemli katkıları olacaktır.
O nedenle bilgi ve deneyimlerin paylasilacagi bu etkinliğimize katılımınızdan oturu tekrar tesekkur eder, barışa ve hepimize faydali olmasini dilerim.
ben sözü çok fazla uzatmadan sizlere tekrar hoş geldin demek istiyorum…ama anadoludaki bütün dillerde , yani bildiğim ve duyduğum bütün dillerde…
çünkü bence sorunların çözümüne tam da buradan başlayabiliriz diye düşünüyorum.yani bütün dillerde birbirimize hoş geldin demekle başlayabiliriz.
Ve bir insana kendi diliyle hoş geldin dediğimizde gözlerindeki ışığı ve gülümsemeyi hissederek, uzattığı elin sıcaklığını ve samimiyeti, kardeşliği, hoşgörüyü ve barışı hissederek başlayabiliriz diye düşünüyorum…. barışa ve yüzyıllardır bu topraklarda kardeşçe yaşamış halkların kardeşliğine , ve ısrarla halkların yeniden kardeşliğine, yeniden başlayabiliriz…umarım burada toplanmamızın ve konuşup tartışmamızın barışa ve halkların kardeşliğine bir katkısı olur…ve bütün dillerin, bütün dinlerin, mezheplerin,inançların, ırkların, düşüncelerin kendini ifade ettiği, sorunlara çözüm noktasında katkı sunacağı geleneksel bir toplantı haline gelir diye umud ediyorum…çünkü kardeşlik ve barış hoşgörü ve kabul ile başlar , diğerinin dilinde hoş geldin demekle başlar…bizde bunun için bugün burada ,DERSİM DE BÜTÜN DİLLERDE üşenmeden HOŞGELDİN DEMEKLE BAŞLAMAK İSTİYORUZ.
BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN
HOŞGELDİNİZ
Sıma xer ame
Hun bı xer hatın
Ehlen ve sehlen
Ermenice:Pari yegar
Süryanice:Briğ metitoğ
Lazca:kai moxti
BÜTÜN İNSANLIĞA ırkların, dinlerin, dillerin özgürce yaşayabildiği kardeşlik ve barış dolu bir dünya diliyorum.
UZM.DR.AZAD GÜNDERCİ
(PSİKİYATRİST)
SES DERSİM ŞUBE BAŞKANI
KONGRE DÜZENLEME SEKRETERİ
