Sergi ile ilgili konuşmaya başlamadan önce 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle tüm kadınların, 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle de tüm sağlık çalışanlarının bu güzel günlerini içtenlikle kutlarım. Ayrıca kısa süre önce İzmir Yeşilyurt grevinde ter döken ve bir takım kazanımlar elde eden hekim meslektaşlarımı da selamlıyorum; Merhabalar…

Sergi çalışmasının ana fikri şöyle oluşmuştu. Hastanemize bağlı çocuk hastanesinde bir süreden beri personel sıkıntısı mevcuttu. Yetersiz hemşire sayısına rağmen fazla iş yükü ve hasta sirkülasyonunun fazla olması çalışanlardan fiziksel ve psikolojik yorgunluğa neden oluyordu. 8martsergiHatırlayacağınız üzere geçen sene kasım ayında bu konuyla ilgili “Artık Yeter” şiyarıyla çocuk hastanesi hemşireleri tepkilerini ve taleplerini dile getirdikleri bir basın açıklaması yapmışlardı. Tabi o dönemlerde uzun süreden beri fotoğrafla ilgilenen biri olarak bu konuya nasıl eğilebileceğim konusunda düşünüyordum. Sendikamızın emekli emekçilerinden sevgili Çiçek abla nöbet öncesi ve nöbet sonrası fotoğraflarını çekelim diye bir fikir attı ortaya. Fikir güzeldi ancak sadece bu konuyu fotoğraflarla işlersek vasat bir sergiden farksız olacağını düşündük. Bu sergi için 5’er soruluk 2 adet anket hazırladık. Sergiyi anketleler birleştirmek sözel verilerle fotoğrafların vuruculuğunu arttırır diye düşündük. Nitekim de öyle oldu. 100 gece nöbeti tutan gönüllü hemşire arkadaşımıza bu anketleri doldurttuk. Önemle üstünde durduğumuz konu soruların ilk beşinin nöbete başlamadan hemen önce, birde nöbeti bitirmeden hemen önce son beşinin cevaplanmasını sağlamaktı.

Nöbet tutanlar çok iyi bilir, çok enerjik, karnı tok, elbisesi ve bedeni temiz gelir bir çok insan nöbete, ama çıkarken durum öyle bir değişir ki kişi aynaya baktığında daha net görür üzerindeki etkiyi. Uykusuz, aç, yorgun, kirli ve mutsuz. Anketleri fotoğraflarla birleştirirken gördüğümüz şey; cevapların gerçekten çok samimi, içten ve yalın olmasıydı. Bu çalışanların slogan atmasına gerek yoktu. Zaten her sözcükleri slogan gibiydi.

Biri erkek toplam on üç gönüllü hemşire arkadaşla model çekimlerine başladık. Fotoğrafları çeken kişi olarak gözlediğim şey nöbete gelirken ne kadar enerjik, samimi ve içten olduklarının yanında, nöbetten çıkarken mutsuz, yorgun ve bir o kadar da hırçın olmalarıydı. Çalışmamıza anket cevaplarıyla katılan ekip gayet homojendi. Emeklisi yaklaşan hemşireler, yeni başlayanlar, erkekler, kadınlar, yeni evliler, gebeler ve bekarlar.

Emek üretmek zor iştir. Emekçi kadın olmak daha zordur. Ama en zoru da emekçi bir kadının aynı zamanda anne olmasıdır. Çocuğu evde yüksek ateş nedeniyle yatarken, kendisi nöbette yüksek ateşi olan çocuklarla ilgilenen emekçi bir hemşire düşünün. Çok net olmasa da verilen cevapların içinde buna benzer haykırışlar da vardı.

Bu çalışmada emeği geçen tüm SES Ege Üniversitesi işyeri temsilciliği emekçilerine, anket hazırlama, fotoğraf seçimi ve dijital düzenleme de özgün fikirlerini esirgemeyen genç fotoğraf öğretmenim Özgün ÖZER’e, model olma cesaretini gösteren ve anketlerde ki samimiyetlerinden dolayı tüm hemşire arkadaşlarıma ve tüm izleyicilere teşekkür ederim.

Dr.Sinan UYGUN

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]