Çatışmasızlığın olduğu ve demokratikleşmeden bahsedilen bu günlerde halkın demokratik tepkileri yoğun polis şiddeti ile bastırılmakta ve polisin gösterilerde silah kullanması sonucu her gün yeni ölüm haberleri almaktayız. Dün de bu şekilde yaşanan ölümlere Yüksekova da polis kurşunuyla yenileri eklendi. Polis kurşunuyla yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Polisin toplumsal olaylarda bu şekilde müdahalesini ve insanların yaşamına mal olan yaklaşımını kınıyoruz.

Son dönemlerde Polis devleti zihniyeti ile Medeni Yıldırım’dan- Ethem Sarısülük’e, Metin Lokumcu’dan Şerzan Kurt’a kadar birçok yurttaşımız ya polis kurşunuyla ya da polisin gazı ile yaşamını yitirdi.

Polisin aşırı şiddeti, yanında kullandığı kimyasal gazlarda can almaya ve halk sağlığına zarar vermeye devam ediyor. Aşırı şiddet ve gaz kullanımında pervasızlık o kadar artmış ki; Uluslar arası Cenevre Sözleşmesine göre savaş halinde bile hastaneler dokunulmayacak yerler arasındadır. Bu kurumlara saldırı düzenleyenler savaş suçu işlemiş sayılırlar. AKP hükümeti ve polisi taleplerini haykırmak için demokratik haklarını kullanmak isteyen halka Yüksekova’da resmen savaş açmıştır. Ülkeler arası savaşta bile görülmeyecek şekilde kendi vatandaşlarına ve hastanelerine gaz bombası atmıştır. 

Daha öncede sağlık kurumlarına yönelik bu tür uygulamalar yaşanmış (Hakkâri Devlet, Şişli Etfal, Şırnak Devlet Hastanesi vb.) ve buna karşı Sağlık Bakanlığı önünde dahi tepkilerimizi dile getirmiştik. Şimdi yetkililere tekrar soruyoruz.

Savaşta bile dokunulmazlıkları olan sağlık kurumlarına yönelik gaz bombalı saldırılara karşı ne zaman harekete geçeceksiniz? Tamamıyla sivil ve hasta insanların yattığı hastanelere yönelik fütursuzca gaz bombası atan kişi ve kurumlar hakkında gerekli soruşturmaları açacak mısınız?

Bu polis devleti anlayışınızdan ve ne zaman vazgeçeceksiniz? Bu öldürme olayları Hükümetin ve yerel temsilcilerinin isteği doğrultusunda yapılmıyor ise sorumluları yargılayacak mısınız?

YÜKSEKOVADAKİ GÖSTERİDE POLİSİN CAN ALAN MÜDAHELESİ VE HASTANEYE GAZ ATMASI KABUL EDİLEMEZ!

Umut ederiz ki toplumsal taleplerin şiddetle bastırılma yöntemleri ve dün yaşanan olaylar son olur. Hükümet ve yetkililer de düşüncelerin özgürce ifade edildiği demokratik bir Türkiye yaratılması için çaba içinde olurlar. Bu nedenle Emniyet Müdürü, Kaymakam ve Vali başta olmak üzere sorumlular görevden alınır ve yargı önüne çıkarılır.

Bu vesileyle Demokratik taleplerde şiddetin kullanılmadığı, barış içinde insanların özgürce yaşadığı, kalıcı barışın inşa edildiği bir ülke yaratma mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtmek isteriz. 07.12.2013

                                                                                  MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×