Anayasası olan bir ülkede parlamento yasa çıkaracak, yasalara uygun düzenlemeleri de hükümetler yapacak, sonra dönüp uygulamalara baktığımızda; yönetim organlarınca bütün yazılı kurallar hiçe sayılarak; “ben yaptım, oldu” “oldu – bitti” anlayışı içinde; “hak, adalet, sorumluluk” duygularından uzak, devlet olma ciddiyeti taşımayan kişilerin eliyle kuralsızlığı devlete egemen kılacaksınız.
Her şeyi bir sonraki seçimlerde nasıl oya tahvil edebilirim anlayışı ile uzun erimli sorumluluğun taşınmadığı bu yönetim biçimi, makyajla halkımızın aldatılmasından başka bir şey değildir.
Çalışanlar ve hizmet alanlar, yerleşmiş teamüller içerisinde yönetilmek ve yasalara güvenmek isterler. Ancak öyle acımasız ve öylesine temel insan haklarını göz ardı eden bir yönetim tarzı sergilenmekte ki; işsizlik çarkı içinde sıkışmış milyonlarca eğitimli insanı karın tokluğuna çalışmaya zorlayan ve iktidar gücüyle yaratılan yeni kuşak yandaş işverenlerin emek sömürüsü içinde; mutsuz, konuşamayan, çaresiz ve korkak ” insan tipi” yaratılmaktadır ülkemizde.
Çağlar öncesinin kölelik düzeni, maalesef ve yazık ki son 10 yıldır hayatımızın her alanına “taşeronlaşma” adı altında, yerleştirilmiştir. Taşeron çalıştırma bizleri güvencesiz koşullarda çalıştırmak demektir. Taşeron düzeni ile sağlık emekçileri daha ucuza çalıştırılırken en temel sosyal ve ekonomik haklarından dahi mahrum bırakılmak istenmektedir. Gururlu bir yaşam düzeninde başı dik insanımız, artık yarın ne olacağı kaygılarını dahi hissedemeyecek kadar moral değerlerini yitirmiştir.
Sağlık alanında da yaratılan bu “oldu-bittiler” öylesine sıklaşmıştır ki; Anayasaya, yasalara, insanlık erdemine, hekimlik ruhuna, hastaya saygı ilkesine nasıl yakıştırılıyor anlamak mümkün değildir. Dayatılan sayısal veriler ile cebire tabi tutulan hekimler nasıl çalıştırılabilir, bu koşullarda çalışan bir hekime hasta ne kadar güven duyabilir?
Bugün kalktığımızda da, Sağlık Bakanlığı tarafından “Kütahya Ağız Diş Sağlığı Merkezinde” dişhekimliği hizmetlerinin taşeronlar eliyle verilmek üzere bir ihale açıldığını, dişhekimlerini ve mesleğini kor bir ateşin içine atan uygulamaya start verildiğini gördük.
Sağlık gibi temel hakkı bu kadar “ucuz” gören anlayışı reddediyoruz. Sağlık emekçileri olarak bu kölece çalıştırma düzenini reddediyor ve söz konusu ihalenin derhal iptal edilmesini istiyoruz. Aksi durumda her türlü hukuki ve fiili mücadeleyi vereceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
DİSK, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş)
Türk Hemşireler Derneği (THD)
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TÜMRAD DER)
Tüm Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TMRT DER)