2011 yılında Tahrir’den tüm dünyaya duyurulan Mısır halkının sesi, uzun bir zaman boyunca emeğin örgütlenmesi ile yaratılan zeminlerde işçilerinin, köylülerin, öğrencilerin, yoksul halkların kolektif iradeleriyle bir çığlığa dönüşmüştür.
Vahşi sömürüsünün yarattığı eşitsizlik ve yoksulluğa, otoriter ve baskıcı bir yaşama karşı Tahrir Meydanı direnişin sembolü olmuş, özgürlük mücadelesiyle direnen Ortadoğu halklarına yeni bir umut ışığı yakmıştır.
25 Ocak 2011 yılında Mısır halkının Mübarek rejimine karşı biriktirdiği öfkeyi kendi “devrimlerine” uyarlayanlar, bugün de Mısır’ın “yeni firavun”u Mursi’ye karşı patlayan öfkeyi darbeyle bastırmaya çalışmaktadır.
Mısır’da Silahlı Kuvvetlerin dün gece itibariyle yönetimi ele geçirmesi, halkın kendi öz iradesiyle kuracağı geleceğin ellerinden bir kez daha alınmasıdır. Mısır halkının kaderi bir kez daha darbe yoluyla, emperyalizmin eliyle çizilmek istenmektedir.
Mısır halkının kendi özgücüne dayanarak büyüttüğü mücadelenin ordu tarafından sahiplenilmesi, dün olduğu gibi bugün de ülke yönetiminde halkın iradesinin yok sayılması, çalınmasıdır. Mübarek diktatörlüğüne kendi örgütlü mücadelesiyle son veren fakat sonrasında emperyalizmin müdahalesi ile Mursi’nin yeni diktatörlüğünde daha geri ve daha katı bir sömürü koşullarıyla mücadele eden Mısır halkının özgürlüğü, ancak kendi iradesiyle karar verebileceği bir gelecekte mümkündür.
Tahrir’den Taksim’e, direnme kararlılığıyla ve sürdürdüğümüz eşit, özgür ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinin inancıyla; KESK olarak, dün olduğu gibi bugün de diktatörlüğe, sömürüye, emperyalizmin tahakkümüne direnen Mısır halkının yanındayız.
Yürütme Kurulu