Ankara Tabip Odası tarafından açılan Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde asistan hekimlere yönelik uygulanan keyfi acil nöbeti davasında esasa dair karar verildi .
Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2012/1643 Esas nolu yargılama kapsamında verdiği bu karar, kamu sağlık kuruluşlarında acil servis hizmetlerinin yürütülmesine dair kimi önemli tespit ve ilkelere de yer vermekte. Nitekim söz konusu yürütmenin durdurulması kararında mahkeme;
“Davalı idarece görevlendirmenin bir anlamda konusunda uzman personel açığını kapatmak amacıyla yapıldığı ileri sürülmekte ise de, sağlık hizmetleri nitelikleri gereği diğer kamu hizmetlerinden farklıdır. Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı sorunu, ertelenemez ve ikame edilemez. Bilime dayalı olması gereken tanı ve tedavi metodlarının insan yararına sürekli yenilik ve gelişme göstermesi, hizmet kalite ve beklentilerini çağın koşullarına yaklaştırmayı gerektirmektedir. Bu yönüyle sağlık hizmetlerinin, kendi iç dinamikleri ve nitelikleri gereği üretilmesi ve halk yararına sunulması gerekmektedir.
Bu çerçevede, acil sağlık hizmetinin bu konuda donanımlı olan acil servis uzmanı ve özel bir eğitim almış sertifikalı pratisyen hekimler tarafından yapılacağı, eğer bu dallarda kadro açığı var ise bu açığın giderilerek halkın sosyal memnuniyetinin arttırılması, başka bir ifade ile pozitif yükümlülüğün yerine getirilmesi idare için kamusal zorunluluk ve sosyal devlet olmanın gereğidir. Aksi halde bu sağlık hizmetinden yararlananlar bakımından her zaman telafisi olanaksız sonuçlara yol açabilmesi kaçınılmazdır.
Bu durumda, acil servis bölümünün önem derecesi ve niteliği gereği bu bölümdeki nöbetlerin acil servis uzmanı ve bu konuda eğitim almış pratisyen doktorlar tarafından yürütülmesi gerekirken, dermatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, biyokimya, patoloji, aile hekimliği, mikro biyoloji alanlarında uzmanlık eğitimi gören hekimler tarafından yürütülmesi yönünde tesis olunan dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamıştır”
görüşünü dile getirdi.
Emsal niteliği de taşıyan bu karar ile Sağlık Bakanlığı‘na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde yaygın biçimde uygulanan asistan hekimlere yönelik keyfi acil servis görevlendirmelerine dair benzer davaların da önü açılmış oldu.
Bu kararın kamuya sağlık hizmeti sunumunun tıpta uzmanlık eğitiminin daha nitelikli kılınması noktasında Sağlık Bakanlığının doğru uygulamaları için yol gösterici olmasını diliyoruz.