Eşit, Bağımsız, Özgür, Barış İçinde Bir Türkiye için, Emperyalizmi ve İşbirlikçilerini Ülkemizden Kovalım!
Reyhanlı’da yaşanan patlama sonucu 46 insanımız hayatını kaybetmiş, onlarcası yaralanmıştır. Başta patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri olmak üzere tüm halkımıza başsağlığı ve yararlılara acil şifalar diliyoruz.
Bugün ülkeyi harap eden ve kan gölüne çeviren gelişmeler, AKP’nin izlediği işbirlikçi politikanın bir sonucudur. ABD emperyalizminin Ortadoğu’da iç savaş güçleri üzerinden sürdürdüğü savaş, bölgede her gün yüzlerce insanın ölümüne neden olurken, bugün de ülkemizde onlarcasının yaşamını kaybetmesine, yüzlercesinin şu an yaralı bir şekilde yaşam mücadelesi vermesine neden olmuştur.
Hatay’dan başlayarak iç savaşın ve silahlı gerici güçlerin askeri üssü haline getirilmekte olan ülkemiz, NATO üsleriyle ve ABD’nin kanlı savaşa hazırlık yaptığı askeri kamplarıyla kuşatılmıştır. Bizzat başbakan tarafından ülkemiz toprakları “NATO toprakları” olarak tescil edilmiş, ABD’nin yeni saldırı stratejileriyle şekillenen örtülü müdahalenin cephe ülkesi konumuna getirilmiştir.
Gelinen noktada yaşanan felaket, başlangıçta bölgesel güç olma hevesiyle yanıp tutuşan AKP hükümetinin içine düştüğü krizi de gözler önüne sermiştir. AKP, ABD’nin Suriye’de rejim değişikliğine ilişkin ilerleme kaydedememesi ve iç savaş güçleri üzerindeki denetiminin zayıflamasına bağlı olarak giderek her adımında krizin içine sürüklenmektedir. Davutoğlu’nun ‘stratejik derinlik” dediği politikanın aslında ‘ABD’ye stratejik bağımlılık’ olduğu, atılan her adımda kamuoyu gözünde daha da netleştiği gibi, AKP’nin ülke sınırlarını bile koruyamadığı bir zafiyet gün geçtikçe büyümektedir.
Şimdi AKP, bu krizden ağzından daha da kan damlatarak çıkmaya çalışmaktadır. Reyhanlı’da yaşanan felaketten önce günlerdir Başbakanın dilinden düşmeyen “ABD’nin daha fazla sorumluluk almasını ve daha ileri adımlar atmasını istiyoruz” ifadeleriyle donatılmış savaş çığlıklarının akan onca kandan sonra da dinmediği bugün de açıktır.
Daha açık olan ise, bugüne kadar Suriye halklarının yaşamlarının ve geleceğinin yok edilmesine, yaşadığımız toprakları ABD emperyalizminin kirli üssü haline getirilmesine karşı, başta Hatay’da olmak üzere tüm Türkiye’de sürecin başından itibaren yükselen barış seslerine AKP’nin kulağının her zaman tıkalı olmasıdır.
Bizler halkın, sokağın barış talebine kulak vermeyenlere inat bizler sesimizi daha da büyütmeye kararlıyız.
Ülkemizin NATO üsleriyle ve ABD’nin kanlı savaşa hazırlık yaptığı askeri üsleriyle kuşatılmasına;
Emperyalizmin maşası haline gelerek komşularıyla savaşın eşiğine gelmesine;
Kanlı tarihe ortaklık edecek bir ülkeye dönüşmesine asla izin vermeyeceğiz.
Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, eşit, özgür, bağımsız, barış içinde bir ülke mücadelesini hep birlikte büyütme zamanıdır!
Yürütme Kurulu