Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp fakültesi Farabi Hastanesinde taşeron işçisi olarak çalışan 68 temizlik, 17 güvenlik işçisi 1 ocak 2013 tarihi itibarinde hastane zarar ediyor bahanesi ile işten atılmışlardı. 2 ocaktan itibaren Ses Trabzon şubemiz taşeron işçilerin yanında oldu. KESK Şubeler Platformu ve bu süreçte Samsun’dan gelen Dev Sağlık İş Temsilcisi, Halkevleri, ÖDP, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Dayanışması , TKP, Emek ve Özgürlük Meclisi, TÖK ile eylem devam ettirildi. hafta sonu taşeron işçiler ve SES Trabzon Şubesi ortak bir toplantı yapıp bundan sonrasını nasıl yürüyeceklerini planladılar. Yapılan toplantıda işçi arkadaşlarımız eylemin hava şartlarını ve direnişe katacağı morali de göz önünde bulundurarak hastane bahçesine çadır kurmak konusunda hem fikir oldular. Pazartesi günü Ses Trabzon Şube ile birlikte SES MYK üyesi Zülfikar KARTAL AKÇAY, Dev- Sağlık İş. Genel Başkanı Arzu ÇERKEZOĞLU, CHP Trabzon Millet Vekili Volkan CANALİOĞLU, KESK Şubeler Platformu, ÖDP, EMEP, TKP, TGB, Halk Evleri, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Dayanışması,TÖK, Emek ve Özgürlük Meclisi, Yol İş in katılımı ile kitlesel bir basın açıklamasının ardından direniş çadırı kuruldu. Hastane bahçesinde her gün eylem yapıyorlar.
BASIN AÇIKLAMASI
663 Sayılı KHK’ nın yürürlüğe girdiği 2 Kasım 2011 günü de açıkça söylemiştik sağlıkta kıyımların olacağını, çünkü kanunun özü hastanelerimizin işletme, hasta olan bizlerinde müşteri olması üzerine kurulmuştu, vergilerimizle yapılan hastanelerimiz kar zarar dengesini hesaplayan kuruluşlara çevrilmişti. Bu yıkımın ilk darbesini sağlık çalışanı arkadaşlarımız şiddet görerek yaşadılar. Akabinde ilimizde 80, yurt genelinde ise 2536 sağlık çalışanı arkadaşımız sürgün olarak yaşadılar, daha bu sürgünlerin üzerinden 10 gün geçmişti ki şimdi KTÜ Tıp Fakültesindeki işçi arkadaşlarımız işlerinden atılarak görüyorlar.
6 Ocak tarihli gazetelerde Rektör açıklamada bulunmuş, yazılanları hayretle okuduk, Öncelikle Prof.Dr. Süleyman BAYKAL’ ı KTÜ Tıp Fakültesini kurtardığı için tebrik ediyoruz !!
6 Agustos tarihinde göreve geldiklerinde hastanenin kaynaklarının zaten bitmek üzere olduğunu 10 eylülde böyle devam ederlerse döner sermayenin yani hastanenin batacağını gördüğünü söylemiş, şimdi buradan kendilerine soruyoruz acaba kendilerinden önceki idareciler hakkında kaynakları verimsiz kullandıkları ya da kurumu zarar uğrattıkları gerekçesi ile bir açıklamaları olmuş mudur, yada bağlı oldukları kuruma bir şikayet başvurusunda bulunmuşlar mıdır?
Bunları yapamazlar çünkü kendileri de aynı zihniyeti destekledikleri için birbirlerine dokunmazlar ancak yalnız gördükleri taşeron çalışanları işten atmasını bilirler, yardımcı sağlık personelinin döner sermayesini tabandan vermesini de bilirler ama daha iyi bildikleri bir şey vardır kaynağın kendilerine geldiğinden asla yok olmamasıdır,İşçileri işten atmakla, yardımcı sağlık personelinin ek ödemesini tabana kadar düşürmekle kurum kurtardığını zannedenler, bunun vebalini elbet ödeyeceklerdir ama öncelikle dedikleri gibi birazcık vicdanlarının olması gerekir.
Kurumu gerçekten kurtarmak isteyen kişi öncelikle hastane giderlerinin devletçe karşılanması gerektiğini hastanelerin ticaret hane olmaması gerektiğini savunur, daha sonrada bu sistemi bir yerlerinden eleştirirdi, ne yazık ki biz sayın rektörün açıklamalarında böyle bir ibare göremedik, Bunu yapamazlar çünkü kendileri de aynı siyasetin birer ürünüdürler.
Acaba sayın rektör hastanelerin insanlara sağlık hizmeti vermek üzere kurulduğunun, sosyal devlet olmanın gereğinin herkese eşit , nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık hizmetinin parasız verilmesi demek olması gerektiğini bilmiyor mu? Yoksa kendilerini şirket yöneticisi olarak mı görüyorlar?
Değerli Basın Emeçlileri
Rektör açıklamasında Hak arayışının adresinin KTÜ olmadığını söylemiş. Anlaşılan o ki sayın rektör hesap bilmediği gibi kanunda bilmiyor, iş kanununu okumamış olabilir ancak yurdun pek çok yerinde emsal sonuçlanmış davalar var acaba onlara hiç mi bakmamışlar. Bilmiyorlarsa biz kendilerini bilgilendirelim,,”sayın rektör asıl iş veren hastanedir, şirketlerse iş verenin alt yüklenicisidirler” yani sayın rektör bu mesuliyetten kaçamazsın. İşten attıklarınız sizin çalışanlarınızdır,son çalıştıkları taşeron firmadan iş çıkışlarını da verseniz bu mesuliyetten kaçamayacaksınız..
Buradan sayın rektörü bir kez daha uyarıyoruz, arkadaşlarımız yasal yollara elbette başvurma iradesini gösterip göstermeme hakkına sahiptir, ancak gösterdiklerinde hastaneniz aleyhine karar çıkacaktır, asıl o zaman siz ödeyeceğiniz tazminatlarla göz göre göre kurumu zarara uğratmış olacaksınız.
Gelin bu insanların direnişine ve size uzattıkları dostluk eline sizde dostça cevap verin, alımınızda iş artışı yaparak bile basitçe bir işlemle bu arkadaşlarımızı işe geri alabilirsizin.siz de biz de iyi biliyoruz ki hastanenizin ekonomik olarak zor durumda olmasının nedeni ne işten atıp hastaneyi kurtardık diye övündüğünüz bu arkadaşlarımız ne de aylardır tabandan ek ödeme verdiğiniz yardımcı sağlık personeli arkadaşlarımızdır. Sağlık bir ekip işidir ve siz ekibin taşlarıyla oynuyorsunuz. Sizden asıl tepkiyi birkaç ay önce kurumunuza ve çalışanlarına yazılı medyada hakaret edildiğinde vermenizi beklerdik. Statü olarak sizden alt konumda olanların ekmeği yada kazançlarıyla uğraşmanızda değil.07.01.2013
Ümit PAMUK
SES TRABZON ŞUBE BAŞKANI