Şimdi Öğrencilerimize Ve Geleceğimize Sahip Çıkma Zamanıdır!

Tüm toplumu kuşatarak içten içe yerleştirilmeye çalışılan korku düzeni hız kesmeden sürüyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde önceki gün keskbasinpresyaşanan olaylardan sonra bugün bilimsel, demokratik ve kamusal üniversiteyi savunan gençlere yönelik AKP tarafından bir cadı avı başlatılmıştır. 

AKP kendine biat etmeyi reddeden, inşa ettiği gerici, otoriter ve sömürü düzenine muhalefet eden herkese adeta savaş açmıştır. Eşit, özgür ve demokratik bir ülke için mücadele edenlere karşı kurmaya çalıştığı korku imparatorluğunda baskı, sindirme ve zorla yok etmeye dayalı izlediği strateji, demokrasinin tamamen askıya alındığı bir diktatörlük uygulamalarına dönmüş durumdadır. Şimdi bir benzerini üniversiteleri tamamen sermayeye peşkeş çekecek olan düzenlemelere karşı seslerini yükselten öğrencilere karşı uygulamaktadır. Üniversitelerinin satılık olmadığını haykırarak demokratik hakkını kullanmak isteyen gençlere binlerce çevik kuvvet polisi, onlarca TOMA, gaz bombaları, tazyikli su, ses bombaları ve plastik mermilerle acımasızca saldırılmıştır. 

Soruyoruz, bu saldırganlığınızın kaynağı halkın örgütlenmesinden duyduğunuz korku mudur? Kendi kurmaya çalıştığı korku imparatorluğunun kölesine dönüşen kimdir? 

Böylesine pervasız bir saldırganlığı yapan AKP ve polisi, bu uygulamasıyla bile yetinmeyerek bugün sabaha karşı öğrencilerin evlerine girerek başlattığı gözaltı terörü, halen yaygınlaşarak sürdürülmektedir. Yine evlere sabaha karşı yapılan baskınlarda öğrencilerle birlikte suç delili gerekçesiyle kitaplar ve yayınlar da “gözaltına” alınmıştır. 12 Eylül’ü devam ettiren zihniyet bugün aynı “kitap korkusunu” yaşarken, kendi hukuksuzluğunun üzerini kitaplar üzerinden örtbas etmeye çalışmaktadır. 

ODTÜ’de milyonlarca insanın sesine dönüşen öğrenciler bu ülkenin onuru, aydınlık geleceğidir. Onlar savaş çığırtkanlarına, bir avuç zorba sermayenin temsilcilerine, bilim düşmanlarına karşı sonuna kadar direneceklerinin iradesini koymuş gençlerimizdir, geleceğimizdir. Onların mücadelesi hepimizin mücadelesidir! 

Üniversiteler sermayeye sunulacak işletmeler değildir! Üniversitelerin gerçek sahipleri ise öğrenciler, akademisyenler ile üniversite çalışanlarıdır! Bu gerçeği savunmak, eşit, demokratik, bilimsel, anadilinde eğitim hakkını ülkemizde her tür zorbalığa karşı, özgür ve demokratik bir ülke özlemini taşıyan tüm kesimlerin onurlu mücadelesidir!

KESK olarak bir kez daha ifade ediyoruz: Bu ülkede hangi yöntemi uygularsanız uygulayın; eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin sesini kesmeyi başaramayacaksınız. Sömürü ve baskı düzenine muhalefet edenleri sindirebileceğinizi sanıyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz. Eşitlik, özgürlük ve adalet gibi halkımızın özlemini duyduğu bir yaşama ulaşılması mücadelesinde her dönemde sorumluluklarının bilincinde olan devrimci gençliğin direnişinin yanında ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.

                                                                                      Yürütme Kurulu 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×