12 Eylül 2012 tarihinde 70 siyasi tutuklunun siyasi taleplerle başlattığı açlık grevi ciddi ve kalıcı sağlık sorunları ve ölüm tehlikesi ile karşı karşıyadırlar. Başta hükümet olmak üzere birçok kurum ve kuruluş böylesi insani soruna duyarlılık gösterememekte adeta seyirci kalmaktadır. Böyle insani bir soruna karşı hiç kimse ve hiçbir kurum seyirci kalamaz ve kalmamalıdır. İnsan olan herkesi ilgilendirmektedir.
Bizler TTB ve Sağlık Emekçileri (SES) olarak insan hayatına verdiğimiz önemden dolayı bu duruma sessiz kalmamız mümkün değildir.
Tutukluların açlık grevi oldukça kritik günlere ulaştı, Her an bir cezaevinde üzücü bir haber alabiliriz. Nitekim Diyarbakır cezaevinde Fırat BİLİR adlı tutuklu 6 gündür konuşamayacak duruma geldiği. Yine Siirt E tipi kapalı cezaevinde Gülen KILIÇOĞLU adlı tutuklu da bulantı, kusma ve kanamalar başlamıştır. Bağışıklık sistemi zayıfladıktan sonra Vücut enfeksiyonlara açık bir duruma geleceğinden dolayı yapılacak olan müdahalenin de bir anlamı kalmayacaktır.
Maltepe Çocuk Cezaevinde 8 çocuğun açlık grevine başlamış, böylece açlık grevinin ne denli endişe verecek şekilde yayıldığı görülmektedir.
Bazı cezaevlerinde uygulanan tecrit, B1 vitaminin verilmemesi gibi tutumlar tutukluların dirençlerini hızla kırılarak erken ölümlerine kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini biliyoruz.
Tutukluların adeta ölmesi sakat kalması için kamuoyunda duyarlı çevreler dışında üç maymun oynanıyor. Bu oyunu kırıp tutukluların ölümünden sakatlanmasından önce duyarlılığımızı artırmak için daha hassas davranmamız, birçok şey yapabilmeliyiz diye düşünüyoruz.
Bu doğrultuda başta hükümet olmak üzere toplumun tüm duyarlı kesimlerini duyarlı olmaya çağırıyoruz. 19.10. 2012
TTB KESK DEV SAĞLIK İŞ İHD ADINA
HÜDEYDA DEMİRTAŞ
SES AĞRI ŞUBE SEKRETERİ