İktidara geldiği günden beri kamu emekçilerinin kazanılmış tüm haklarını bir bir budayan, AKP hükümeti şimdi de kamu emekçilerinin en vazgeçilmez hakkı olan iş güvencesine göz dikmiş bulunmaktadır. Kamu hizmetleri piyasanın ihtiyaçlarına göre düzenlenirken kamu emekçilerine esnek, güvencesiz, performansa dayalı bir çalışma statüsü dayatılması konularında ciddi mesafelerin kaydedildiği bu dönmede üstüne bir de iş güvencemize göz dikilmesi bıçağın kemiğe dayandığı son noktadır.
KESK olarak, böyle bir girişime asla izin vermeyeceğimizin, böyle bir girişimde bulunulduğu takdirde de tüm kamu emekçileri ile birlikte ortaya koyacağımız tepkinin AKP hükümetinin tahmin edemeyeceği boyutlarda olacağının bilinmesini istiyoruz.
AKP’nin 2023 Vizyonu = Kamu Emekçisine, İşçiye 19 Yüzyılın Kölelik Koşulları
Bilindiği gibi kamu emekçilerinin iş güvencesini yok etmeye yönelik hamleler yeni değildir. Bugüne kadar kamu emekçilerinin çalışma yaşamını doğrudan ilgilendiren her konuda sendika ve konfederasyonları dışlayan AKP hükümeti basına sızdırılan haberlerle konuyu ısıtıp ısıtıp tekrar gündeme getirmektedir. Tam da mücadeleci işçi sendikalarını yetkisiz bırakmayı hedefleyen Toplu İş İlişkileri Yasası TBMM’de görüşülürken, gazetelere “servis edilen” “memurun iş güvencesi kalkıyor” haberleri ile kamu emekçilerine resmen gözdağı verilmek istenmektedir. AKP’nin 2023 vizyonunda yer alan bu düzenlemenin asıl hedefinin hakları ve özgürlükleri için mücadele eden kamu emekçileri olduğu açıktır.
Uzunca bir süredir siyasi iktidarla birlikte değişen bir yönetim yapılanması isteğini sürekli dile getiren AKP’nin bugüne kadarki emek karşıtı pratiği 657 sayılı yasa yerine getirilecek yeni yasanın iki temel hedef üzerine kurulmasının amaçlandığını göstermektedir. Bunlardan birincisi işin, işyerinin, mesai saatinin, ücretin, çalışma süresinin belirsiz olmasıdır. Başka bir ifade ile kamu istihdamında kuralsızlık ve güvencesizliğin kural haline gelmesidir. İkincisi ise kamu emekçilerinin ellerinde kalan son hakların, çalışma yaşamının standardını az çok belirleyen temel kuralların da ortadan kaldırılmasıdır.
Kısacası, 657 sayılı yasa yerine getirilmesi düşünülen yeni düzenleme, kamu personel sisteminin iç örgütlenmesini örgütlü, nitelikli ve iş güvencesine sahip kamu emekçileri ile değil; esnek, savunmasız, iş güvencesi gösterdiği performansa bağlı olan, “günün şartlarına uygun” ve istendiği zaman kamu emekçilerinin kapı önüne konulabileceği bir yapıda yeniden kurmayı amaçlamaktadır. Böylece tüm kamu emekçilerine, tıpkı işçilerde olduğu gibi kuralsız, geçici, güvencesiz ve köleci nitelikte 19. yüzyıla özgü çalışma koşulları ve yaşam biçimleri dayatılmak istenmektedir.
Tepkimizi Ölçmek İsteyenler Karşılığına Hazır Olsun!
Bu noktada işçi ya da kamu emekçisi ayrımı yapmadan herkesin güvenceli olarak çalışma hakkı için mücadele eden bir konfederasyon olarak en temel varlık nedenlerimize yönelik olarak başlatılan bu saldırı karşısında sessiz kalmayacağımız bilinmelidir. Bilinmelidir ki, kamuya yönelik kapsamlı saldırının son ayağı olan kamu personel sisteminin tamamen değiştirilmesi, sadece kamu emekçilerini değil, kamu hizmetinden yararlanan milyonlarca yurttaşı da yakından ilgilendirmektedir.
Bu güne kadar yaptığı sayısız düzenleme ile sadece biz kamu emekçilerinin değil tüm halkın yaşamını gittikçe çekilmez hale getiren AKP iktidarını iş güvencemizi ortadan kaldırmaya dönük adımlar atmayı aklından bile geçirmemesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz. KESK olarak, kamu hizmetlerinin herkese eşit ve parasız olarak ulaştırılması için kamu hizmetini yürütenlerin ve bu hizmetten yararlananların ortak tepkisini örgütlemek için bütün imkânlarımızı seferber edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Bilinmelidir ki, “günün koşullarına uygun memur” yaratmak için iş güvencemize göz dikenlere kamu emekçilerinin ve KESK’in tepkisi tahminlerin ötesinde olacaktır. Yürütme Kurulu