CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVLERİ

Cezaevlerindeki Açlık Grevleri Kırk İkinci Gününde…

12 Eylül 2012 tarihinde 63 tutuklu ve hükümlünün süresiz-dönüşümsüz başlattığı açlık grevleri bugün 42. gününü doldurmuştur. Açlık grevlerine bugün itibari ile 63 cezaevinde 600’ü aşkın tutuklu ve hükümlü de katılmıştır. Bu sayının giderek artacağı görülmektedir. Sınırlı kaynaklardan haber alınabilen durum gün geçtikçe kritik bir hal almaktadır. Açlık grevcilerinin bir kısmının geri dönüşü mümkün olmayan nörolojik sekellerin önüne geçmek için alınması gereken vitamin preparatlarını almadıkları, bugün itibari ile kişilerin yaşamını tehdit eder ve kalıcı hasarlar oluşturabilir bir noktaya gelmiştir.

Kişilerin etkinlik ve ifade alanlarının ancak kendi bedenleri ile sınırlı olduğu cezaevi ortamlarında kimi uygulama ve politikalara karşı bir protesto biçimi olarak gündeme gelen açlık grevleri, gerek sağlık açısından, gerekse etik ve politik açıdan oldukça karmaşık bir süreçtir. Uluslararası alanda uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda konu ile ilgili pek çok evrensel hukuk ve etik normları ortaya çıkmıştır. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası açlık grevleri ve ölüm oruçları konusundaki yaklaşımını bu evrensel normlar üzerinden değerlendirmektedir.

Sendika olarak, İnsan hakları savunucuları olarak bizler, hiçbir zaman açlık grevlerinin ölüm orucuna dönüşmesini istemeyiz. Bu nedenle açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerekmektedir. Bu bakımdan açlık grevcilerinin de kendi sağlıklarını korumak için başta B1 vitamini olmak üzere gerekli tıbbi tedbirleri almaları gerektiğini belirtmek isteriz. Ayrıca Adalet Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığının Kasım 1991’de 43. Dünya Tıp Kongresi tarafından Malta’da kabul edilen Malta Bildirgesi’ne uygun olarak davranmaları gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir.

Sendikamız, yaşam hakkını esas alan bir anlayışla din, dil, ırk, cins gibi kişiler arasında herhangi bir ayırım gözetmeden insan sağlığını korumak, acılarını dindirmek ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamlarını idame etmeleri konusunda sosyal devletin ilkeleri gereği devletin bu konuda duyarlı davranması gerekliliği zorunludur.

Açlık grevlerinin yaşandığı cezaevlerine tarafsız heyetlerin girmesi ve açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlülerin tıbbi değerlendirme ve izlemlerinin bu tarafsız heyetlerce yapılması kamuoyunun bilgilendirilmesi doğru olacaktır. Bu konuda TTB Merkez Konseyi Adalet Bakanlığı’na ve illerdeki Tabip Odaları cezaevi ziyareti ve durum tespiti için Cumhuriyet Başsavcılıkları’na yapmış oldukları başvurulara  hala cevap verilmemiştir.

Açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlülerin talepleri, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü noktasında tartışılan talepler olduğu ve bu nedenle de bu konuda siyasal iktidarın ölümler yaşanmadan gerekli tedbirlerin alınması gerektiği ve bir an önce gerekli yasal değişikliklerin yapması açlık grevi eylemlerinin sona erdirilmesine de katkı sunacaktır.

Geçmiş yıllarda Türkiye cezaevlerinde açlık grevleri ve ölüm oruçları nedeni ile 144 kişi yaşamını yitirmiştir. Bu kadar ağır bir sürecin yaşandığı Türkiye’de yeni ölümlerin yaşanmaması için Adalet Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya ve süreci zorlaştırmamaya davet ediyoruz. Açlık grevindekilere iradeleri dışında zorla müdahale edilmesi, bu eylemlerinden dolayı tek kişilik hücrelere atılması sorunları daha da ağırlaştıracaktır. Dolayısıyla sorun diyalog yöntemi ile çözülmelidir. Bunun için de başta insan hakları dernekleri, sendikalar ve meslek örgütleri olmak üzere duyarlı kişilerin bu sürece müdahil olmaları gerekmektedir.

Araya girecek olan bayram tatili ve kritik eşiğe yaklaşan tutuklu ve hükümlü sayısının giderek artacağı göz önüne alındığında, telafisi mümkün olmayan kayıpların yaşanmaması için acilen adım atılması gerekmektedir. Bu konuda kamuoyunu ve tüm yetkilileri duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. 23 Ekim 2012

 

                                                                                                                              MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]