Samsun’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastasına kullanılan iğnenin yanlışlıkla kendine batması sonucunda komaya giren genç doktor Mustafa Bilgiç tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetti.
27 yaşındaki Dr. Mustafa Bilgiç kaderin değil, zorlu çalışma koşullarının, uygun olmayan çalışma ortamının ve ihmalkarlığın kurbanı oldu.
Dr. Mustafa Bilgiç aynı hastanede KKKA nedeniyle hayatını kaybeden ikinci sağlık çalışanıdır. Bundan üç yıl önce de yine acil serviste çalışan hemşire Kübra Yazım, KKKA’lı bir hastanın kanlı iğnesinin eline batması sonucunda hastalanarak hayatını kaybetmişti. Aradan geçen üç yıl içerisinde sağlık çalışanlarının sağlığını korumaya yönelik bir gelişme olmaması yöneticilerin ihmalkarlığı dışında ne ile açıklanabilir? Tüm dünyada sağlık çalışanları buna benzer mesleksel bulaşıcı hastalıklarla karşılaşmaktadır. Önemli olan bu karşılaşmaları en aza indirebilmek ve karşılaşma gerçekleştikten sonra sağlık çalışanının hastalanmasını engellemektir. Bunun için tek tek hastalık bazında nelerin yapılması gerektiği bilimsel olarak ortaya konmuş durumdadır.
On yıldır ülkemizde 7000’ i aşkın kişinin hastalanmasına ve 400’ü aşkın kişinin ölümüne neden olan KKKA’nın da sağlık çalışanlarına bulaşabildiği ve hastalığın ağır seyri iyi bilinmektedir. KKKA ile temas eden sağlık çalışanlarının nasıl korunması, nasıl takip ve tedavi edilmesi gerektiği Türk Tabipleri Birliğinin 2010 yılında konunun uzmanlarını bir araya getirerek hazırladığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bilimsel Değerlendirme Raporu’nda yer almaktadır (http://www.ttb.org.tr/kutuphane/kirim_kongo_rpr.pdf).
Sağlık Çalışanları’nın karşılaştıkları ve karşılaşabilecekleri mesleki risk ve tehlikelere ilişkin uyarılarımızı sendika olarak her zaman yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. En son Çalışma Bakanlığı tarafından çıkarılan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası’na yönelik Sağlık Alanında Risk Sınıflaması yönetmeliğinde Kamu sağlık çalışanlarının dâhil edilmesine yönelik yaptığımız tüm iyi niyetli çabalarımız her zaman olduğu gibi karşılıksız kalmıştır. Ama görülmektedir ki, çalışanların sağlığı bir yana, piyasanın egemenliği nedeniyle kar önceliği ön plana alınmaktadır, insan yaşamının bir önemi yoktur.
Sağlık çalışanlarının mesleki risklerle, meslek hastalıklarıyla karşı karşıya kalmasının nedeni, sağlığın piyasalaştırılması, ticarileştirilmesi ve “kar” amacının temel amaç haline getirilmesidir, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”dır.
Sendikamız, sağlık çalışanlarını bu şekilde mesleki hastalıklarla karşı karşıya getiren, sağlığı hak olmaktan çıkararak katkı-katılım payları, GSS primi ve ilave ücretlerle, eşit ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetine engel olan bu sisteme karşı mücadelesini sürdürmeye kararlıdır.
Bu şekilde performans baskısı altında, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanmasından doğan güvenlikli olmayan ağır çalışma koşulları ile hizmet vermeye çalışmak yetmezmiş gibi, hekim ve sağlık çalışanları, mesleki uygulama sırasında her türlü risk ve meslek hastalığı tehlikesi ile de karşı karşıya kalmaktadır. Dr. Mustafa Bilgiç’in katili SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM programıdır.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI NE ZAMAN ÖNEMSENECEK
Acil servislerde çalışma koşullarının düzeltilmesi için daha kaç sağlık çalışanının canının yanması veya ölmesi gerekecektir?
Asistan hekimlerin ve hemşirelerin çalışma koşullarının düzeltilmesi için daha kaç asistan hekimin ve kaç hemşirenin canının yanması veya ölmesi gerekecektir?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili veriler ne zaman kamuoyu ile açıklıkla paylaşılacaktır?
Sağlık çalışanlarının riskli temaslardan sonra hastalanmaması için yapılması gerekenler Dr. Mustafa Bilgiç olayında ne kadar yapılmıştır? Bu olayda ihmal var mıdır? Varsa bu ihmalin sorumluları kimlerdir?
Samsun da yaşanan bu ölüm olayının takipçisi olacağız.
Sağlık çalışanlarının ölüme davetiye çıkaran koşullarda çalışmasına son verin artık!
MERKEZ YÖNETİM KURULU