BİBER GAZININ SAĞLIĞA ZARARLI OLDUĞU BİR KEZ DAHA KANITLANDI

Facebook
Twitter
WhatsApp

Düzce Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Peri ARBAK’ın Türk Toraks Derneği adına yaptığı bilimsel çalışma ve Türk Toreks Derneği’nin yaptığı açıklama aşağıdadır. Çalışmanın ayrıntılı sonuçları daha sonra paylaşılacaktır.

''HALK SAĞLIĞI VE KORUYUCU HEKİMLİK AÇISINDAN BU TÜR GAZLARIN KULLANIMINDAN KESİNLİKLE KAÇINILMASI GEREKTİĞİNİ KAMUOYUNA ÖNEMLE BİLDİRİRİZ''

Türk Toraks Derneği, biber gazının astım ataklarını geliştirdiğini, daha önceden bilinen akciğer hastalığı olanlarda kullanımının güvenli olmadığını, bu tür gazların kullanımından kesinlikle
kaçınılması gerektiğini ileri sürdü.

Türk Toraks Derneği, toplumsal olaylarda biber gazı kullanımına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, göz yaşartıcı ve engelleyici gazların polis ve askeri birliklerce kullanımının dünyada da yaygın olduğu belirtildi.

Açıklamada, Prof. Dr. Peri Arbak'ın derneğin de desteğiyle, bu yılın Mart ve Nisan aylarında, İstanbul'da Birleşik Metal İş, Ankara'da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nda, tümü erkek 120 kişiye, mesleki astım anketi, solunum fonksiyon testleri ve arteryel tansiyon ölçümleri uyguladığını ve bu kişilerin göz yaşartıcı gazla karşılaşma öykülerini aldığını ve ''Göz Yaşartıcı Gazla Karşılaşan Bireylerin Solunum Sistemi Yakınmaları ve Bulguları'' başlıklı bir çalışma hazırladığı belirtildi.

ÇALIŞMANIN SONUÇLARI :
Açıklamaya göre, Prof. Dr. Arbak'ın çalışmasının ilk sonuçları şöyle:
''Olguların tüm yaşamları boyunca gazla karşılaşma sayıların ortalama 8.5, son iki yılda 5.6 idi. Olguların yüzde 60'ında hışıltılı solunum, yüzde 45'inde son yılda dinlenme sırasında nefes daralması ya da öksürük vardı. Son yılda göğüste sıkışma olduğunu bildirenlerin oranı yüzde 35, egzersiz sonrası nefes daralması veya öksürük bildirenler yüzde 43'dü. Kronik bronşitle uyumlu yakınmalar olguların yüzde 23'ünde gözlenmişti. Yaşam boyu karşılaşılan toplam gaz sayısı arttıkça küçük ve orta boy hava yollarındaki akımın belirteci olan orta akım hızı (MMFR) parametresi anlamlı olarak azalmıştı. Hışıltısı bulunan olgularda son iki yıldaki gazla karşılaşma sayısı anlamlı olarak fazlaydı. Son yılda egzersiz sonrası nefes daralması ve ya öksürük bildirenlerde son iki yıldaki gazla karşılaşma
sayısı anlamlı olarak fazlaydı. Son yılda göz kızarması olanlarda, son iki yıldaki gazla karşılaşma sayısı anlamlı olarak fazlaydı. Sigara kullanımı, tüm solunumsal yakınmalar için riski artırırken, son 1 haftada gazla karşılaşma hışıltılı solunum, son yılda egzersizle nefes darlığı artışı, öksürük, balgam, burun tıkanıklığı ve göz kızarması için riski artırmıştı. Son yıl egzersizle nefes darlığı üstünde son iki yılda gazla karşılaşma bağımsız olarak etkili bulunmuştu. Olguların yüzde 14'ü hava yolunda tıkayıcı akciğer fonksiyon bozukluğuna, yüzde 4'ü kısıtlayıcı akciğer fonksiyon bozukluğuna sahipti. Olguların önemli kısımı gazdan korunmak için yüzlerini kapatırken, gaz sonrası en sık uygulama limon ve su ile gözleri ve yüzü yıkamaktı. Olguların yüzde 8'i gazla karşılaşma sonrası sağlık kuruluşuna başvurmuşlar ve oksijen, bronkodilatatör ilaç ve göz pansumanı gibi uygulamalardan geçmişlerdi. Çalışmada özellikle son iki yılda karşılaşılan gaz sayısı arttıkça hışıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük gibi tıkayıcı solunum hastalıkları belirtilerinin arttığı, kronik bronşit oranının yüzde 14 düzeyinde gözlendiği ve kalıcı solunum fonksiyonu kısıtlanmasının geliştiği bildirilmiştir.''
Açıklamada, ''Bu çalışmanın bulguları, gazla karşılaşmanın solunum fonksiyonları üstünde neredeyse sigara kadar olumsuz ve kalıcı etkileri olduğunu göstermiştir'' denildi.

LİTERATÜRDE BİBER GAZI:
Literatürde biber gazıyla karşılaşmanın uzun dönemde kalıcı etkiye yol açmadığını belirten yayınların yanında karşılaşmadan 10 ay sonra bile ve dolaylı karşılaşmada dahi solunum fonksiyonu ozukluğunu bildiren yayınların bulunduğu kaydedildi. Kapalı alanlarda gaz kullanımının ölüme yol açabildiğinin raporlandığı da belirtilen açıklamanın sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:

''Uluslar arası literatür incelendiğinde; biber gazı kullanımının nefes borusu ve hava yollarında daralma, hava yolu ve akciğer dokusunda iltihap ve şişmeye yol açtığı görülmektedir. Biber gazı kullanımıyla astım ataklarının geliştiği gözlenmiştir ve daha önceden bilinen akciğer hastalığı olanlarda kullanımı güvenli bulunmamaktadır. Astım atakları ölümcül olabilmektedir.
SONUÇ:
Halk sağlığı ve koruyucu hekimlik açısından bu tür gazların kullanımından kesinlikle kaçınılması gerektiğini kamuoyuna önemle bildiririz.''

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]