Ankara Kadın Platformu üyeleri, tutuklu oldukları için 3 aydır toplantılara katılmayan KESK’li kadınlar için haftalık toplantılarını Sincan F Tipi Cezaevi önünde yaptı.
Platform adına açıklama yapan Aysu Ertan, “2009 yılında Seher Tümer ile başlayan süreç birçok ilde kadın, erkek KESK üyelerine yönelik operasyonlar ile sürmüş ve son olarak Şubat ayında 15 KESK üyesi aktivist kadın gözaltına alınmış ve 9 kadın arkadaşımız tutuklanmıştır” dedi. Ertan, KESK’li kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamaların, yıldırma politikalarının bir parçası olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Tutuklanan KESK’li kadınların Kürt sorunun demokratik yollardan çözümü için mücadele ettiğini belirten Ertan, “Kürt halkının hakları ve Kürt kadınlarının yaşadıkları ile ilgilendikleri için hedef seçildiler” diye konuştu.
Ertan, aylardır tutuklu olan KESK’li kadınlar hakkında iddiname dahi hazırlanmadığını kaydetti.
Yapılan açıklamanın ardından Ankara Kadın Platformu üyeleri, haftalık toplantılarının gündemlerini oluşturarak toplantılarını yaptı. Kadınlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaja ilişkin sözleri ve 9 Haziran’da KESK’li kadınlara ilişkin yapılacak eylemi gündemlerine aldı.
Neden Burada Toplanıyoruz?
Ankara Kadın Platforumu 2006 yılında kuruldu. Bugün, Ankara’da var olan kadın örgütleri, karma örgütlerin kadın temsilcileri ve bağımsız kadınların, feministlerin yeraldığı yaklaşık 400 üyesi ile uzun soluklu ve gündem belirleyen bir yapı olarak çalışmalarına devam etmekte. Kuşkusuz bu platformu oluşturan örgütler ve bağımsız kadınlar, her zaman ve her konuda tam olarak aynı biçimde düşünmedi, aynı analizlere ve aynı argümanlara sahip olmadı/olmayacak da.
Ancak bu durum bizlerin birlikte politika oluşturma ve eyleme halimizi olumsuz etkilemedi. sarsıldığımız, ayrı düştüğümüz anlar oldu ama her zaman birarada durmayı da başardık. Bugün burada Sincan Cezaevi’nin önünde yaptığımız toplantımızda, 2006 yılındaki ilk toplantı sonuçlarından birini anımsatmak istiyoruz. 4 Kasım 2006 yılında tutsak kadınlarla dayanışmak ve “tecride, tacize, tecavüze son” demek için yine buradaydık.
Bugün aradan altı yıl geçtikten sonra yine Sincan Cezaevi’nin önündeyiz. Çünkü yıllardır birlikte politika yaptığımız, kadın mücadelesini sürdürdüğümüz arkadaşlarımız buradalar. KESKüyesi kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamaları, baskı, yıldırma ve kadınları susturma girişimleri olarak görüyoruz. 2009 yılında Seher Tümer ile başlayan süreç birçok ilde kadın, erkek KESK üyelerine yönelik operasyonlarla sürmüş ve son olarak şubat ayında 15 KESK üyesi aktivist kadın gözaltına alınmış ve 9 kadın arkadaşımız tutuklanmıştır. Bu operasyonların gerekçesi olarak KCK soruşturması gösterilmekle birlikte savcılık sorgulamalarından öğrendiğimiz kadarıyla birlikte örgütlediğimiz eylemler, ortak sözlerimiz soruşturma konusu edilmiştir.
Ayrıca arkadaşlarımız, kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için çaba harcamaları, kürt halkının hakları ve kürt kadınların yaşadıkları ile ilgilenmeleri nedeniyle de hedef seçilmiştir. iddianamesi henüz hazırlanmamış olan bu davada arkadaşlarımızın tutuklulukları sürmektedir. iddianamenin biran önce açıklanması ve mahkemenin başlaması, arkadaşlarımızın savunmalarını yapabilmeleri açısından bizim öncelikli taleplerimizidendir. 8 Mart eylem programımızı oluştururken eksikliklerini hissettiğimiz arkadaşlarımız ile yine de gönül ve akıl birlikteliğimizi sürdürdük. Sürdürmeye devam edeceğiz.
Birer kadın olarak bu hayatta karşı karşıya kaldığımız bireysel ve örgütlü şiddete, yok sayılmaya, emeğimizin üstünün örtülmesine, militarizme ve militarist politikaların hayatlarımızı altüst etmesine karşı mücadelemiz devam ediyor ve edecek. Bu mücadelede yanyana olduğumuz KESK’li kadın arkadaşlarımız ile biran önce biraraya gelme isteğimizi, bu tutuklamaların bizleri durdurmayacağını, örgütlü kadın mücadelesinin süreceğini dile getirmek, sesimizi biraz ötemizde duvarların ardında olan arkadaşlarımıza duyurmak için buradayız. Vardık…Varız…Varolacağız.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
ANKARA KADIN PLATFORMU