Yine bir 23 Nisan’da bazı ülkelerden renkli
giysileri ile davetli gelen çocukları göreceğiz. Yine ülkeyi idare edenlerin
yaşları ne olursa olsun bırakmayacakları koltuklarına önceden belirlenen
çocuklar oturacak bir günlüğüne.

Yine “Çocuklara bayram armağan eden tek
ülke biziz” nutukları atılacak. Söylenen ve yapılanlara birçok çocuk ve ailesi
inanacak ve herkes kendi çocuğunu izleyecek bayramlık giysileri içerisinde.
Çocuk denince ilkokul çocuğunu anlamak bizim büyüklere özgü olsa gerek.

 Ülkemizden çocuk manzaralarına bakalım;

Ülkemizde0–18 yaş arası yaklaşık 27 milyon
çocuk var. Beş yaş altı yaş çocuk sayısı 7 milyon,

Ülkemizde yaklaşık 10 bin çocuk sokaklarda
yatıp kalkıyor,

6–18 yaş arası yaklaşık 6 milyon çocuk
çalıştırılıyor,

Bir milyondan fazla engelli çocuk var ve engelli
çocukların okullaşma oranı %3,

Doğuran kadınların %11’i, 19 yaşından küçük
kız çocukları,

2011 yılında bebek ölüm oranı hala binde
yirmilere yakın ve bölgesel farklılıklar çok fazla,

Kadınlar, yasal hakları olan süt izinleri
hala istedikleri saatte kullanamıyor,

Doğan 100 çocuktan 33 ü yetersiz beslenme
nedeniyle büyüme bozukluğu içerisinde,

Yaşları gereği asla cezaevlerine girmemesi
gereken yüzlerce çocuk Pozantı da olduğu gibi cinsel, fiziksel ve psikolojik
işkenceye uğruyor,

TMK mağduru binlerce çocuk yargılanmakta ve
cezaevlerini doldurmakta,

Çocukları gözaltında kaybedilen Cumartesi
Annelerinin çocuklarının hiç bayramı olmadı,

KESK’li tutuklu kadınların çocukları ne
yapsın bayramı,       

Anayasa’nın çocuk ve gençlerin korunmasına
dair 41. maddesine ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa göre korunması
gerekirken cezaevlerine konmaktalar. Başbakan ise kadın da olsa çocuk da olsa
gereği yapılacaktır’ diyerek insanlık suçu işlemeye devam etmektedir

 

Tüm
bunların yanı sıra;

Paramız yok ama eğitim istiyoruz diyenler
çocuk değil,

Çığ gibi büyüyen tinerci çocuklar, çocuk
değil,

Ailesinin verdiği ad nedeniyle nüfusa
kaydedilmeyenler çocuk değil,

Parasız eğitim ve sağlık istedikleri için
okuldan atılanlar da çocuk değil.

Taş atıyorsa, sırtı terli ise çoluk çocuk
fark etmez, doğru hapse,

Bu ülkede bir haftada 70 bebeğin öldüğü bir
hastanenin yöneticileri soruşturulmaz, 
bunu açığa çıkaranlar “örgüt üyesi yapılarak” tutuklanır,

Sanki bu çocuklar büyümüş de küçülmüşler!
“Yılan”ın başı da küçükken ezilmeli!

Yukarıda yer verdiğimiz rakamlar ve olaylar
gerçeğin yalnızca çok kısıtlı bir bölümünü yansıtıyor. Ülkemizde çocuk
manzaraları böyleyken; göstermelik törenlerle kimi kandırıyoruz? Sırça
köşklerde yaşayan egemenler; Türkiye halklarının çocuklarına reva gördükleri
trajediyi gizlemek için mi böyle davranıyor? Bayramlar bir avuç mutlu egemen
azınlığın çocukları için mi var? Bu soruları çoğaltabiliriz.

Gerçek
bayram kutlamaları;

Tüm ülke çocuklarının sağlık ve sosyal
güvenlik hakkına eriştiği, sokaklar yerine eğitim yuvalarında büyüdüğü, işkence
görmediği, kelepçelenerek cezaevlerine tıkılmadığı, dünyanın çeşitli
ülkelerinden kendi renkleri ve kültürleri ile çocukların yanında kendi
ülkemizdeki halkların çocuklarına da tahammül gösterildiği günleri yakaladığımızda
olacaktır.

Çocuğa yönelik her türlü şiddetin ve hak
ihlallerinin sonlandığı, sorumluların cezalandırıldığı, çocuğun öncelikli
yararının gözetilmesi ilkesinin hayata geçirildiği  gerçek bayramlara ulaşmak dileği ile….

Saygı ile kamuoyuna duyurulur. 23.04.2012

SES
GENEL MERKEZİ

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]