kesklogo

Başbakan, Konfederasyonumuzun 4+4+4 Kesintili Eğitim ve 4688 sayılı yasalar karşısında 28-29 Mart tarihlerinde, başta Ankara olmak üzere, ülkenin tüm illerinde yaptığı haklı, meşru, demokratik eylemlere çok öfkelenmiş. Kendisi ve kendisine biat edenlerin dışında, hiç kimsenin düşüncesini ifade etmesine, demokratik tepkisini göstermesine tahammülü olmayan sayın Başbakan, yine konfederasyonumuzu hedef alan açıklamalarda bulunmuştur.

Başbakan, KESK’i ‘’kimi siyasi partilerin çevresindeki örgütler’’ olarak nitelemiştir.

Görülüyor ki, başbakan, KESK’i kendilerinin kurdurup geliştirdiği yandaş konfederasyonlarla karıştırmıştır. KESK öncelikle tüzüğünde belirttiği bütün tarihinde yaşama geçirdiği gibi siyasi partilerden, işverenden ve sermayeden bağımsızdır. Talepleri ve mücadelesi doğrultusunda herkesle işbirliği yapar, ancak kimseden emir almaz, kimseye biat etmez. KESK, bütün gücünü üyesinden, emekçilerden ve yarattığı değerlerden alır.

Yine Sayın Başbakan havaalanında yaptığı açıklamada kendi seçmenine yönelik siyasi mesajlarına bir yenisini daha ekleyerek, “Korkmasınlar KESK’lileri ve çocuklarını bu derse zorla sokmayacağız” biçiminde ifadelerde bulunmuştur.

KESK’in din eğitimine ilişkin görüşleri açık ancak başkalarınınki kuşkuludur. Başbakan bütün ötekileştirilenlerin eğitime dair taleplerini değerlendirseydi, din eğitimine ilişkin söyledikleri samimi anlaşılabilirdi. Oysa siyasi tarzı sıkıştıklarında yurttaşlarımızın manevi değerlerini kullanarak istikbal hesabı yapmak, bu yöntemle oy toplamak olanların bu konuda da aynı tutumu almış oldukları ortadadır. Kamu İhale Kurulu’ndan dahi kaçırılan milyarlarca liralık ihaleler, insanımızın manevi inançları kullanılarak örtülmek istenmektedir.

Ayrıca bizim 4+4+4 olarak ifade edilen yasanın, bilim insanlarının da ortaya koyduğu gibi, pedagojik bir temele dayanmadığı doğrultusundaki eleştirilerimize karşılık, bizlerin “pedagojik ve psikolojik tedaviye ihtiyacımız olduğu” doğrultusunda açıklamalarda bulunmuştur.

Bu noktada durum daha da vahimdir. Başbakan KESK’lilerin pedagojik ve psikolojik tedaviye ihtiyaçları olduğunu söylerken hangi formasyonla bunu söylediği belli değildir. Bildiğimiz kadarıyla sayın başbakanın bir pedagoji ve psikoloji eğitimi yoktur. Oysa KESK’e bağlı Eğitim Sen’in 110 bin üyesi pedagoji eğitimi, yine KESK’e bağlı SES’in 45 bin üyesi de tıp eğitimi almıştır. Yani bu konuda esas olan, sayın başbakanın değil, KESK’in ne söylediğidir.

 KESK cephesinden bakıldığında da Sayın Başbakanın, pedagojik ve psikolojik durumu iyi gözükmüyor. Kendisinin dışında herkesi yok sayan Başbakan’ın psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu açıktır.

                                                                                                                       YÜRÜTME KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]