İSTANBUL AKSARAY ŞUBEMİZDEN MAAŞ ZAMLARINA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

Facebook
Twitter
WhatsApp

 

AKP hükümeti, çalışma yaşamına
yönelik olarak yaptığı yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalarla,  kamu hizmetlerini adım adım özelleştirmeye
başlamış; özelleştirmenin önünde engel olarak gördüğü kamu emekçilerinin iş
güvencesini, kazanılmış haklarına göz dikmiştir.  Çalışma yaşamı kuralsız hale getirilmeye,
performans adı altında, emekçilere kölelik koşulları dayatılmaya başlanmıştır.
Sadece kamu sağlık hizmetlerinde 10 bin civarında olan taşeron personel sayısı,
AKP Hükümeti döneminde 120 bini aşmıştır.

2011 yılı başından itibaren
doğalgaza-elektriğe-ulaşıma yapılan ve %40’lara varan zamlara,  artan vergilere karşın;  2011 enflasyonunun yüzde 10,45 olduğu iddia
edilerek; asgari ücrete simit parası kadar zam yapılmış; emeklilere sefalet
dayatılmıştır. Kaybımız şimdiden yüzde 20’leri aşmışken, kamu emekçilerine  %2.68 enflasyon farkı verilmiş; Kamu
Görevlileri Sendikalar Yasası değişikliği yasa tasarısının yasallaşmadığı,
toplusözleşmenin nasıl yapılacağı konusunda yasal düzenleme yapılmadığı
gerekçesi ile her yıl Ocak ayında yapılması gereken maaş zammı yapılmamıştır.

Emekliler, maaşlarında az da olsa
iyileştirme sağlayacak intibak yasasını beklerken; milletvekili maaşlarına
kıyak zam yapılmış, emekçilerle alay edilmiştir. Bu arada, Hükümet, kamu emekçilerinden,
1 Ekim öncesinde ve sonrasında işe başlayanlar arasında ayrımcılık yapmış, 1
Ekim 2008 tarihinden sonra memur olanlardan, yüzde 5 oranında Genel Sağlık
Sigortası primi kesilmeye başlanmıştır. Böylece aramıza nifak tohumu ekilmeye
çalışılmıştır. Ancak, 1 Ekim 2008 öncesinde göreve başlayan devlet
memurlarından da, bu kesinti üç yıl içinde yapılmaya başlanacaktır. 1 Ocak
2012’den itibaren, zorunlu Genel Sağlık Sigortası başlatılmıştır. Böylece,
aylık 295 TL’den fazla geliri olanlardan, çeşitli miktarlarda GSS primi tahsil
edilecek,  Ocak ayı sonuna kadar gelir
testi yaptırmayanlar, her ay için 213 TL borçlu sayılacaktır. Sağlıkta katkı ve
katılım payları da artırılmıştır. SGK’ya, GSS kapsamında verilen sağlık
hizmetlerini istediği gibi sınırlama yetkisi verilmiştir. Ancak Meclis’te
yeniden “kıyak zam” pazarlıkları yapan milletvekilleri, tüm bu uygulamaların
kapsamı dışında tutulmuştur.

Maaşlarımız erirken, zam
yapılmazken; yapılan zamlar da, yüksek vergi kesintileri ile, sağlıkta
katkı-katılım paylarıyla,  fazlası ile
geri alınmaktadır. Maaşa-emekliliğe yansımayan ve güvenceli-sürekli bir gelir
olmayan, döner sermaye adı altında yapılan ek ödemeler de, vergiye tabi
tutularak; maaşlarımızdan daha fazla vergi kesilmektedir.  Her geçen gün zamlar-vergiler-kesintiler
artarken, daha da yoksullaştırılıyoruz.  Sağlık
bir hak olmaktan çıkarılıyor.

Bir yandan da, AKP Hükümeti,
Memur-Sen dışında KESK ve diğer konfederasyonların onaylamadığı, sendikaları
tamamen hükümet denetimine sokan,  Kamu
Görevlileri Sendikalar Yasası değişikliğine ilişkin yasa tasarısını meclise
sundu. Bu yasa tasarısı ile, Toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık olduğunda,
çoğunluğu Hükümetin atadığı Hakem Kurulunun son kararı vereceği; hakem kurulu
kararlarının kesin ve toplusözleşme hükmünde olduğu bir düzenleme yapılmak
isteniyor. Böylece, uyuşmazlık halinde greve çıkmamız engellenmek isteniyor.
Son kararı Hükümet yerine, onun atadığı Hakem Kuruluna veren, Toplugörüşmeden
farklı olmayan bir düzen, Toplusözleşme diye yutturulmak isteniyor.  Grev hakkımız yok sayılıyor. En çok üyesi
olan sendikaya tüm kamu emekçileri adına hükümetle görüşme ve karar verme
yetkisi verilerek,  sendikaların kendi
üyeleri adına Toplusözleşme yapma hakkı ortadan kaldırmak;  yerel yönetimlerle yapılmış olan
Toplusözleşmeler hükümsüz kılınmak isteniyor. Yani, yine bir ileri demokrasi
örneği ile karşı karşıyayız. Yine bize, sahte bir sendika yasası dayatılmak
isteniyor.

Hükümet böylece,   kucağında büyüttüğü, saldırı yasalarına
destek vererek, hak gasplarını meşrulaştırma görevini yürüten,
Toplugörüşmelerde, Hükümetin dayattığı maaş zam oranlarının altına imza atan ve
yasayı da birlikte hazırladıkları Memur-Sen ile masaya oturup- KESK’in, kamu
emekçilerinin sesini kısmayı, sefalete boyun eğdirmeyi hedefliyor. Nitekim
geçtiğimiz haftalarda Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ, Bursa’da yaptığı
konuşmada, “Toplusözleşmeyi referandumda Evet diyen Memur Sen ile yapacağız” diyerek
muradını açıklamıştır. Hükümet, başından sonuna bütün süreci kendisinin
belirlediği, “toplusözleşme” olduğu iddia edilen, ancak bize göre
“toplugörüşme” düzenlemesinden bile geri olan orta oyununu, yine kendi
gölgesinde büyüttüğü tek bir konfederasyon ile yapmak istemektedir. Bugüne
kadar yürütülen tartışmalar ve bakanlar kurulunda yapıldığı iddia edilen değişikler
ve sendikalarımızın itirazlarına rağmen hazırlanan yasa tasarısı; Hükümetin ve
emekçilerin değil, Hükümetin ve onun çıkarlarını savunan Memur-Sen’in
ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiştir. 

İşte, tüm bu saldırılar karşısında,
dikensiz gül bahçesi yaratmak için, KESK’in sesi kısılmaya çalışılıyor.  Düzmece iddialarla, baskıların hedefi oluyor.

Bu oyunu bozacağız!  Sefalete,
grevsiz-toplusözleşmesiz sahte sendika yasası dayatmasına, sağlığın ticarete,
hastanelerimizin ticarethaneye, çalışanların iş güvencesiz kölelere
dönüştürülmesi dayatmalarına teslim olmayacağız.

Talep ediyoruz! Maaşlarımıza Milletvekillerine yapılan zam oranında zam yapılsın.  Ek ödemeler, maaşa ve emekliliğe yansıtılsın.
En düşük maaş, aylık yoksulluk sınırı olan 2850 TL’ye yükseltilsin.
Maaşlarımızdan yapılan vergi kesinti oranları düşürülsün. Asgari ücretten vergi
alınmasın. Sağlıkta katkı ve katılım payları kaldırılsın. SGK’nın, GSS
kapsamında verilen sağlık hizmetlerini sınırlama yetkisi iptal edilsin.
Öncelikle, GSS primlerini devlet ödesin ve prim ödemeye dayalı-kısıtlı GSS
yerine, tüm yurttaşların, sağlık giderlerinin vergilerden karşılandığı bir kamu
sağlık sistemi kurulsun. Başta sağlık hizmetleri olmak üzere, kamu
hizmetlerinin özelleştirilmesine son verilsin. Sahte sendika yasası geri
çekilsin. Örgütlenme özgürlüğünü, grev ve Toplusözleşme hakkımızı tanıyan bir
yasal düzenleme, taleplerimiz doğrultusunda düzenlensin. Kamu emekçilerini
susturmayı amaçlayan, KESK’e yönelik baskılara son verilsin. Bu ülkenin
vicdanı, onurlu emekçileri olarak sesleniyoruz. Taleplerimiz yerine getirilene
kadar mücadelede kararlıyız. 21 Aralıktan daha da güçlü grevlere hazırız!

 

                                         
                                                                                                          SES
AKSARAY ŞUBE

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]