Değerli Basın ve Kamuoyuna
Kozan Gökdere baraj felaketinde on
gün geride kaldı. Kayıp yakınları çaresiz ve sahipsiz.
KESK olarak, Kayıp yakınlarının acısını ve sıkıntılarını
paylaşmak için 3 Mart 2012 cumartesi günü olay yerine gittik. Kayıp
yakınlarıyla yaptığımız görüşmelerde acı ve öfkelerine tanık olduk.
Gazetelerde ve TV’lerde bazı siyasilerin; her şeyin
yapıldığı ve kontrol altında olduğu, izlenimi veren açıklamalarının aksine,
kayıp yakınları çalışmaların son derece yetersiz olduğunu haykırmakta ve
seslerini duyurmamızı istemektedirler.
Baraj kapağı patlamadan önce orada
bir patlama yapıldığını bunun da felaketi getirdiğini, zaten olaydan önce su
kaçağı olduğunu, bunun ilkel yöntemlerle, suya atılan kum torbalarıyla
kapatılmaya çalışıldığı ifade ederek, geride kalan on günlük sürede baraj bloğu
önünde yaklaşık 5 metrelik suyun hala yetersiz pompayla yapılan çalışmayla
boşaltılamadığını, arama yapılan yerde çalışan kepçe vb. araçların çok yetersiz
olduğunu, bu çalışmaları da taşeron firmanın elindeki araçlarla yaptığını
belirtip feryatlarını bizimle paylaştılar. Barajı yapma sorumluluğu olan
firmalardan bazılarının isimlerini görünür yerlerden sildirdiklerini, araç
gereç, ekipman göndermediklerini söylediler. Çalışma yapanlar olarak, taşeron
firma dışında, orada yemek dağıtan
Kızılay ekibi, ambulanslar ve özel idarenin bir makinesinin olduğunu ifade
ettiler.
Yanlarına gelen bazı yetkililerin olayı kader olarak
adlandırıp, hem olaydan önce yeterli tedbirlerin alınmayışını hem de arama
çalışmalarında ki yetersizlikleri geçiştirmeye çalışmasını kabul etmediklerini,
kendilerinin görünür olmak için olay çıkarması mı gerektiğini söylediler.
Devletin DSİ gibi kurumlarının araçlarını neden seferber
etmediklerini, aramalara neden çok sayıda kurumun destek vermediğini
söylediler.
Biz de akşam saatlerine kadar
oradaydık. Akşam saatlerinde aramaların gece de yapılması konusunda bir
tartışmanın yaşanmasına tanık olduk. Akşam yapılacak aramada yetersiz
aydınlatmadan söz eden güvenlik görevlileri, aramanın devam etmesinin
mesuliyetin kayıp yakınlarında olacağını söylediler. Kayıp yakınları yetersiz
aydınlatmayla gece arama yapılacağına gündüz yapılmamasını istediler. Orada
güvenliği sağlamakla görevli jandarmanın, birde çalışan araçlarla kayıp
yakınları arasında irtibat sağlama ve karar oluşturma zorunda bırakıldığına
tanık olduk.
Yani siyasilerin çıkıp gece gündüz
her şey yapılıyor söylemlerinin aksine ,aramaların son derece yetersiz olduğunu
gördük.
Bütün boyutlarıyla hep karşı
çıktığımız taşeron uygulamasıyla işlerin nasıl içinden çıkılamaz hale geldiğine
ve acılar yaşattığına bir kez daha tanık olduk.
Burada çalışmaları takip edecek
teknik ekip nerede, kararları verecek teknik ekip nerede diye soruyoruz. Bu
çağda onlarca iş makinesi ve ekiple olaya müdahale yapılması mümkünken bu çalışma
neden yapılmıyor diye soruyoruz.
İl milletvekillerinin dışında, olay yerine neden bakan ya da
hükümet yetkililerinin gelmediğini soruyoruz.
Başta hükümet temsilcileri olmak
üzere, sorumlular bir an önce kayıpların bulunması için, olaya her yönüyle müdahale
etmeli kayıplar bir an önce bulunmalıdır.
Olayı kader diyerek hafifletmek yerine sorumluların bulunup
kayıp yakını ailelerin acıları hafifletilmelidir.
Sorumluların gereğini bir an önce
yapmalarını istiyor, kayıp yakınlarına sabır, yaşamını kaybedenlere rahmet ve
yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
KESK Dönem Sözcüsü Adına
SES Adana Şb.Başkanı
Muzaffer
YÜKSEL