EMEK VE DEMOKRASİ
MÜCADELESİNİ VEREN KESK’Lİ KADINLAR TUTUKLANDI
Başbakana devlet içinde çete kurma yetkisi veren AKP; kendisi
gibi düşünmeyenleri hukuku ayaklar altına alarak KESK’in muhalefeti ve
mücadelesini kırmaya çalışmaktadır.
KESK’in on yılı aşkın Emek ve Demokrasi mücadelesi; baskı,
gözaltı ve tutuklamalarla engelleyerek, sindirilmeye çalışılmaktadır. AKP’nin,
sağlık ve sosyal hizmeti ticarileştirme uygulamalarına karşı verdiğimiz
mücadelenin ivmesini yükselttiğimiz ve daha da yükselteceğimiz bir dönemde
sendikalarımız baskı altına alınmak istenmektedir.
Tüm dünya ülkelerindeki emekçi kadınlar ve ülkemizde de
KESK’li kadınlar tarafından “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” çeşitli
etkinliklerle kutlamak için hazırlıklar devam ederken, sendikalı kadınlar
gözaltına alınmışlardır. Yoğun eylem ve etkinlik programları ile tüm şube ve
temsilciliklerimizle planlamalar yapıldığı dönemde keyfi bir şekilde gözaltına
alınan ve 4 gün gözaltında tutulduktan sonra savcılığa çıkarılmışlardır.
13 Şubat 2012 günü, uydurma gerekçelerle ve tamamen baskı
oluşturmak amacıyla gözaltına alınan KESK ve KESKE’e bağlı sendikaların kadın yönetici
ve üyelerinden, Genel Kadın Sekreterimiz Bedriye YORGUN’un da içinde olduğu 9
sendikalı kadın tutuklanmıştır. Hepsi kamu çalışanı olan, hiçbir şekilde
delilleri karartacak durumları olmayan, hukuki gerekçelere dayanmayarak verilen
tutuklama kararı hukukun katledilmesinden başka bir şey değildir. Bu tür
uygulamalarla kurumlarımıza baskın düzenleyerek, keyfi bir şekilde arayarak ve
yöneticilerimizi gözaltına alıp tutuklamak kurumlarımızın çalışmalarını
engellemek ve baskı altına almaktan başka bir şey değildir.
Gözaltındayken, tümü kadın olan yönetici ve üyelerimiz, sürekli
erkek polislerle muhatap olmak zorunda bırakılmış, özellikle ilk 24 saatte
uygulanan avukat yasağı süresince sistemli olarak sözlü tacize maruz bırakılmışlardır.
KESK ve KESK’e bağlı sendikaların on yılı aşkın süre içinde
verdiği emek ve demokrasi mücadelesi toplum nezdinde her zaman meşru bir yer
kazanmıştır. Mücadelemiz, aynı zamanda tüm ezilen, dışlanan ve sömürülenlerin
sesi olmuştur. Bu durum, meşru mücadelemizden rahatsız olan AKP ve diğer
güçlerin mücadelemizi hiçleştirme girişimidir. Antidemokratik ve hukuksuz bir
şekilde sendikalarımıza yapılan bu operasyon DGM’lerin yerine ikame edilen
“Özel Yetkili Mahkeme”lerin DGM’leri arattığının bir kez daha göstergesi
olmuştur.
KESK ve sendikamız SES’in, mücadelesini gayrı meşru
göstermek, mücadeleden alıkoymak ve sindirmek amacıyla yapılan bu uygulamalara
yanıtımız; daha fazla emek ve demokrasi mücadelesini yükseltmekle olacaktır.