Dün (13
Şubat 2012) sabah saatlerinde yine operasyonlar ve baskınlarla uyandık. AKP’nin
ileri faşizmi bir kez daha KESK’e yöneldi. Bu seferde 15 KESK’li kadını
gözaltına aldı. 2009’da yani 3 yıl önce Ankara SES Şube Kadın sekreterimizi
gözaltına alan ve tutuklayan AKP faşizmi; yöneticimizin notları arasında
arkadaşlarımızın isimlerinin olması gerekçe gösterilerek soruşturma açılıp,
soruşturmanın üç yıl boyunca sürdürülmesi sonucu gözaltılar yaşanmıştır. Aradan
3 yıl geçtikten sonra ve 8 Mart etkinlikleri öncesi göz altıların olması dikkat
çekicidir.

            3 yıl
öncesine dönüp Seher TÜMER’in ne yaptığına bakalım. Seher TÜMER sendikamızın
kadın çalışmalarından sorumluydu. Aynı zamanda Zekai Tahir Burak Kadın
Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesinde ebe-hemşire olarak görev yapıyordu.
2008 yılında Zekai Tahir’de yaşanan bebek ölümleri ülke gündemine bomba gibi
düşmüştü. Bu bebek ölümlerini açığa çıkaran kişi Seher TÜMER’di. Seher TÜMER’in
bu mücadelesi ülkedeki hastanelerdeki bebek kuvöz oranlarının arttırılmasına,
yeni doğan yoğun bakım şartlarının iyileştirilmesine ve sayısının
arttırılmasına hizmet etmişti.

            Seher TÜMER arkadaşımız kadın
çalışmaları, 8 Mart eylemleri ve sendikal eylemler gerekçe gösterilerek
gözaltına alındı ve tutuklandı. Böylece halkın sağlık hakkı mücadelesi veren,
eline doğan bebekleri yaşatmak için caba sarf eden arkadaşımız “illegal”
gösterilerek tutuklandı. Fakat Bebek ölümlerinin sorumluları işten el
çektirilmedi ve soruşturmaya dahi uğramadı. Bebek ölümlerinin sorumluları
koltuklarında sefa sürmeye devam etti.

            Seher
arkadaşımızın gözaltı aramasında kadın toplantısı notları içerisinde olan bu
isimler, aradan 3 yıl geçtikten sonra gözaltına alınıyor. Bu gün gözaltında
olan bu arkadaşlarımız KESK ve Bağlı sendikaların eski yeni kadın sekreterleri
ve yöneticisidirler. Bu 15 KESK’li kadın, Seher arkadaşımızın tutuklanarak
bırakmak zorunda kaldığı, kadınların özgürleşme mücadelesini devam ettirenler.
Bu arkadaşlarımız kadının ve emeğin özgürleştiği, barışın hakim olduğu,
anaların gözyaşı dökmediği demokratik bir ülke mücadelesi vermektedirler. Bu
mücadele KESK’in emek, demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesidir. Bu
mücadele içinde büyük bedeller ödedik. Yüz binlerce soruşturma, binlerce
sürgün, işten atmalar ve faili belli cinayetlerde 150 den fazla arkadaşımız
hayatını kaybetti. Tüm bunlar mücadelemizi bitiremedi. Halen alanlarda,
işyerlerinde taleplerimizi haykırıyor ve başımız dik yolumuza devam ediyoruz.

            AKP’ nin bu
faşizan uygulamalarına; 27 Mart ve13 Mart 2011 de mitinglerle, 19-20 Nisan
GREV’iyle, 8 Ekim Mitingiyle, 3 Aralık 2011 baskılara karşı etkinliklerle ve 21
Aralık 2011 GREV’iyle nasıl cevap olduysak;

Bundan sonrada;

            8 Mart’ta
resmi tatil talebiyle kadın emekçiler (tatil yaparak) hizmet üretmeyip alanlara
çıkarak,

            21 Martta
demokrasi ve özgürlük mücadelesinde SES’imizi milyonların SES’ine katarak,

            11 Mart’ta
Ankara’da Türkiye Sağlık Hakkı Meclisini toplayarak,

            11 Mart
sonrası Türkiye genelinde milyonları içine dahil edecek büyük etkinliklere imza
atarak,

            İş
kolumuzda sağlıkta yıkıma karşı süresiz GREV’leri hayata geçirerek en iyi
cevabı vereceğiz.

            Bir kez
daha AKP hükümetine sesleniyoruz. Elinizi KESK’e bağlı sendikalardan ve SES’ten
çekin. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. 14.02.2012

             

 

MERKEZ YÖMNETİM KURULU


           



İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]