SAMSUN: 21 ARALIK’TA ACİLLER VE ÖZELLİKLİ DURUMLAR DIŞINDA HİZMET SUNMUYORUZ…

Facebook
Twitter
WhatsApp

BASINA VE KAMUOYUNA

Sağlık “Reformu”nun “cicim ayları” bitti. Genel Sağlık
(sızlık) Sigortası’nın ertelenen maddeleri 1 Ocak 2012’de yürürlüğe
giriyor. Artık Sağlık Bakanlığı Sağlık Holdinge Devlet Hastaneleri Şirket
Hastaneleri
‘ne dönecek. Hastaneler ticarethane olacak. Hükümet
bunları yaparken ne size, ne bize, ne de Meclis’teki milletvekillerine sordu.“Demokrasi
var” denilen yerde böyle oyunbazlık olmaz!

Bu güne kadar sendikamız ve konfederasyonumuz mücadelesini
fiili ve meşru temelde yürütmüştür. Haklar yasalardan önce gelir anlayışını
şiar edinmiştir. Bu ülkede kamu emekçileri hareketi içinde ilk GREV örgütleyen
örgütlerin başında SES ve KESK gelmektedir. Her GREV ya da eylemlerimiz öncesi
siyasiler, yetkililer tehditlerde bulunarak gücümüzü bölmeye çalıştı. Çoğu
zaman disiplin soruşturmaları neticesinde cezalar da verildi. Ancak OMÜ TF de
üyemiz Ayşe YILDIR’ a verilmek  istenen
ve  yargı aşamasında olan yıldırma
girişimi gibi  bu güne kadar verilen tüm
cezalar ulusal ve uluslar arası yargıdan geri dönmüştür. 19 – 20 Nisan
tarihinde yaptığımız uyarı grevi nedeniyle maaş kesim cezası alan üyelerimiz
için İdari Mahkemeye dava açılmış, kınama cezası alan üyelerimiz için de
AHİM’e  dava açılacaktır.

Aynı tavrı sürdürenler ve bu tavra ortak olanlar sendikamız
üye ve yöneticilerine yönelik baskılarını da arttırarak devam ettirmektedir.
Buradan sorumlu olan tüm yetkililere bir kez daha sesleniyoruz; kafalarınızdaki
yasaklardan kurtulun.

Bilindiği gibi sendikaların, meslek örgütlerinin çalışma
koşulları, özlük haklarına yönelik yaptığı etkinlikler Bakanlık ve/veya İl
Sağlık Müdürlüğü ile Başhekimlerin; katılımı düşürmeye yönelik tehdit, gözdağı,
engelleme  tutumlarıyla
karşılaşabilmektedir.

Oysa bu etkinliklere/eylemlere katılmak  s u ç 
d e ğ i l d i r .

Anayasa’nın 90. maddesi yapılan değişiklik ile “uluslararası
sözleşmelerle,

kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde,
uluslararası sözleşme

hükümlerinin esas alınacağı şeklinde düzenlendi.
Uluslararası sözleşmeleri değerlendiren Mahkemeler; “ülkemiz Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesini kabul etmiş ve sözleşme hükümlerinin iç hukukumuza
uygulanacağını da kabul etmiştir. Sanıkların eylemlerinin hak arama özgürlüğü
içerisinde değerlendirilmesi gerekmiştir. Yine yapılan eylemin; demokratik bir
toplumun gereği olan sağlık hakkının ihlali mahiyetinde olduğunu düşündükleri
yasal düzenlemeler yapılmakta olduğundan, buna karşı bir örgütsel uyarı
niteliğinde mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak yapıldığı
anlaşılmıştır” gerekçesiyle aklanma kararları vermektedir.

İş bırakma eylemine katıldığı için disiplin cezasıyla
cezalandırılan bir öğretmenin açtığı davada, “… üyesi bulunduğu sendikanın
yetkili kurullarınca alınan, üretimden gelen güçlerini kullanma çağrısına
uyarak 25.11.2009 tarihinde görevine gelmeyen davacının sendikal eylem
kapsamında göreve gelmemesinin mazeret olarak kabul
edilmesi gerektiği…” gerekçesiyle 30 Eylül 2010 tarihinde iptal kararı
verilmiştir

Benzeri içerikte çok sayıda Danıştay kararı da yer
almaktadır. AHİM 27 Mart 2007 tarihinde verdiği karar ile; “ceza, her ne
kadar düşük olsa da,kendisi gibi sendikaya üye kişilerin çıkarlarını savunmak
amacıyla sendika üyelerinin grev ve eylemlere yasal olarak katılmamasına
yönelik caydırıcı bir niteliğe sahiptir”
diyerek, uyarma cezasının haksız
ve “demokratik toplumda gerekli olmadığı” sonucuna ulaşmıştır demektedir.

Bu çerçevede verilen disiplin cezaları yargıdan dönmekte ve
sağlık çalışanları aleyhine açılan davaların tamamı beraat kararı ile
sonuçlanmaktadır.

Anayasanın 135. Maddesi ile kurulmuş olan kamu kurumu
niteliğindeki meslek örgütlerinin de , gerek kendi mesleki alanlarına ilişkin,
gerekse üyelerinin yaşadığı/karşı karşıya kaldığı problemlere ilişkin
tespitlerde bulunması, talep ve önerilerini oluşturması, bu doğrultuda ilgili
Bakan ve Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunması, görev ve yetkisinin de
bir gereğidir. Nitekim 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Yasası gereğince de,
tabip odalarının, mesleğin haysiyetini ve meslektaşların hukuk ve menfaatlerini
korumak/savunmak görevi bulunmaktadır.

Samsun Tabip Odasında hekimlerin kaybolmakta olan haklarına
sahip çıkmaya ve sağlık çalışanları ile bu özelleştirmelerden mağdur olacak
halkımız ile beraber olmaya çağırıyoruz.

Biz sağlık çalışanları 21 Aralık 2011 Çarşamba günü bütün
Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında GöREV e çıkıyoruz. 21 Aralık günü
(aciller ve özellikli durumlar dışında) hizmet sunmayacağız.

Tüm kamu emekçilerini, tüm hekimlerimizi, işçileri,
emeklileri işsizleri, kadınları, gençleri yani sistemden etkilen ve gün
geçtikçe  devletin olmazsa olmaz
görevlerinden olan sağlık hakkı elinden alınan , açlığa ve yoksulluğa mahkum
edilmek istenen tüm toplum kesimlerini bu greve katılmaya, destek olamaya
çağırıyoruz.  15.12.2011                                                         

 

                                                                                                                                       

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]