Bundan tam beş yıl önceydi Başbakan
şöyle diyordu; Kemal abi, ekonomiyi de
sana bağladım.
Maliye bakanlığının yanında
ekonominin de bağlandığı işte o Kemal abinin hikâyesiyle başlayalım.
Kemal abi hastalanmış ve nerede
tedavi olacağı tartışılıyordu.
Beklenen açıklama Kemal Abinin
eşinden geldi.
Rabbime sordum Cleveland dedi.
İşte o açıklamadan sonra Kemal Abi
Cleeland’a gitti ve tedavi olarak yurda döndü.
Sonra daha geçenlerde Başbakanın
ameliyat olması gerekti, Başbakanın Rabbi Türkiye demişti, ancak işaret edilen
hekim tam gün sonrası kamudan ayrılmış ve özel hastanede çalışıyordu.
O kamuda çalışması yasaklanmış
hekim, kamu hastanesine getirildi ve ameliyat gerçekleşti.
Açıklama; Bu özel bir durum.
Şimdi yıllar önce Kemal Unakıtan’ın
veciz sözüyle anlam bulan özelleştirmeler artık hastanelerimizin kapısına
dayanmış durumda.
BABALAR GİBİ SATACAĞIZ, diyorlar.
Bütün sağlık kuruluşlarında
getirdikleri ayakbastı paralarını, sendikamızın açtığı davada verilen yürütmeyi
durdurma kararına rağmen, 1. basamağa da uyguluyorlar.(3 TL)
Kamu Hastane Birlikleri kurarak,
Hastanelerimizi, tıpkı oteller gibi, sınıflandırıyorlar. (A,B,C,D,E)
Çalışma şekli sözleşmeliliktir
diyorlar, ancak küçük sus payları vererek şimdilik kadrolu diyorlar.
Kamu özel ortaklığı adı altında yeni
yapılacak hastaneleri 25-30 yıllığına özele devrediyorlar.
Var olan hastanelerimizin değerli
arsalarını patronlara verebilmek adına, Sağlık kampüsleri Kuruyoruz. diyorlar.
Tüm bunları;
Kanun Hükmünde Kararname dedikleri,
bir gece yarısı operasyonu ile çıkarılan, metinden anlıyoruz.
Tüm bunları;
Hükümetin Sağlıkta Dönüşüm Programı
adı altında sunduğu, IMF-Dünya Bankası belgelerinden anlıyoruz.
Tüm bunları;
Yıllardır her geçen gün elimizden
alınan haklarımızdan, eriyen ücretlerimizden, sağlık ortamının kötüleşmesinden,
uğradığımız saldırılardan anlıyoruz.
Ve artık YETER diyoruz. Bu da bizim
özel durumumuz.
Bu güne kadar verdiğimiz mücadeleyi
büyütecek ve Hastanelerin özelleştirilmesine, esnek ve güvencesiz çalıştırmaya,
katkı ve katılım paylarına, Sağlığın metalaştırılmasına karşı çıkıyoruz.
21 Aralıkta GREV diyoruz.
Grev yasaktır diyenlere
sesleniyoruz; Bu özel bir durum. EMEKÇİLER’e sorduk, GREV dediler.
diyoruz.
Siz nasıl kendi sağlığınız söz
konusu olunca soluğu ABD’de alıyorsanız, nasıl kendi yaptığınız yasaları
çiğneyerek Bu özel bir durum. Diyorsanız.
Halkın sağlık hakkının elinden
alınması,
Sağlık Emekçilerinin iş güvencesinin
yok edilmesi,
Hastanelerimizin özelleştirilmesi,
bizim için Çok özel bir durumdur
İşte bu nedenle;
21 Aralıkta Babalar Gibi Satarız.
diyenlere cevaben, EMEKÇİLER gibi Greve gidiyoruz.
21 Aralıkta hastanelerimizi Babalar
gibi satmanıza hayır demek için; Onurlu Sağlık Emekçileri olarak Hayda GREVE