yılından beri neredeyse aralıksız bir biçimde devam eden kitlesel gözaltı ve
tutuklama furyasına yakalanan insan hakları savunucusu – yayıncı ve yazar Ragıp
ZARAKOLU, akademisyen Büşra ERSANLI, Eski KESK Genel Sekreterimiz Mustafa AVCI ve
çok sayıda kişi tutuklandı. Bu da yetmedi daha dün sabah Ankara BES eski Şube
başkanı Ahmet TURAN çok sayıda kişi ile birlikte gözaltına alındı.
Siyasal
iktidar uyguladığı baskı politikasını gözaltı ve tutuklamalarla devam
ettirmekte, toplumun bütününe adeta gözdağı vermektedir. Ayrım yapmadan herkesi
yasa dışılıkla suçlayabileceğini açık bir şekilde göstermektedir. Siyasal iktidarın geldiği nokta maalesef
otoriter bir yönetim anlayışı ve buna uygun bir yargı pratiğidir.
Gözaltı
ve tutuklama dalgası Van depreminden bile etkilenmemekte, depremde ortaya çıkan
büyük ihmal ve kusurlar adeta unutturulurcasına gözaltı ve tutuklamalar
kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir. Sendikamız ve TTB’nin Van depremi ile
ilgili raporları, yaşanan birçok olumsuzluğu gözler önüne sermekte ve depremin
oluşturduğu kardeşlik duyguları pekişmişken Kürtlere, toplumsal muhalefete,
aydın ve yazarlara yönelik kitlesel gözaltı ve tutuklamalar, barışı
gerçekleşmesi uzak bir ihtimal haline getirmektedir. Siyasal iktidar, siyasal
irade dışında, yargı yoluyla da baskıcı politikalarını hayata geçirmeye devam
etmektedir.
Bütün
bunlar yetmezmiş gibi Malatya Adli Tıp Morgunda bulunan 24 parçalanmış ceset
bizi insanlığımızdan utandırmaktadır. Bu olay, silahlı çatışmaların geldiği bugünkü
aşamada, kitlesel ölümlere yol açabilecek tehlikeli silahların kullanılması
kuşkusu yaratmaktadır. Buna rağmen olayla ilgili olarak hükümetten hiç bir
açıklama yapılmaması, adli makamların etkili bir soruşturma yürütmemesi nasıl
bir ülkede yaşadığımız sorusunu akla getirmektedir. Hangi taraftan ölümler
olursa olsun yitirilen bu ülkenin evlatlarıdır ve bu ülkedeki analar gözyaşı
dökmektedir. Acının gözyaşının rengi, dili, ırkı, mezhebi olmaz.
Meclis
Başkanı 2012 yılı sonuna kadar Türkiye’nin yeni, demokratik ve sivil bir
Anayasa’ya kavuşacağını açıklamıştır. Türkiye demokratikleşecekse, yeni, demokratik ve sivil bir anayasaya kavuşacaksa
mevcut iktidarın bu baskıcı politikasını terk etmesi ile mümkün olabilir.
Demokratik eşit, özgür ve kardeşçe yaşanacak bir ülkeyi yaratma ve yaşama;
ancak sorunların barışçıl demokratik yöntemlerle çözümünden geçer.
Sendikamız;
haksız ve keyfi biçimde tutuklanan Yayıncı, Aydın, Yazar Ragıp ZARAKOLU, Prof. Büşra
ERSANLI, Eski sendikacı Mustafa AVCI ve halen sendika temsilcisi olan Ahmet
TURAN başta olmak üzere, tüm
gazeteciler, sendikacılar, insan hakları savunucuları, siyasetçiler, belediye
başkanları ve öğrencilerin serbest bırakılmasını talep etmektedir. Muhalif
sesleri kesmeye, kısmaya yönelik baskıcı politikalara son verilmesi, kalıcı
barışın tesisi için bir an önce çatışmasızlık sürecinin başlatılması ve diyalog
zeminin oluşturulması için her kesimin üstüne düşen görevi yapması gerektiğini
bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak ihtiyacı duymuştur.
Saygılarımızla.
02.11.2011
MERKEZ YÖNETİM KURULU