7. Olağan Genel Kurulumuz sağlık ve sosyal hizmet alanında yıkımın iyice ayyuka çıktığı ve buna karşı aynı zamanda mücadelemizin gittikçe yükseldiği anlamlı bir dönemde toplanmıştır. Türkiye’de sendikal mücadele açısından genel kurul süreçleri neredeyse hiçbir eylem-etkinliğin gerçekleşmediği dönemler olmaktadır.
2010 yılı sonbaharında yapılan son merkez temsilciler kurulumuz genel kurul süreçlerimizi aynı zamanda mücadele süreci olarak tarif etmiş ve dönemin MYK’sı ona göre planlamalarını yapmıştır. Şube/temsilcilik genel kurullarının yaşandığı dönemlerde sendikamız işkolumuzda örgütlü diğer emek ve meslek örgütleri ile birleşik mücadelesini devam ettirmiştir.Bu dönemde 27 Şubat 2011 Diyarbakır Mitingi, 13 Mart 2011 Ankara Mitingini,1-5 Nisan Dokuz Eylül GREVİ’ni, 19-20 Nisan 2011 GREV’lerini örgütlemiş ve GREV’den 2 gün sonra’da merkez genel kurulunu gerçekleştirmiştir. Genel Kurul öncesi GREV yapmak sendikal hareket açısından bir ilktir. Bu ilki daha önce birçok konuda yaptığı ilkler gibi başaran ve sendikal harekette onurlu bir sayfa daha açan sendikamız üyelerini ve destek veren sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini kutluyoruz. Bilindiği gibi bu dönem şube genel kurullarımızdan başlamak üzere “2 dönemden fazla aynı organda görev alınamaz” kuralı da ilk kez uygulanmıştır. Yani bu eylemler yeni seçilen yöneticilerimizin yarattığı heyecan ve dinamizm ile yıllarca yöneticilik yapmış kadrolarımızın tecrübesinin buluşması sonucu gerçekleşmiştir.
Yürütülen mücadele pratiğini daha ileriye taşıma iddiası ile toplanan 7. olağan genel kurulumuz önümüzdeki mücadele perspektifini kabul ettiği karar ve tüzük önergeleri ile netleştirmeye çalışmış ve kararlığının daha da pekiştirmiştir.
Delegeler çok sayıda önerge ile Genel Kurulumuzu, mücadele stratejilerinin tartışıldığı güçlü bir zemin haline getirmiştir. Sunulan önergeler ciddi şekilde tartışılmış ve bu kitapçıkta yer alan önergelerin büyük çoğunluğu oy birliği ile kabul edilmiştir. Yeniden yapılanmaya ilişkin kabul edilen tüzük önergeleri yeni tüzüğe yazıldığından bu kitapçıkta yazılmamıştır. Genel kurulda oylanarak kabul edilen bu önergeler dışında delegasyonun birçok önerisi de divan tarafından tavsiye niteliğinde kabul
edilmiş ve bunlardan da yararlanılması için yeni seçilen MYK’ya teslim
edilmiştir.
Önümüzdeki dönem işkolumuzda yaşanan talan ve özelleştirmelere, yaratılan güvencesizlik ve kölece çalışma koşullarına, halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkının gaspına, antidemokratik baskıcı uygulamalara mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Emeğin özgürleştiği, emekçilerin üretimden tüketime kadar karar alma süreçlerinde yer aldığı, toplumsal barışın tam olarak tesis edildiği, demokratik bir ülkeyi hep birlikte yaratacağız.
Yaşasın SES
Yaşasın KESK
Yaşasın Emekçilerin Birliği, halkların Kardeşliği
SES Merkez Yönetim Kurulu