30 yaşındaki Hanife O. 3 yaşındaki çocuğu ile eşinden
gördüğü şiddetten dolayı kaldığı SHÇEK (Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu) Kadın Sığınma Evi’nden İl Müdürlüğü’ne çağrılmış ve eşi ile
barıştırılmak istenirken çocuğunun gözleri önünde kocası tarafından
bıçaklanmıştır. Kadının şu anda yaşıyor olması bu olayın iyi tarafı, ancak
suçlu eşi kadar görevi olmayan bir işlemi yapan, yaparken de gerekli güvenlik
önlemlerini almayan İl Müdürlüğünündür. SHÇEK işleyişinde olması gereken ve
bilimsel olarak ta yapılması zorunlu olan sosyal hizmet biriminin
değerlendirmesi olmadan kadın sığınma evine yeni atanmış müdürün tek başına
karar vermesi ile böyle bir işleme girişilmiş olması sosyal hizmetin ne durumda
olduğunu göstermesi açısından ibret vericidir.
Hergün rastladığımız kadına yönelik baskı, taciz, tecavüz,
cinayet gibi şiddet örneklerinin tümünde polis ve savcılıkların asıl
sorumlulukları olan işlemleri yapmayıp tarafları birleştirme ve barıştırma
girişimlerine bir yenisi daha eklenmiş, görevi olmadığı halde ve sığınanı
koruma zorunluluğu bulunan SHÇEK tarafından da aynı işlemin yapılmış olması
vahimdir.
Kanun Hükmünde Kararname ile İl Özel İdarelerine devredilme
kararı alınmış SHÇEK’in devredilmeden önce tasfiye edilme girişimlerinin bir
parçası olan sosyal hizmet yardımı ve ihtiyaç sahiplerinin korunması görevinden
uzaklaşmasının tipik örneği olan bu olayda gelecekte toplumun sosyal hizmet
ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı sorusunu sordurmaktadır.
Dün basına yansıyan, İzmir’de şiddet gören kadınların o
bölgedeki asayiş şube polislerine zimmetlenmesi anlayışı ile şiddet görmüş bir
kadını korumak yerine eşi ile barıştırmak görevi üstlenen SHÇEK arasında bir
fark yoktur. Kaldı ki polisin toplumsal muhalefete ve bu muhalefet içerisinde
yer alan kadına karşı uyguladığı ve hayatlarına mal olan şiddetin ayyuka
çıktığı bilinirken, şiddet gören kadınların polise zimmetlenmesi manidardır.
Erkek olan devletin kurumları söz konusu kadın olunca işbirliğini, el birliği
ve zihniyet birliği ile kadınların yaşamları pahasına birleştirmektedir.
Sendikamız bu anlayışı kınıyor, sosyal hizmetin bir hak
olduğunu, kamu eli ile ve kadrolu güvenceli kalifiye personelle verilmesinden
yana, şiddet gören kadınları zimmetlemek yerine onlara ve çocuklarına yetecek
kadar koruma ve yaşam evleri açılmasından yanadır. Şiddet uygulayan ve kadını
tehdit eden erkekle ilgili acil yasal işlemlerin yapılması gerekmektedir. Bunun
mücadelesini vermektedir, verecektir.
MERKEZ
YÖNETİM KURULU