BASINA VE KAMUOYUNA
Bilindiği üzere,
2011 itibariyle ülke genelinde yaklaşık olarak 500 bin sağlık emekçisi
bulunmaktadır. Bu sağlık emekçilerinin çalışma şartları diğer birçok mesleğe
göre daha fazla riski de beraberinde getirmektedir. Öncelikli sorun olarak sağlık emekçisi arkadaşlarımızın birçoğu güvencesiz çalıştırılmakta, taşeronun
şirketlere verilerek ihale üzerinden meta gibi alım satım yapılmaktadır.. Bu
insan onuruna yaraşır bir durum değildir. Derhal son verilip bütün sağlık
emekçileri güvenceli şekilde çalıştırılmalıdır.
Yapılan birçok
araştırma göstermiştir ki, vardiyalı ve nöbet sistemiyle çalışmanın insanın
fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halleri üzerinde yıkıcı etkiler
yaratmaktadır. Bu durum aynı zamanda; hastaların da sağlığı ve güvenliği
açısından risk oluşturmaktadır.
Sağlık
hizmetleri iş kazaları açısından da riskli çalışma alanları arasındadır. Her
yıl birçok sağlık emekçisi tedavi gören hastalardan hastalıklar kapmakta ve bir
kısmı da buna bağlı olarak hayatını kaybetmektedir. Yine sağlık çalışanları piyasalaşan sağlık
sisteminin getirisi olarak kendini müşteri zanneden hasta ve hasta yakınları
tarafından birçok kez sözlü ve fiziksel saldırıya uğramakta ve bu şartlarda
görevlerini fedakarca sürdürmeye çalışmaktadır.
Nöbet sayısının
fazlalığı, hasta sayısının fazla olması, iş yoğunluğu, çalışma ortamının riskli
ve standartlara uygun olmaması, uykusuzluk yorgunluk ve dikkat dağınıklığı iş
kazası ve meslek hastalığı oranını artırmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40’ncı maddesinde belirtilen işler ve iş
yerlerinde çalışanların “Fiili Hizmet Süresi Zammından” yararlanma biçimi düzenlenmiştir. Sağlık
emekçileri fiilen, ağır ve tehlikeli işler kapsamında çalıştırılmasına ve bu
işlerin risklere maruz kalarak sürekli hasta ve hastalıkla, radyasyonla ve
kimyasal maddelerle temas etmelerine rağmen
“Fiili Hizmet Zammından”
yararlandırılmamaktadırlar.
Bu nedenle başta
hemşire-ebe ve sağlık memurları olmak üzere, hekim-diş hekimi, biyolog, psikolog,
fizyoterapist, eczacı, sosyal hizmet uzmanı, her türlü sağlık teknisyeni ve
teknikeri, hasta bakıcı, memur, teknisyen, tıbbi sekreter ve diğer sağlık
çalışanlarının sundukları hizmetin ağır ve tehlikeli işlerden sayılmalıdır.
Sağlık iş kolunda çalışan sağlık emekçilerinin risklere maruz kalmaları
nedeniyle “Fiili Hizmet Zammından” yararlandırılması için gerekli yasal
düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz.
Biz Sağlık ve
Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak sağlık emekçileri verdikleri emeğin
ve özverinin tam karşılığını alana dek, emekten yana mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu nedenle sağlığın ağır ve tehlikeli iş sayılması için Türkiye’nin her yerinde
topladığımız imzaları bugün Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına gönderiyoruz.
Katılan tüm
arkadaşlara ve basın emekçilerine teşekkür ediyoruz.