görevli personelin mesai takiplerinin
parmak izi yöntemiyle yapılması uygulamasının sonlandırılması istemiyle açtığımız davayı
kazandık. Mahkeme kişisel hak ve özgürlüklere, güvenliğe aykırı bulduğu için
uygulamanın iptaline karar verdi.
T.C.
EDİRNE İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2009/1301
KARAR NO: 2010/774
DAVACI: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
VEKİLİ: Av. Öztürk Türkdoğan
Necatibey Caddesi No: 82/13 Kızılay / ANKARA
DAVALI: Trakya Üniversitesi Rektörlüğü- Karaağaç / EDİRNE
VEKİLİ: Av. Hüseyin ERCE – Aynı Adreste
DAVANIN ÖZETİ: Trakya Üniversitesi Uygulama ve Araştırma
Merkezinde görevli personelin mesai takiplerinin parmak izi yöntemiyle
yapılması uygulamasının sonlandırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine
dair 27.10.2009 tarih ve 764-18335 sayılı davalı idare işleminin; hukuka aykırı
olduğu, uygulamanın kişi dokunulmasızlığı ilkesine aykırı olduğu öne sürülerek
iptali istenmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Kamu hizmetinin sürekli ve düzenli bir şekilde
yürütülmesini temin amacıyla personelin mesai takiplerinin parmak izi yöntemiyle
yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, kayıtların başka bir yere
aktarılmasının da mümkün olmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği
savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Edirne İdare
Mahkemesi‘nce gereği görüşüldü:
Dava, Trakya Üniversitesi
Uygulama ve Araştırma Merkezinde görevli personelin mesai takiplerinin parmak izi yöntemiyle yapılması uygulamasının sonlandırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 27.10.2009 tarih ve 764–18335
sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
T.C. Anayasasının “Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi Ve Manevi Varlığı” başlıklı 17.maddesinde, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.” hükmüne, “Özel Hayatın Gizliliği” başlıklı 20. maddesinde de, “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 07/05/2010-5982
S.K./2. md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya
kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller
kanunla düzenlenir” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununun “Fizik Kimliğin Tespiti”
başlıklı 81.maddesinde, “Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli
veya sanığın, kimliğinin teşhisi için
gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış
olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hallerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhal yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.” hükmüne, 2559 sayılı Polis Vazife Ve Selahiyet
Kanununun “Parmak İzi Ve Fotoğrafların Kayda Alınması” başlıklı 5.maddesinde de, “Polis; a) Gönüllü, b) Her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport veya pasaport yerine geçen belge almak için başvuruda bulunan, c) Başta polis olmak üzere, genel veya özel kolluk görevlisi ya da özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilen, ç) Türk vatandaşlığına başvuruda bulunan, d) Sığınma talebinde bulunan veya gerekli görülmesi halinde, ülkeye giriş yapan sair yabancı, e) Gözaltına alınan kişilerin parmak izini alır. Birinci fıkraya göre alınan parmak izi, ait olduğu kişinin kimlik bilgileri ile birlikte, ne zaman ve kim
tarafından alındığı belirtilmek suretiyle, bu amaca özgü sisteme kaydedilerek saklanır. Ancak, parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez. Olay yerinden elde edilen ve kime ait olduğu henüz tespit edilemeyen parmak izleri, kime ait olduğu tespit edilinceye kadar, ilgili soruşturma dosya
numarası ile birlikte sisteme kaydedilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 81 inci maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 21 inci maddesi hükümlerine göre alınan parmak izleri de bu sisteme kaydedilir, .. Bu sistemde yer alan bilgiler, kimlik tespiti, suçun önlenmesi veya yürütülmekte olan soruşturma ve
kovuşturma kapsamında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla mahkeme, hakim, Cumhuriyet savcısı ve kolluk tarafından kullanılabilir. Kolluk birimleri, kimlik tespiti yapmak ya da olay yerinden alınan parmak izini karşılaştırmak amacıyla doğrudan
bu sistemle bağlantı kurabilir. Sistemde kayıtlı bilgilerin hangi kamu görevlisi tarafından ve ne amaçla kullanıldığının denetlenebilmesine imkân tanıyan bir güvenlik sistemi kurulur. Sistemde yer alan kayıtlar gizlidir; altıncı ve yedinci fıkralarda belirlenen amaçlar dışında kullanılamaz, Sisteme kayıtlı olan parmak “izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren on yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren seksen yıl geçtikten sonra sistemden silinir. Parmak izi ile fotoğrafların sistemde kaydedilmesi ve saklanması ile bu kayıtlardan yararlanmaya ilişkin diğer esas ve usuller, içişleri Bakanlığı tarafından Adalet Bakanlığının görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca 04.06.2003 tarihinde TBMM tarafından onaylanan ve Anayasanın 90. maddesi gereği kanun hükmünde olan Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinin 17.maddesinde, hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, evine ya da haberleşmesine keyfi ya da yasadışı olarak müdahale edilemeyeceği, hiç kimsenin şeref ve itibarına yasal olmayan tecavüzlerde bulunulamayacağı, herkesin bu gibi müdahalelere ya da tecavüzlere karşı yasalarca korunma hakkının bulunduğu kurala bağlanmış, AB Temel Haklar Şartı ve insan Hakları Evrensel Beyannamesinde de paralel
düzenlemelere yer verilmiştir.
Belirli veya kimliği belirlenebilir gerçek veya tüzel kişilere ilişkin tüm bilgiler kişisel veridir. Parmak izi de kişinin fiziksel olarak belirlenmesini sağlayan bir bilgi olması sebebiyle kişisel veridir ve yukarıda yer verilen Anayasa ve Yasa hükümleri ile koruma altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Trakya Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezinde görevli personelin işe geliş ve gidişlerini takip edebilmek için parmak izi yöntemiyle çalışan bir sistemin kurulduğu ve çalışanların parmak izlerinin alındığı, bu yerde çalışanların bazılarının üye olduğu davacı sendika tarafından parmak izi ile mesai takibi uygulamasının sonlandırılması istemiyle yapılan başvurunun davalı idarenin 27.10.2009 tarih ve 764–18335 sayılı işlemi ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda davalı idarece; uyguladıkları parmak iziyle mesai takip yönteminin kolluk kuvvetlerince yapılan parmak izi uygulamasından farklı olduğu, söz konusu cihazlarda
parmak izi resminin kesinlikle saklanamadığı, kayıtların kopyalanmasının ve başka yere
aktarılmasının da mümkün olmadığı, dolayısıyla personel aleyhine kullanılabilecek nitelikte bulunmadığı öne
sürülmekte ise de; kişisel bilgi niteliğinde olan ve bu sebeple Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle korunan parmak izinin, yukarıda metnine yer verilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Fizik Kimliğin Tespiti” başlıklı 81.maddesi ile 2559 sayılı Polis Vazife Ve Selahiyet Kanununun “Parmak izi Ve Fotoğrafların Kayda Alınması” başlıklı 5.maddesinde sayılan durumlar dışında elde edilemeyeceği ve kaydedilip kullanılamayacağı açık olduğundan, diğer bir ifadeyle kişisel verilerin bu arada parmak izinin mesai takibi amacıyla tespiti, kayda alınması ve
kullanılmasının yasal dayanağı bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 94,90–TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 500,00–TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen 30 gün içinde Danıştay‘da temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye